Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/983 E. 2022/840 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

.
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

.

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2021
NUMARASI :….
TALEP TARİHİ : 21/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2022

Taraflar arasındaki menfi tespit istemiyle açılan dava kapsamında ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Bankası ile müvekkil şirket arasında akdedilen 19.12.2013 Genel Kredi Sözleşmesi’ne binaen teminat amacıyla müvekkil şirket tarafından menfi tespite konu … Bankası … Şubesi’nin 30/09/2018 vade tarihli, …. Çek Seri Numaralı ve 30.000,00-… bedelli, keşidecisi dava dışı …, müvekkilinin cirantası olduğu bir adet çeki teslim ettiğini, davalı bankadan talep edildiği ve davalı bankaya hiçbir kredi borcunun bulunmadığı halde söz konusu çekin iade edilmediğini, davalı banka tarafından, müvekkiline gönderilen Kartal 15. Noterliği’nin 20.08.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile müvekkilin davalı bankaya 29.648,51-TL olduğu ve hesabın kat edildiği ihtar edilmiş olup, müvekkil şirket tarafından keşide edilen Kadıköy 14. Noterliği’nin 03.09.2021 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı bankaya verilen cevapta özetle, müvekkil şirketin davalı bankaya borcunun bulunmadığı bildirilerek anılan çekin müvekkile ivedilikle iadesi talep edilmiştir. Ancak davalı banka tarafından işbu ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi, müvekkil aleyhinde İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/692 Değişik İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı ile 20.309,58-TL takip çıkışlı olarak…. İcra Dairesi’nin 2021/67942 Esas sayılı dosyasından haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibi başlatıldığını, söz konusu ihtiyati haciz kararına da itiraz edildiğini ileri sürerek söz konusu çek sebebiyle müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti istemiyle açılan davada söz konusu çekle ilgili olarak müvekkil şirket aleyhinde yapılması muhtemel her türlü ihtiyati haciz ve icrai takibat işlemlerine karşı yargılama sonuna kadar teminatsız olarak veya %15 teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; somut olayda; davacı vekili hakkında tedbir talep ettiği çekin teminat çeki olduğunu iddia etmiş ise de; çek üzerinde ve dilekçe ekinde sunulan diğer belgelerde çekin teminat senedi olduğuna dair bir kayıt bulunmadığı, çekin ödeme aracı olduğu hususu da gözetildiğinde tedbir kararı verilmesi için gerekli olan haklılığını yaklaşık olarak ispat etme koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı bankaca müvekkiline keşide edilen Kartal 15. Noterliği’nin 20.08.2021 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarname ile müvekkilin davalı bankaya 29.648,51-TL borcu bulunduğu ikrar edildiği halde ikrar edilen borç miktarını aşan davaya konu 30.000,00 .. ilgili müvekkili aleyhine haksız ve mesnetsiz işlem yapılarak çekin iade edilmemesi halinde HMK’nın 389. Maddesi gereği gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinin somut olayda gerçekleştiğini, bu hususun dosyaya sunulan delillerle yaklaşık olarak ispatlandığını ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, menfi tespit davası kapsamında icra takibinin durdurulması istemiyle İİK’nın 72/2. Maddesi gereği ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
İİİK’nın 72/3 maddesi hükmüne göre “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir”, düzenlemeleri yer almaktadır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için yaklaşık ispat yeterlidir yani çekişmeli vakıanın gerçeğe yakın bir derecede kanıtlanması esastır. Mahkeme mevcut delillere göre tedbir isteyenin hakkını muhtemel görmeli ve tedbir verilmesini icap ettiren sebeplerinde varit görülmesi gerekir.
Davalı banka tarafından dosyaya bir örneği ibraz edilen 19.12.2013 tarihli genel kredi sözleşmesine göre ihtiyati tedbir isteyen davacı şirket ile davalı banka arasında1.000.000,00 TL kredi limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı kredi limitinin 12.11.2014 tarihinde 1.500.000,00 TL’ye çıkarıldığı, davalı bankaca davacı bankaya keşide olunan Kartal 15. Noterliği’nin 20.08.2021 tarihli ihtarnamesi ile kredi hesabının kat edildiği bildirilerek toplam 29.648,51 TL’nin ödenmesi ihtar edilmiştir.
UYAP ortamında yer alan İstanbul 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/23115 Esas sayılı icra takip dosyasında takip dayanağı olarak gösterilen talep konusu 30.09.2018 keşide tarihli, … no’lu ve 30.000,00 ABD Dolarlı çeke dayalı olarak toplam 48.344,22 ABD Dolarının tahsili için 10.09.2021 tarihinde kambiyo senetlerine özgü takip başlatılmış olup dayanak çekte dava dışı …’ın keşideci, davacı şirketin ciranta, davalı bankanın ciro yoluyla hamil olduğu, 01.10.2018 tarihinde ibraz edildiğinde 29.733,38 … olan kısmının karşılıksız kaldığı, söz konusu çekin üzerinde “teminat amacıyla” verildiğine dair bir ibarenin bulunmadığı görülmüştür.
Somut olayda, ihtiyati tedbir isteyen davacı şirket tarafından cirantası oldukları çekin dava banka ile imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden teminat amaçlı olarak verildiğini, davalı bankaya hiçbir borç bulunmadığı ve çok kere talep edildiği halde çekin iade edilmediğini, davalı bankanın çeke dayalı olarak ihtiyati haciz kararı alıp müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını ileri sürerek söz konusu çek sebebiyle davalı bankaya borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan davada çekin ihtiyati haciz talebine veya icra takibine konu edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Davacının da kabulünde olduğu üzere dava konusu çek icra takibine konu edildikten sonra işbu menfi tespit davası açılmıştır. Nitekim UYAP ortamında yapılan incelemede de eldeki davanın açıldığı 21.10.2021 tarihinden önce davalı banka tarafından talep konusu 30.09.2018 keşide tarihli, … no’lu ve 30.000,00 … meblağlı çeke dayalı olarak 10.09.2021 tarihine kambiyo senetlerine özgü takip başlatılmış olmakla İİK’nın 72/2. Maddesi gereği artık icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilemez.
İİK’nın 72/3. maddesinde; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği hükmü gözetilerek tedbir talebinin reddi kararı verilmesinde de kamu düzenine aykırılık bulunmadığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından başlangıçta alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 16/06/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.