Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/966 E. 2022/748 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

.

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

.
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 26/04/2022
NUMARASI ….
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/06/2022

Taraflar arasındaki anonim şirket genel kurul kararının iptali davası kapsamında ihtiyati tedbir talebinin sonunda ara kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş.’nin hissedarlardan …’nun 15.04.2018 tarihinde vefat etmesi üzerine murisin sağlığında Kuşadası 4. Noterliği 03.01.2013 tarih ve … yevmiye sayılı düzenleme şeklinde vasiyetname ile belirtilen davalı şirkette bulunan tüm hisselerini müvekkili …’na sattığını, hisse devir bedelini tamamen ve nakden aldığını, müvekkili ibra ettiğini yazılı olarak beyan ettiğini, müteveffa …’nun daha sonra eşi …’nun 2016 yılında vefatı ile davalı şirkette ilgili olarak kendisine kalan hisseleri de yine Kuşadası 4.Noterliği 20.03.2018 tarih ve …. yevmiye sayılı “Düzenleme Şeklinde Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi” ile ölümünden sonra, kendisine bakacak olan müvekkiline bıraktığını, diğer hissedarlar ve aynı zamanda müteveffa …’nun diğer mirasçıları … ve … tarafından söz konusu vasiyetnamesine karşı açılan vasiyetnamenin iptali davasının mahkemenin 2018/321 Esas sayısına kaydedildiğini, müvekkili tarafından davalı şirkete ihtarname keşide edilerek …’nun 2013 yılında hisselerini müvekkiline sattığını gösterir vasiyetname uyarınca üzerinde tedbir bulunmayan hisselerin kendi üzerine tescilinin talep edildiğini, davalı şirket yöneticilerinin bu tescili yapmadığını, kendilerinin katıldığı şirket genel kurulunda hisselerin kendi üzerilerine tescili yönünde genel kurul kararı aldıklarını, …’ndan müvekkiline bırakılan tüm hisselerin müvekkilinde olduğunu, hisselerin temsil yetkisi ve sahipliği müvekkiline ait olmasına rağmen şirket yöneticileri … ve … tarafından bu hususun göz ardı edilerek, …. ve 489. maddelerine aykırı işlem tesis edilmeye çalışıldığını, davalı şirkette 24.12.2021 tarihinde genel kurul yapıldığını, bu genel kurulun iptali için Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesine dava açıldığını, davalı şirketin ve kötüniyetli olarak hareket eden yönetim kurulu başkan ve başkan yardımcıları … ve … tarafından bu davanın kadük kalması için işbu dilekçe ile iptalini talep edilen 05.04.2022 tarihli genel kurulun yapıldığını belirterek; 05.04.2022 tarihli genel kurul toplantısı ile bu toplantıda alınan kararların açıkça hukuka aykırı olması sebebiyle iptali istemiyle açılan davada, yönetim kurulu başkanı sıfatı ile hareket eden … ve yönetim kurulu başkan yardımcısı sıfatı ile hareket eden … tarafından şirketin gayrimenkullerinin satımının engellenmesi amacıyla HMK’nın 389 ve 390. Maddeleri kapsamında davalı taraf dinlenmeden tüm gayrimenkullerinin üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, T.T.K. Madde 449 uyarınca davalı şirketin 05.04.2022 tarihli genel kurulunda alınan kararların dava sonuna kadar yürütmesinin durdurulmasına, davanın neticesinde şirketin amacına uygun olarak yönetimi konusunda Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/321 Esas sayılı dosyası sonuçlanan ve tüm paydaşların oy hakkı kullanılabilene kadar şirketin gayrimenkullerinin yönetimi bakımından kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ihtiyati tedbir HMK’nın 389-399. maddelerinde düzenlenmiş olup, bu maddelere göre ihtiyati tedbir isteyen taraf ihtiyati tedbir istediği dilekçesinde dayandığı tüm tedbir sebeplerini belirtmek ve davasının esası yönünden de haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, somut olaya gelindiğinde, dosya kapsamı, davalı şirkete ait gayrimenkullerin aynı çekişmeli olmadığı durumu da gözetilerek, yasal koşulları oluşmayan talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/321 Esas sayılı dosyasından verilen tedbir kararının dosyaya sunulduğunu, bu karar ile müteveffa …’nun müvekkiline ait olduğunu beyan ettiği bir kısım paylar üzerinde tedbir bulunduğunu, bu tedbir kararı uyarınca söz konusu paylar üzerinde tasarruf hakkının anılan mahkemece kısıtlandığını, ancak davalı şirket yöneticilerinin kendi taleplerinin neticesinde verilen bu tedbir kararına yine kendilerinin uymadıklarını, davalı şirkette yapılan 05.04.2022 tarihli genel kurulda davalı şirket yöneticilerinin bu hisseleri kendi üzerilerine geçirmeleri için yine kendilerince karar alındığını, dosyaya sunulan bu kararda davalı şirketin yöneticisi …’nun ıslak imzasının bulunduğunu, davalı şirket yöneticileri tarafından yine hamiline yazılı pay senetleri müvekkilinin zilyetliğinde bulunmasına rağmen sanki hisseler kendilerindeymiş gibi işlemler tesis ettiklerini, şirket pay defterine sanki bu paylar 1993 yılında kendilerine aitmiş gibi tarih attıklarının noterlikçe onaylanan pay defteri nüshası ile gösterildiğini, davalı şirket yöneticileri tarafından şirketin içinin boşaltılmak istendiğini, … ve …’ın asıl amacının şirketin mal varlığını satmak ve içini boşaltmak olduğunu, davalı şirketin Kuşadası’nın merkezinde yüksek değerlere sahip otelleri bulunduğunu, dolayısıyla davalı şirkete ait gayrimenkuller üzerine tedbir konulmadığı takdirde müvekkilinin ciddi zarara uğrayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesince verilen tedbir kararının kaldırılmasına, davalı şirketin bu aşamada gayrimenkullerinin satışının ve buna bağlı olarak herhangi bir hak kaybının önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, davalı anonim şirketin 05.04.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemiyle açılan davada davalı anonim şirketin taşınmazlarının satışını önlemek amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, müvekkilinin %25 oranında hissedarı olduğu davalı şirketin 05.04.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemiyle açılan davada davalı şirketin gayrimenkullerinin satımının engellenmesi amacıyla HMK’nın 389 ve 390. Maddeleri kapsamında davalı taraf dinlenmeden tüm gayrimenkullerinin üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, T.T.K. Madde 449 uyarınca davalı şirketin 05.04.2022 tarihli genel kurulunda alınan kararların dava sonuna kadar yürütmesinin durdurulmasına, davanın neticesinde şirketin amacına uygun olarak yönetimi konusunda Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/321 Esas sayılı dosyası sonuçlanan ve tüm paydaşların oy hakkı kullanılabilene kadar şirketin gayrimenkullerinin yönetimi bakımından kayyum atanmasına karar verilmesini istemiş, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin kabulü için dosya kapsamı itibarıyla yaklaşık ispat ölçütü gerçekleşmediği gibi şirketin gayrimenkullerinin uyuşmazlık konusu olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf başvuru dilekçesinde ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddi ara kararının kaldırılarak davalı anonim şirketin gayrimenkullerinin satışının ve buna bağlı olarak herhangi bir hak kaybının önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına ve özellikle ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin dosya kapsamı itibarıyla HMK’nın 390/3. Maddesi hükmü uyarınca davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edememiş bulunmasına ve davalı anonim şirketin genel kurul kararının iptali istemiyle açılan davada uyuşmazlık konusunun davalı şirketin gayrimenkullerinin olmamasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 02/06/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.