Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/102 E. 2023/104 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/102 Esas 2023/104 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/102
KARAR NO : 2023/104

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :18/07/2022
NUMARASI : 2019/235 Esas2022/605 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın iptali
DAVA TARİHİ : 14/05/2019
KARAR TARİHİ : 10/02/2023

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …A.Ş. ile davalılardan asıl borçlu ….Şti. arasında kredi sözleşmeleri imzalanarak davacı bankaca davalı asıl borçlu firmaya kredi kullandırıldığını, diğer davalıların da söz konusu kredi sözleşmelerini müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kredi geri ödemelerinin zamanında yerine getirilmemesi üzerine tüm borçlulara Beyoğlu 47. Noterliğinin 27.07.2017 tarih ve … yevmiye no.lu ihtamamesi gönderilmesine rağmen borcun ödememesi nedeniyle Ankara 4 İcra Müdürlüğü’nün 2018/779 esas dosyasında başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu iddia ederek itirazının iptaline, takibe konu edilen meblağ yönünden takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davaya dayanak olan Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2018/779 esas sayılı dosyasına konu edilen tutarın aynı zamanda Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2018/515 esas sayılı dosyasına da konu edildiğini, takip dayanağı hakkında tam bilgi verilmediği gibi matbu sözleşmeler üzerinden farklı isimlerle mükerrer olarak açılmış olduğundan derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davalı bankanın henüz hiç bir riski bulunmadan tüm davalılar aleyhine değişik isimlerle icra takibi başlatıldığını, haksız dava nedeni ile ticaret hayatında aktif olan tüm davalıların ticaret hayatı bitme noktasına geleceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davalıların nakdi kredilerden sorumlu olduğu ancak gayri nakit alacak yönünden genel kredi sözleşmeleri ve kefalet sözleşmesi içeriğinde müteselsil kefiller yönünden davacı bankanın gayri nakit alacağın depo edilmesini talep hakkı bulunduğuna ilişkin açık bir hüküm bulunmadığından müteselsil kefillerin gayri nakdi alacaktan sorumlu olmadıkları, alacağın likit olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2018/779 esas sayılı takibe davalıların itirazının 456.340,20 TL ana para, 73.221,59 TL işlemiş temerrüt faizi, 6.129,13 TL masraf, 2.405,27 TL teminat mektubu komisyonu, 3.658,94 TL BSMV olmak üzere toplam 541.755,13 TL üzerinden iptali ile takip tarihinden itibaren ana paraya %33,79 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 gider vergisi uygulanmak ve yine Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2018/515 esas sayılı takip dosyası nedeniyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin devamına, takibe konu 1.124.000,00 TL teminat mektubu bedeli ve 16.800,00 TL çek yaprağı bedeli olmak üzere toplam 1.140.800,00 TL gayri nakit alacağın davalı…Şirketi tarafından davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesi suretiyle bu yöne ilişkin davalı…Şirketi’nin itirazının iptali ile takibin devamına, davacının tüm davalılara yönelik nakit alacağı yönünden fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin ve davalılar… Şirketi yönünden gayri nakit alacağın depo edilmesi talebinin reddine,%20 icra inkar tazminatı olan 108.351,02 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların icra takibine itirazlarını geri çekmeleri nedeniyle davanın konusuz kaldığını, davalılardan icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirerek davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, ödeme planı, hesap ekstreleri, bilirkişi kök ve ek raporları vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/779 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı banka tarafından davalılara karşı toplam 550.349,26 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların borca ve fer’ilerine süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının İİK’nun 67. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkemece alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında özetle; “Davacı banka ile davalı asıl borçlu…. Şti. arasında 14/05/2013 tarihli 2.000.000,00 TL, 14/05/2013 TL 8.500.000,00 TL 03/09/2015 tarihli 20.000.000,00 TL limitli 3 ayrı sözleşme imzalandığı, diğer davalıların sözleşmeleri müteselsil kefil olarak imzaladıkları, kefaletlerin geçerli olduğu, davacı tarafından asıl borçlu ve kefillere gönderilen Beyoğlu 47. Noterliğinin 27/07/2017 tarih … sayılı ihtarnamesinin asıl borçluya 02/08/2017, diğer davalılara 31/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı banka tarafından taksitli kredi kullandırıldığı, taksitlerden hiçbirinin ödenmediği, ödeme planında bütün davalıların imzasının bulunduğu, takipte yıllık %39 temerrüt faizi talep edilmiş ise de kredinin fiili akdi faiz oranının yıllık %16,88 olduğu sözleşme dikkate alındığında temerrüt faizinin %33,76 olarak dikkate alınması gerektiği, kat tarihi itibari ile ödenmeyen teminat mektubu komisyon borç tutarının da bulunduğu, yapılan hesaplamada takip tarihi itibari ile asıl alacağın 456.340,20 TL, işlemiş temerrüt faizinin 73.221,59 TL, masrafın 6.129,13 TL, teminat mektubu komisyonunun 2.405,27 TL, BSMV’nin 3.658,94 TL olmak üzere 541.755,13 TL olarak hesaplandığı, taraflar arasındaki sözleşmede kefillerin depo tutarından sorumlu olduğuna dair açık bir hüküm bulunmadığı, davacı bankanın 24/06/2014 tarihli teminat mektubu için 1.100.000,00 TL ve 21/09/2015 tarihli 24.000,00 TL’lik teminat mektubu için toplam 1.124.000,00 TL depo talebinde bulunmasının mümkün olduğunu, davacı bankanın iade edilmemiş olan çek yaprakları için depo talep edilebilecek tutarın toplam 17.290,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sırasında davalılar vekilinin Ankara 4. İcra Müdürlüğüne hitaplı bila tarihli dilekçesi ile takibe itirazlarından vazgeçtiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilince istinaf dilekçesi ile dava konusuz kaldığından davalıdan icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Davalılar vekilince de 16/12/2022 uyap tarihli dilekçe ile yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı, arabulucu ücreti olan 1.096 TL’nin taraflarınca ödeneceği bildirilmiştir.
Somut olayda davacı tarafça, davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu şirket ile sözleşmenin müteselsil kefili olan davalılar hakkında başlatılan icra takibinin davalıların itirazı üzerine durması nedeniyle eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, davalıların icra müdürlüğüne sunduğu bila tarihli dilekçe ile icra dosyasına yaptığı itirazlarından vazgeçtiklerini bildirmeleri nedeniyle işbu itirazın iptali davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, davacı vekilince istinaf başvuru dilekçesi ile icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti talep edilmediği ve davalılar vekilinin arabulucuk ücretinin taraflarınca karşılanacağına ilişkin dilekçesi dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın konusu kalmadığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin icra takibine itirazdan vazgeçme nedeniyle istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/07/2022 tarih ve 2019/235 Esas 2022/605 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
B)1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı vekilinin beyanı gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcının 6.646,84 TL peşin alınan harçtan mahsubu ile fazla alınan 6.466,94 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili talepte bulunmadığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6- Davalı yanın talebi gözetilerek HUAK’nun 18/A-13. maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davalılar tarafından masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kararın kaldırma gerekçesi ve talebi gözetilerek üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/02/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.