Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/961 E. 2022/792 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/961 Esas 2022/792 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/961
KARAR NO : 2022/792

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/04/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/296 Esas
İHTİYATİ TEDBİR-İHTİYATİ HACİZ TALEP
EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF DAVALI :
TALEP : İhtiyati Tedbir – İhtiyati Haciz
TALEP TARİHİ : 19/04/2022
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2022

İhtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda reddine yönelik olarak verilen karara karşı ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette ortak olduğunu, şirketin kuruluş amacı gereğince öğrenci yurdu imalatıyla … Kurumuna kiralama faaliyeti gösterdiğini, şirket mevcudunun ve kullanılan kredilerin yeterli olmaması, bankalara ve piyasaya olan yüklüm miktardaki borçlardan kaynaklı hiçbir kar getirisinin sağlanamaması nedeniyle şirketin sermaye artırımı yaptığını, müvekkilinin bu konuda gerekli yükümlülüklerini yerine getirdiğini, diğer ortakların ise finansal yükümlülüklerini yerine getirmediğini, tüm külfetin müvekkiline yüklendiğini, şirketin mali yapısı, iş ve işleyişi yönünden ortaklar arasında önemli fikir ayrılıkları ortaya çıktığını, müvekkilinin tüm özverisine rağmen davalı şirket ve diğer ortaklar tarafından müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, taleplerin karşılıklı ihtarnamelerle dile getirildiğini, ortaklar arasında karşılıklı güven duygusunun onarılamaz bir biçimde zedelendiğini belirterek şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine karar verilmesin talep ve dava etmiş, dava dilekçesinde ayrıca dava sonuna kadar Aksaray ilindeki taşınmaz üzerindeki öğrenci yurdunun üçüncü kişilere devir ve temlikini önleyecek biçimde taşınmazın kaydına ihtiyati haciz ve tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, talep dilekçesi ekinde sunulan deliller ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yeterli nitelikte görülemediği, İİK’nun 257 vd. maddeleri ile HMK’nun 389. maddesindeki koşullar oluşmadığı, davanın niteliği ve ihtiyati tedbir talebinin içeriği de nazara alınarak yasal koşulları oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın niteliği ile ihtiyati tedbir talebinin içeriğinin birbiriyle uyumlu olduğunu, davalı şirketin tek mal varlığının öğrenci yurdu olup, taşınmazın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için talepte bulunulduğunu, mahkemenin dava açan ortağın hem de ortaklığın menfaatlerini gözeterek uygun bir tedbire hükmetmesi gerektiğini, davalı şirketin yüklü miktarda borçları bulunduğunu, şirket ortakları arasında fikir aykırılıkları oluştuğunu, diğer ortakların müvekkili aleyhine asılsız isnatlarla suç duyurusunda bulunduğunu, ortaklar arasındaki güven duygusunun onarılamaz bir biçimde sarsıldığını, karşılıklı iletişimin salt ihtarnamelerle yürütüldüğünü, genel kurul toplantısına çağrıya izin talebiyle açılan davadaki sürecin dahi davalı şirketin %60 hissesine sahip ortakların müvekkiline karşı fikir ve irade birliği içerisinde hareket ettiğini açıkça ortaya koyduğunu, müvekkilinin yetkilerinden azledilerek yerine yeni bir müdür atanacağı, kendisinin devre dışı bırakılacağı, şirketin yüklü miktarda borçları nedeniyle şirkete ait tek mal varlığı olan öğrenci yurdu üzerinde kendilerine yararına müvekkilinin zararına danışıklı tasarrufta bulunulacağı endişesinin gerçekleşme ihtimalinin kuvvetle muhtemel göründüğünü, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, şirketin haklı nedenle feshini talep eden müvekkili yönünden mahkemece kurulacak hükmün semeresiz kalmasının engellenmesini teminen taşınmazın kaydına ihtiyati tedbir ve haciz konulması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; HMK’nun 389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir, İİK’nun 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Davalı şirketin kuruluşuna ilişkin ticaret sicil gazetesi ilanları, Beypazarı Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/1293 sr. sayılı dosyasının UYAP’tan gelen sureti, tedbir ve haciz konulması talep edilen taşınmaz tapu kaydı dosya içerisinde yer almaktadır.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili karşı taraf davalı şirketin taşınmazı üzerindeki öğrenci yurdunun üçüncü kişilere devir ve temlikini önleyecek şekilde taşınmazın kaydına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçeyle ihtiyati tedbir talebinin reddine hükmedilmiştir.
İhtiyati tedbir talebinin de yer aldığı dava, limited şirketin haklı nedenle feshine yöneliktir. Mahkemece, davacının açtığı işbu davada dava dilekçesi ekinde sunduğu bilgi ve belgeler ile haklılığını yaklaşık olarak ispatlanamadığı gözetilerek davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan İİK’nun 257/1. maddesinde; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, 257/2. maddesinde, vadesi gelmemiş borçtan dolayı borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa alacaklının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, aynı yasanın 258. maddesinde ise ihtiyati haciz talep eden alacaklının, alacağa ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek kadar delil göstermesi yeterli olup, alacağın varlığının tam ispatı gerekmeyip yaklaşık ispatın yeterli olacağı hüküm altına alınmıştır.
İhtiyati haciz talep eden davacı, limited şirketin haklı nedenle feshine yönelik açtığı işbu davada şirketin taşınmaz kaydına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
Somut olayda ihtiyati haciz talep eden davacı yan rehinle temin edilmemiş muaccel bir alacağının varlığına dair yaklaşık ispat koşulunu yerine getiren herhangi bir bilgi ve belgeyi bu aşamada dosyaya ibraz etmediği gibi, müeccel bir alacağın varlığının iddia edilmesi durumunda borçluların muayyen yerleşim yerinin olmadığı, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendileri kaçmaya hazırlandığı, kaçtıkları, bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge de dosyaya ibraz etmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece İİK’nun 257. maddesinde öngörülen yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gözetilerek ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talep eden davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 09/06/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.