Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/822 E. 2022/718 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/822 Esas 2022/718 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/822
KARAR NO : 2022/718

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2021 (Ek Karar)
NUMARASI : 2010/700 Esas 2013/88 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/11/2010
KARAR TARİHİ : 30/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/05/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ek gerekçeli kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen ek gerekçeli karara karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının muhtelif tarihlerde çeşitli vasıtaları muhafaza edilmek üzere müvekkiline teslim ettiğini, müvekkilinin her türlü masrafı yapıp teslim edilen araçlarla ilgili gerekli korumayı yaptığını, liste halinde belirtilen aracın 2005 yılından beri otoparkta bulunup iade alınmadığı gibi herhangi bir ücret de ödenmediğini, müvekkilinin tacir olması nedeniyle ücreti hakettiğini, bu sebeple araç çekici ücreti ve muhafaza ücreti olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tevdii ve çekme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 7.500,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, … İl Emniyet Müdürlüğü ile yapılan yazışma nedeniyle başka kurumların da otoparka araç bıraktığının belirlendiğini, hangi araçların emniyet müdürlüğü tarafından bırakıldığının tespit edilemediğini, davanın ticari mahiyette olmayıp görev yönünden reddi gerektiğini, ticari faiz talep edilemeyeceğini, 2918 sayılı yasa hükümleri ilgili mevzuat ve 5335 sayılı yasanın 11. maddesi gereği “buluntu olması nedeniyle veya bu kanun hükümleri gereğince trafikten men edilerek alıkonunan, ancak sahipleri tarafından 6 ay içinde alınmayan araçlar hazinece satılarak bedelleri emanet hesabına alınır” hükmü doğrultusunda gerekli işlemlerin ifası için milli emlak müdürlüğüne bildirim yapıldığını, kolluk kuvvetlerinin doğrudan tasarruf imkanının bulunmadığını ileri sürerek esas yönünden de davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 28/02/2013 tarihli kararı ile davalı tarafından otopark işletmeciliği yapan davacıya yakalamalı, hacizli, trafikten men edilmiş araçları çekme ve muhafaza işlemleri yaptırılmış ise de, bu işe yönelik taraflar arasında yazılı sözleşme yapılmadığı, herhangi bir ücret öngörülmediği, durumun özelliklerine göre de ücret alınmasının gerekmediği, yukarıda belirtilen ve 818 sayılı BK’nun 463 ve devamı maddelerinde düzenlenen vedia hükümlerine göre davacının ücret talep edemeyeceği kanaatine varılarak açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece 04/10/2021 Ek Kararı ile uyuşmazlığın, davacının sahibi olduğu yediemin deposunda, davalının yakalanıp davacıya bırakılan motorsikletinin, uzun süre kalmasına rağmen ücretinin ödenmediği belirtilerek yedieminlik ücret alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, dosya kapsamından, davacı ile davalı arasında yediemin sözleşmesi bulunmadığı, fakat, davacının davalıya, yediemin hizmeti verdiği, ancak her iki taraf tacir olmadığı gibi, olaydaki vedia aktinin taraflardan herhangi birinin ticari işletmesiyle ilgili olmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerektiği, bu durumda, tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığından, davada görevli mahkemenin, Asliye Ticaret Mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ek karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2010 yılında açtıkları davalarının 2021 yılında görevsizlikle reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Bir davada usuli ret sebepleri varsa öncelikle davanın esasın girilmeden usulden reddedilmesi gerektiğini, davalarının Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi denetiminden geçmiş olup, ticaret mahkemesinin davaya bakmasında usulsüzlük görülmediğini, TTK’nın 4/1-c.maddesi gereği eldeki davanı ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, aynı mahiyetteki davalarda iş bölümü itirazları üzerine ticaret mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verildiğini, otopark işletmecisi müvekkiline tevdi edilen vasıtaların Hazine tarafından neden bağlandığının hiçbir zaman bildirilmediğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; yediemin ücreti alacağına ilişkindir.
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/02/2013 tarih, 2010/700 Esas 2013/88 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilinin temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 04/06/2015 tarih 2015/1437 Esas 2015/18741 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere ilk derece mahkemesinin kararının onanmasına karar vermiştir.
Bu onama kararı üzerine, 04/08/2015 tarihinde yedieminlik ücretinin ödenmemesi sebebiyle “mülkiyet hakkının ihlal” edildiğinden bahisle Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunulduğu ve Anayasa Mahkemesi 2015/13099 Başvuru Numaralı dosyasında 08/01/2020 tarihinde mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin başvurunun kabul edilebilir olduğuna, Anayasanın 35.mad. Güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin mülkiyet hakkını ihlalinin sonuçlarını ortadan kaldırması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği ve dosya Anayasa Mahkemesi tarafından ilk derce mahkemesince yeninden yargılama yapılmak üzere gönderildiği, yeni bir esas numarası UYAP sistemi üzerinden alınamadığı, ancak yeninden yargılamaya devam olunduğu görülmüştür.
Somut olaya gelince, davacı yanın kanun yolu başvurusunun HMK’nun geçici 3.maddesi gereğince Yargıtay tarafından incelenmesi gerekir. 6100 sayılı HMK’nun geçici 3.maddesinin 2.fıkrasına göre; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden (20/07/2016 ) önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/ 2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemez. İlk derece mahkemesi hükmünü 28/02/2013 tarihinde tesis ettiğinden, bu hüküm kesinleşene kadar 1086 sayılı Kanunun uygulanması gerekir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay ilgili dairesine gönderilmesi gerekirken yanılgıya düşülerek Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildiği anlaşılmakla dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Temyiz incelemesi yapılması için dosyanın Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/05/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.