Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/995 E. 2022/934 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/995 Esas 2022/934 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/995
KARAR NO : 2022/934
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2020/28 Esas
İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN
DAVACI :
VEKİLLERİ :
KARŞI TARAF DAVALI :
VEKİLİ :
TALEP : İhtiyati tedbir
TALEP TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2022
Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir istemine ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kesin ispat yerine yaklaşık ispat koşulunun arandığını, 19/12/2019 tarihli davalı şirket olağanüstü genel kurul toplantısında 12/09/2019 tarihli ve tescil edilmediği için geçersiz olduğu sabit olan toplantının devamı niteliğinde olduğunu, bu nedenle toplantıda alınan kararların geçerli olmadığını, şirket yönetim kurulunun kötü niyetli olarak azınlıkların haklarını hiçe sayarak sermaye artırımına gittiğini, müvekkilini zarara uğratma kastı bulunduğunu, bu durumun derdest bulunan diğer dava dosyasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, şirket yöneticisinin şahsi borcunu şirkete ödettiğini, şirkete ait makinelerin şirket yöneticileri tarafından ederinin çok altında satıldığını, müvekkiline ait payların %6’lık kısmını hisse alım sözleşmesiyle satın alan şirket yöneticisi ve eşinin ödemesi gereken bedeli ödemeyerek müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkili tarafından üretilen iki adet ilacın bedellerinin müvekkiline ödeneceğine ilişkin imzalanan sözleşmeden doğan edimin yerine getirilmediğini, şirkete ait ticari defterlerin incelenmesi, şirketten bilgi ve belge alınması haklarının engellendiğini, müvekkilinin şirketin gidişatından haberdar olmadığını, davalı şirket yöneticisinin geçersiz olan olağanüstü genel kurul toplantısı kararlarına dayanarak her türlü işlemi yaptığını, müvekkilini ve şirketi zarara uğrattığını, kendisi kazanç elde ettiğini belirterek iptali istenen sermaye arttırımına ilişkin genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davada iptali istenen genel kurul taahhüt edilen sermayenin ödenmesinin talep edildiği, sermaye artırımına ilişkin kararın geçersizliğine dair Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen kararın istinaf aşamasında olduğu, dosyada sunulan delillerde değişiklik bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu üzerine ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kesin ispat yerine yaklaşık ispat şartının arandığını, yüksek mahkeme kararlarında dava sonucunun beklenmesinin davacı aleyhine ciddi sonuç doğuracağı durumlarda yaklaşık ispat için davacının elinde belge olmasa dahi dava konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinin belirtildiğini, 12/09/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararın usule uygun olarak tescil edilmediğinden toplantıda alınan kararların devamı niteliğinde alınan kararların da geçersiz olacağını, 19/12/2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 12/09/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısının devamı niteliğinde olduğunu, şirketin yönetim kurulunun kötü niyetli şekilde azınlıkların haklarını hiçe sayarak sermaye artırımına gittiğini, müvekkilini zarara uğratma kastı bulunduğunu, şirket yöneticisinin kendi şahsi borcunu şirkete ödettiğini, şirkete ait makinelerin şirket yöneticileri tarafından ederinin çok altında satıldığını, müvekkiline ait payların %6’lık kısmını hisse alım sözleşmesiyle satın alan şirket yöneticisi ve eşinin ödemesi gereken bedeli ödemeyerek müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkili tarafından üretilen iki adet ilacın bedellerinin müvekkiline ödeneceğine ilişkin imzalanan sözleşmeden doğan edimin yerine getirilmediğini, müvekkilinin yönetim kurulundan haksız şekilde azledildiğini, şirkete ait ticari defterlerin incelenmesi, şirketten bilgi ve belge alınması haklarının engellendiğini, müvekkilinin şirketin gidişatından haberdar olmadığını, müvekkili ve eşinin şirkete emek ve sermayelerinin tamamını yatırdığını, ancak şirketten yaklaşık 4 yıldır hiçbir geri dönüş alamadıklarını, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde müvekkili ve şirketin telafisi mümkün olmayan zarara uğrayacağını bildirerek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 449. Maddesinde genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde, mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, davaya konu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği düzenlenmiştir.
Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/552 Esas sayılı dosyasında davacı … tarafından davalı … A.Ş. aleyhine 12/09/2019 tarihli sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının iptali talebi ile 25/10/2019 tarihinde dava açıldığı, yapılan yargılama sırasında mali müşavir ve hesap bilirkişi heyetinden 22/03/2021 tarihli bilirkişi raporunun alındığı, 2021/508 Karar sayılı ilamı ile de, mahkemece sermaye artırımı genel kurul veya yönetim kurulu kararından itibaren 3 ay içinde tescil olmadığından genel kurul veya yönetim kurulu kararının geçersiz hale geleceği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği, kararın henüz kesinleşmediği, anılan dosyanın ilk derece mahkemesince 24/02/2021 tarihli celsede bekletici mesele yapıldığı görülmüştür.
Davalı şirketin dava konusu 19/12/2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağı ile hazirun cetveli dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava dışı … tarafından sermaye artırımı nedeniyle 16/01/2021 tarihinde 4.500.000,00 TL yatırıldığına ilişkin dekont dosya içerisinde yer almaktadır.

İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde, genel kurul kararının yürütülmesinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talep etmiş, mahkemece 16/01/2020 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine hükmedilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili yargılama aşamasında 21/02/2022 tarihinde aynı nitelikte ihtiyati tedbir talep etmiş, mahkemece 21/02/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine hükmedilmiştir. Anılan karar karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 14/04/2022 tarih 2022/600 Esas 2022/483 Karar sayılı karar ile 6102 sayılı TTK’nun 449. maddesi uyarınca genel kurul kararlarının ifasının durdurulması gerekip gerekmediği hususunda yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra ihtiyati tedbir konusunda karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden görülmesi için karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacı yan 12/09/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında sermaye artırımına ilişkin kararın 3 ay içinde tescil edilmediğinden geçersiz hale geldiğini, anılan toplantıda alınan kararların devamı niteliğindeki işbu dava konusu 19/12/2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların da geçersiz olduğunu ileri sürerek dava konusu genel kurulda alınan ana sözleşmenin 6. maddesinin tadiline ilişkin kararın yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece 6102 sayılı TTK’nun 449. maddesi uyarınca genel kurul kararlarının ifasının durdurulması gerekip gerekmediği hususunda yönetim kurulu üyelerinin görüşünü alındıktan sonra ihtiyati tedbir konusunda karar verilmesi, bu kapsamda taraflardan davalı şirketin son yönetim kurulu üyelerinin isim ve adresleri istenerek gerekirse sicilden getirtilmek sureti ile yönetim kurulu üyelerine bizzat ihtarlı tebligat çıkarmak ve sonucunda ihtiyati tedbir talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, yönetim kurulu üyelerinin görüşü alınmadan yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Mahkemece 21/02/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik hükmün Dairemizin 14/04/2022 tarih 2022/600 Esas 2022/483 Karar sayılı karar ile aynı gerekçeyle kaldırılması nedeniyle her iki talep yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra birlikte değerlendirilebilecektir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ara kararında isabet görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2022 tarih ve 2020/28 Esas sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-İhtiyati tedbir talebinin yeniden görülmesi için dosyanın Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde ihtiyati tedbir talep eden davacıya iadesine,
5-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/06/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.