Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/820 Esas 2023/1861 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/820
KARAR NO : 2023/1861
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2020
NUMARASI : 2016/893 Esas 2020/19 Karar
DAVACI :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/11/2016
KARAR TARİHİ : 27/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2023
Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi ve Business Card üyelik sözleşmesi imzalandığını, dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, davalı …’ın aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak Ankara 3.İcra Müdürlüğünün 2016/7402 sayılı dosyası ile icra takip başlatıldığını, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davaya karşı cevap vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalının kefaleti olan krediler dikkate alındığında davalının takip tarihi itibariyle toplam sorumluluğunun (196.790,11 TL asıl alacak + 10.799,60 TL temerrüt faizi + 539,98 BSMV)= 208.129,69 TL olduğu, davacı banka takip talebinde 200.000 TL ipotek bedelini düşerek talepte bulunmuş olup belirtilen ipotek bedeli mahsup edildiğinde davalı …’ın icra takip tarihi itibariyle borcunun 208.129,69 TL – 200.000,00 TL = 8.129,69 TL asıl alacaktan ibaret olduğu bu tutarın 763,57 TL (%9,392)’sinin KMH, 7.180,57 TL (%88,325) sinin taksitli ticari kredi, 185,55 TL (%2,282)’sinin kredi kartı borcuna ilişkin olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, Ankara 3. İcra Müdürlüğü 2016/7402 sayılı takip dosyasında davalının itirazının 8.129,69 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren alacağın 763,57 TL’sine %30,24, 7.180,57 TL’sine %38, 185,55 TL’sine %30,24 temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmasına, itirazın iptaline karar verilen kısım üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Bilirkişi raporunda 47191 ve 49079 no’lu BCH kredilerinden davalının sorumlu olmadığına ilişkin yapılan değerlendirmenin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, söz konusu kredilerin açılış tarihinin 02/05/2014 tarihi olup, borçluya kullandırılan BCH kredilerinin birbirinin devamı niteliğinde olup, borcun sıfırlanmadığını, iş bu kredilerin rotatif kredi olduğunu, davalının dava dışı şirketin imzalamış olduğu genel kredi sözleşmesinde 600.000,00 TL limitle kefaletinin bulunduğunu, dava dışı şirketin müvekkili bankaya olan doğmuş ve doğacak tüm borçlar için kefalet verildiğini, ayrıca imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmelerinin birbirinin devamı niteliğinde sözleşmeler olduğunu, borcun hiçbir zaman sıfırlanmadığını, dava dışı şirketin kullanmış olduğu krediden dolayı müvekkili bankaya borcu bulunduğunu, davalının da kefalet limiti doğrultusunda borçlu bulunduğunun sabit olduğunu, bu nedenle dava dışı şirketin kullanmış olduğu 47191 ve 49079 no’lu BCH kredilerinden davalının sorumlu tutulması gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Yenimahalle 5.Noterliği’nin 02/02/2016 tarih ve 03306 yevmiye no’lu ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtar edenin … Bankası A.Ş., muhataplarının … ve … olup, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının 7 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin 04/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği,
Ankara 3. İcra Müdürlüğüne 2016/7402 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … Bankası A.Ş., borçlularının … ve … olup, BCH kaynaklı 627.741,77 TL, taksitli ticari kredi kaynaklı 196.437,02 TL, KMH kaynaklı 19.541,26 TL, kredi kartından kaynaklanan 5.067,37 TL, olmak üzere toplam 848.787,42 TL nakit alacakların şimdilik 400.000 TLlik kısmının takip tarihinden itibaren işleyecek %54 faizi ile borçludan tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Bankacı bilirkişiler …’dan oluşan bilirkişi heyetinden alınan rapor ve ek raporda özetle; davacı banka ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, davalı borçlunun aynı limitle sözleşmenin müşterek ve müteselsil kefili olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefiller hakkında Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2016/7402 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının 29.04.2014 tarihli sözleşmede kefalet imzasının bulunduğunu, 22.09.2014 tarihli sözleşmede imzasının bulunmadığını, ….47119 sayılı BCH kredisinin açılış tarihinin 18.06.2015, …49079 sayılı BCH kredinin açılış tarihinin 30.11.2015 olduğunu bu kredilerin davalının kefalet imzası bulunmayan 22.09.2014 tarihli sözleşmeye istinaden açıldığı bu nedenle davalının bu kredilerden sorumlu olamayacağı belirtilerek davacı bankanın takip talebinde 200.000,00 TL ipotek bedeli düşüldükten sonra talepte bulunduğunu, dava dışı şirketin kullanmış olduğu taksitli ticari kredi, kredili mevduat hesabı ve kredi kartından kaynaklı olarak toplam 208.438,92 TL borç bulunduğu, 200.000,00 TL ipotek bedeli düşüldüğünde davacı bankanın davalıdan 8.438,92 TL asıl alacak talep edebileceği, mahkemece davalının 47191 ve 49079 no’lu kredilerden davalının sorumlu olduğu düşünülmesi halinde takip tarihi itibariyle toplam borcun davalının kefalet limiti olan 600.000,00 TL’yi geçtiğini (toplam borcun 836.180,69 TL olduğunu), 200.000,00 TL ipotek düşüldüğünde 400.000,00 TL davalıdan talep edilebileceği,
Bankacı bilirkişi …’den alınan raporda özetle; davacı bankayla dava dışı şirket arasında 29/04/2014 tarihli 600.000,00 TL ve 22/09/2014 tarihli 1.500.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, davalı …’ın 29/04/2014 tarihli sözleşmede 600.000,00 TL limitli kefaletinin bulunduğunu, diğer sözleşmede kefaletinin bulunmadığını, diğer sözleşmenin kefilinin … olduğunu, davacı bankanın dava dışı şirkete taksitli ticari kredi, KMH, ticari kredi kartı, teminatlı BHC 47191, ve teminatlı BCH 49079 kredileri kullandırdığını, kredilerin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, bir önceki bilirkişinin raporunda da belirttiği üzere davalının kefalet imzasının 29/04/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde bulunduğunu, 47191 sayılı kredinin açılış tarihinin 18/06/2015, 49079 referans sayılı kredinin ise açılış tarihinin 30/11/2015 tarihi olup, bu kredilerin 22/09/2014 tarihli ve 1.500.000,00 TL genel kredi ve nakdi kredi sözleşmesine istinaden açıldığını ve kullandırıldığını, davalının bu sözleşmede kefaleti bulunmadığından kullandırılan bu iki krediden ötürü davalının sorumlu tutulamayacağını, KMH için akdi faizin %24,24, temerrüt faizinin %30,24 olacağını, ticari krediler yönünden ise sözleşmenin 10.5.maddesi gereğince temerrüt faizinin fiilen uygulanan en yüksek akdi faiz olan %19’un iki katı olan %38 olacağını, dava dışı şirkete kullandırılan KMH, taksitli ticari kredi, ticari kredi kartı, 47191 ve 49079 no’lu BCH kredilerinden kaynaklı olarak takip tarihi itibariyle davacı bankanın 812.833,95 TL alacağı bulunduğunu, davacı bankanın takip yaparken 200.000,00 TL takip düşerek takip yaptığını, davalının kefalet limiti, kefalet tarihi dikkate alındığında 2 adet BCH kredisinden sorumluluğu bulunmadığından takip tarihi itibariyle 208.226,84 TL’den borcu bulunduğunu, bundan da 200.000,00 TL ipotek bedeli düşüldüğünde takip tarihi itibariyle 8.226,84 TL’nin talep edilebileceği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı banka ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığı ve dava dışı şirkete kredi kullandırıldığı, davalı borçlunun ise imzalanan genel kredi sözleşmelerinden 22/04/2014 tarihli sözleşmede 600.000,00 TL limitle müşterek ve müteselsil kefili olduğu, diğer sözleşme olan 22/09/2014 tarihli sözleşmede davalının herhangi bir kefalet imzasının bulunmadığı, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefiller hakkında Ankara 3. İcra Müdürlüğüne 2016/7402 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, dosya kapsamına uygun gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyetlerinden alınan her iki raporda da belirtildiği üzere davalının davacı bankayla dava dışı şirketin imzalamış olduğu genel kredi sözleşmelerinden 22/04/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde 600.000,00TL limitle kefaletinin bulunduğu, davacı bankayla dava dışı şirket arasında imzalanan 22/09/2014 tarihli 1.500.000,00 TL limitli sözleşmede davalının herhangi bir kefalet imzasının bulunmadığı, takibe konu 47191 no’lu BCH kredisinin açılış tarihinin 18/06/2015, 49079 no’lu BCH kredisinin ise açılış tarihinin 30/11/2015 tarihi olduğu, dava ve takibe konu her iki kredinin 22/09/2014 tarihli 1.500.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi kapsamında kullandırıldığı, davalının 22/09/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefalet imzası bulunmadığından dava ve takibe konu her iki BCH kredisinden davalının sorumlu tutulmasının mümkün olamayacağından ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/12/2023
Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.