Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/801 E. 2022/909 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/801 Esas 2022/909 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/801
KARAR NO : 2022/909

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2022 (Ek Karar)
NUMARASI : 2022/74 D.İş Esas 2022/74 Karar
İHTİYATİ HACZE
İTİRAZ EDEN BORÇLU :
VEKİLİ :
TALEP EDEN :
VEKİLLERİ :
TALEP : İhtiyati Haciz Kararına İtiraz
TALEP TARİHİ : 23/02/2022
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/06/2022

Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati hacze itiraz eden tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz isteyen davacı banka vekili talep dilekçesinde özetle; borçlunun müvekkili banka ile imzalamış olduğu ticari kredisi sözleşmesi hükümlerine aykırı davranarak taksitlerini vadelerinde ödememiş olması nedeni ile ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını ve itirazda bulunulmadığını, bu nedenle taraflarınca icra takibine başlatıldığını, takip tarihi olan 16/02/2022 tarihi itibariyle 154.616,33 TL alacaklarının bulunduğunu, kefil …’ın kefalet limitinin 102.035,93 TL olduğunu, ödeme tarihi geçmesine rağmen ödeme yapmayan borçlunun, alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunma, taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizleme şüphesinin bulunduğunu, borçlunun, borcunun varlığını bilmesine rağmen haksız ve kötüniyetli olarak sırf takibi sürüncemede bırakmak ve alacağın tahsilini geciktirmek amacı ile mallarını gizleme, hileli işlemlerde bulunma şüphesinin mevcut olduğunu iddia ederek borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece 18/02/2022 tarihli değişik iş kararı ile; ibraz edilen delillere ve belgelere göre talep kanuna uygun bulunduğundan, genel kredi sözleşmesi ve Business Card Üyelik Sözleşmesi’nden kaynaklanan borçtan dolayı borçluların 154.616,33 TL (Borçlu … 102.035,93 TL’sinden sorumlu olmak üzere) borç ve masrafa yeter miktarda menkul ve gayri menkulleri ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK nun 257 ve takip eden maddeleri gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin, kredi borçlusu olarak görünen … Gıda San. Ltd Şti’nin 17/05/2016 ile 17/01/2019 tarihleri arasındaki ortağı olduğunu, müvekkilinin 17/01/2019 tarihinde şirketteki hissesini …’e devrettiğini, daha sonra, alacaklı olarak görünen bankaya 30.01.2019 tarihinde ortaklıktan ayrıldığını, kefillikten vazgeçtiğini, şirket tarafından sonradan çekilen krediler ile ilgili olarak herhangi bir borcunun bulunmayacağı yönünde ihtarname gönderdiğini, bu süreçte ortak olduğu dönemdeki çekilen tüm kredi, kredi kartı, kmh ve bilumum tüm borçların kapatıldığını, müvekkilinin aynı durumda iken diğer öncesinde kefil olduğu tüm bankalara istifanamesini gönderdiğini ve sonraki şirket borçlarından sorumlu tutulmamışken yalnızca İşbankası tarafından sorumlu tutulduğunu, müvekkilinin istifanamesine ve istifa tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak şirket borçlarının müvekkilinin üzerine bırakılmaya çalışıldığını, bu borç sebebiyle Eskişehir 4. İcra Müdürlüğünün 2022/1540 E. Sayılı dosyasında itirazda bulunduklarını, müvekkilinin ihtarnameye dahi itiraz ettiğini, ancak kötüniyetli alacaklı tarafından ihtiyati haciz yoluna başvurulduğunu, müvekkilinin borçlu olarak görüldüğü miktarın yargılamaya muhtaç olduğunu, müvekkili hakkında aleyhine herhangi bir ihtiyati haciz alınması halinde gerek aile yaşamı gerekse iş yaşamı telafisi imkansız zarara uğrayacağını ileri sürerek haksız ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını değerlendirme yapılana kadar verilen tedbiren ihtiyati haciz kararının durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 17/03/2022 tarihli ek karar ile, borçlunun itirazlarının İİK 265. maddede sınırlı olarak sayılan sebeplere dayalı olmadığından reddi gerekmekte ise de, alacaklı vekilince 16.500 TL’lik alacak taleplerini aşan bölümü yönünden itirazcının itirazları kabul edilerek bu miktarın 16.500 TL’yi aşan bölüm yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına muvafakat ettiği gerekçesiyle talebin kısmen kabulü ile ihtiyati haciz isteyen vekilince kabul edilen itirazlı bölüm olan 16.500 TL’yi aşan miktar yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına, 16.500 TL tutarlı ihtiyati haciz bölümü yönünden yasal şartları taşımayan itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçlu … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin asıl borçlu şirket ortaklığından ayrıldığını, kefillikten vazgeçtiğini bankaya bildirdiğini, istifa tarihinden sonra kullandırılan borçlardan sorumlu olmadığını, muaccel bir borcun bulunmadığını, yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkindir.
İhtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nın 257. maddesi, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermek mecburiyetindedir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26/02/2014 tarihli 2013/16354 esas 2014/3605 karar sayılı içtihadı emsal niteliktedir).
İİK’nın 265. maddesinde; ihtiyati haciz kararına karşı itiraz usulü düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı 7 gün içinde mahkemeye itiraz edebilecektir.
Somut olayda, talep eden banka ile asıl borçlu … Gıda San. Ltd Şti arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde itiraz eden …’ın müteselsil kefil olarak yer aldığı, bankaca hesabın kat edilerek ihtarnamenin asıl borçlu ve davalıya tebliğ edildiği, davalının genel kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte şirket ortağı olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle İİK’nın 265.maddesindeki koşulların oluşmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin borçlu vekilinin itirazının reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve taktiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati hacize itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati hacze itiraz eden borçludan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ihtiyati haciz talep eden banka yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/06/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.