Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/946 E. 2022/773 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

.

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

.
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/04/2022
NUMARASI : …..
DAVA TARİHİ : 29/03/2022
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2022

Taraflar arasındaki anonim şirketin pay defterine kayıt istemiyle açılan dava kapsamında ihtiyati tedbir isteminin yargılaması sonunda ara kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline velayeten dava açan ….bakım ve gözetimi ile malvarlığının idaresinin annesinin üstlendiğini, annesinin … vatandaşı olup dava dilekçesinde ayrıntılı olarak açıkladığı şekilde bilgisizlik ve deneyimsizliğinden faydalanılması ve sömürülmesi sonucunda küçük … mirasen babasından intikal eden şirket hisselerini gerçek değerinin çok altında bir değer ile devretmek zorunda kaldığını ileri sürerek şirket hisselerinin gerçek değeri ile hisse devir sözleşmesinde kararlaştırılan değeri arasındaki farkın avans faizi ile birlikte tahsili aksi takdirde terdiden şirket hisselerinin gerçek değeri ile hisse devir sözleşmesinde kararlaştırılan değeri arasındaki farkın avans faizi ile birlikte tahsili aksi takdirde terdiden şirket hisselerinin müvekkiline iadesi ve şirket pay defterine davacı adına kayıt ve tesciline, ayrıca yapılan devir sözleşmesinden kaynaklanan zararlarının tazminen davalılardan tahsiline karar verilmesi istemleriyle açılan davada, öncelikle şirket hisselerinin ve şirketin mevcut malvarlığının temlikini önleyici mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; dava konusu şirket hisselerinin yargılama sonuçlanıncaya kadar üçüncü kişilere devir ve temliki durumunda davacı yönünden telafisi güç veya imkansız zarar doğabileceği, dava dilekçesi ekinde sunulan bilgi ve belgeler birlikte nazara alındığında HMK 390 m.gereğince yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği anlaşılmakla şirket hisselerinin teminat mukabilinde yargılama sonuçlanıncaya kadar davalı … tarafından üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesini teminen aynı hisseler üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davacının şirketin diğer malvarlığı unsurları üzerine ihtiyati tedbir konulması isteminin ise somut uyuşmazlığın konusunu teşkil etmediği dikkate alınarak reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddolunan şirket malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir talebi ile ilgili olarak kararın gerekçesiz olduğunu, oysaki davanın konusu şirket hisselerinin gerçek değerinin bilirkişi marifetiyle tespitini müteakiben, edimler arasındaki oransızlığın giderilmesi istemine ilişkin olduğundan şirketin malvarlığı unsurlarının da şirket hisselerinin gerçek değerinin tespitinde son derece önem arz ettiğini, ihtiyati tedbirin amacının Anayasanın 2. maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukuki himaye sağlamak olduğunu, şirketin malvarlığına yönelik ihtiyati tedbir talebi nazara alındığında, uyuşmazlığın özünün şirket malvarlığının(menkul ve gayrimenkul) devir tarihinde değerleme raporu alınmadan satışının yapılmasından kaynaklandığını, davaya konu hisselerin değerine tesir edecek surette taşınır,taşınmaz mal kaçırılması,hukuki muamelelere girişilmesi durumunda gerçek vaziyeti aksettiren bir değerleme yapılması mümkün olamayabileceği gibi, dava neticesinde verilecek hükmün infaz kabiliyetinin de ortadan kalkacağını, ayrıca, şirketin menkul ve gayrimenkul malvarlığı eksildikten sonra karar verilmesinin, telafisi imkansız zararlar ortaya çıkaracağını, davalıların dava sonucu yükümlü olacakları ödemelerin tahsilini imkansız kılacağını, yine yerel mahkemenin ara kararında;dava dilekçesi ekinde sunulan bilgi ve belgeler birlikte nazara alındığında yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği kabul edildiği nazara alındığında, şirketin malvarlığı unsurlarına yönelik (menkul ve gayrimenkul) ihtiyati tedbir kararı verilmemesinin mahkeme kararını çelişkili hale getirdiğini ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, davalı anonim şirket hisselerinin gerçek değeri ile hisse devir sözleşmesinde kararlaştırılan değeri arasındaki farkın avans faizi ile birlikte tahsiline aksi takdirde terdiden şirket hisselerinin gerçek değeri ile hisse devir sözleşmesinde kararlaştırılan değeri arasındaki farkın avans faizi ile birlikte tahsiline aksi takdirde terdiden şirket hisselerinin müvekkiline iadesine ve şirket pay defterine davacı adına kayıt ve tesciline, ayrıca yapılan devir sözleşmesinden kaynaklanan zararlarının tazminen davalılardan tahsiline karar verilmesi istemleriyle açılan davada, HMK’nın 389. Maddesi uyarınca anonim şirket hisselerinin ve şirketin mevcut malvarlığının temlikini önleyici mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulü ile kısmen reddine, karar verilmiştir.
HMK’nun 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Somut olayda; davalı anonim şirket hisselerinin gerçek değeri ile hisse devir sözleşmesinde kararlaştırılan değeri arasındaki farkın avans faizi ile birlikte tahsiline aksi takdirde terdiden şirket hisselerinin gerçek değeri ile hisse devir sözleşmesinde kararlaştırılan değeri arasındaki farkın avans faizi ile birlikte tahsiline aksi takdirde terdiden şirket hisselerinin müvekkiline iadesine ve şirket pay defterine davacı adına kayıt ve tesciline, ayrıca yapılan devir sözleşmesinden kaynaklanan zararlarının tazminen davalılardan tahsiline karar verilmesi istemleriyle açılan davada, davacının taleplerinden birisi de iadesini istediği ve şirket pay defterine kaydına ve tesciline karar verilmesini talep ettiği davalı anonim şirketin hisseleri uyuşmazlık konusu olup davacının tazminata ve para alacağına yönelik diğer talepleri bakımından davalı anonim şirketin malvarlığı uyuşmazlık konusu olmadığına göre ilk derece mahkemesince bu gerekçeyle bu yöndeki istemin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcı başlangıçta alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 09/06/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi-

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.