Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/792 E. 2022/1746 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/792 Esas 2022/1746 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/792
KARAR NO : 2022/1746

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/10/2021
NUMARASI : 2021/482 Esas 2021/783 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 19/08/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı tarafça süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun sigortalısı olan … Şirketinde işçi olarak çalışan …’un 22.10.1990 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefatı üzerine hak sahiplerine yapılan ödemelerin rücuen tazmini için Ankara 33. İş Mahkemesi’nde 2016/41 Esas numarası ile dava açtıklarını ve davalı şirketin sicilden terkin olduğunun anlaşıldığını belirterek, müvekkili kurumun alacağının tahsili amacı ile davalı … Şirketinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, şirkete zorunluluklarını yerine getirmemiş olduğunu, 2 ay içinde bildirimde bulunmadığı takdirde münfesih sayılacağı ilanen bildirilen şirket süresi içinde başvuruda bulunulmadığı için 28.01.2014 tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesin’de yapılan ilan ile sicilden res’en terkin edildiğini beyan ederek, Ticaret Sicil Müdürlüğünün tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasaya dayalı olarak zorunlu hasım durumunda olduğunun göz önünde bulundurularak, öncelikle davanın zaman aşımı nedeni ile reddine, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ek tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini, yasal hasım olduklarından aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine rücu davası açıldığı, yargılama sırasında şirketin akıbetinin araştırılması üzerine, sicilden terkin edildiğinin anlaşıldığı, dava dışı şirketin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, ihyası istenen şirketin 23/01/2014 tarihinde TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca re’sen ticaret sicilinden kaydının silindiği, eksik işlemler ile tasfiyenin sonuçlandırılması halinde usulüne uygun yapılmış bir tasfiyeden söz etmek mümkün olamayacağından şirketin yeniden ihyası gerektiği, şirket hakkında açılmış dava olduğu tartışmasız olduğundan, TTK 547. maddesi gereğince devam eden dava ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar verildiği, dava dilekçesinde her ne kadar şirket tasfiye memuru davalı olarak gösterilmişse de, 28/10/2021 tarihli celse davacı vekili, dava dilekçesinde sicil kaydının görmedikleri için soyut olarak, tasfiye memurunu davalı gösterdiklerini, ancak tasfiye memuruna karşı açılmış davalarının olmadığını belirtmesi sebebi ile hakkında dava açılmayan tasfiye memuru hakkında karar verilmeyerek davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı iken sicilden TTK geçici 7. maddesi uyarınca resen kaydı silinen … Anonim Şirketi (Eski Unvanı… Anonim Şirketi)’nin Ankara 33. İş Mahkemesinde görülmekte olan 2016/41 Esas sayılı dosyada yapılan yargılama ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müdürlüklerince yapılan terkin işleminin usulüne uygun olduğunu, müdürlüklerinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, ihyası istenen şirket yetkilisine usulüne uygun tebligat yapıldığı, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, yargılama giderinin davanın açılmasında yasal hasım olmaları nedeniyle dava üzerinde bırakılamayacağını, ayrıca davanın kabulü halinde de tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince dava dışı … Anonim Şirketi ( Eski Unvanı… Anonim Şirketi)’nin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup, anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen … Anonim Şirketi ( Eski Unvanı… Anonim Şirketi)’nin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete yada temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerde ise sadece ihyası istenen şirkete tebligat yapıldığı yapılan tebligatın bila ikmal edildiği ayrıca sicil özetinin gönderildiği, şirket temsilcisine herhangi bir tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığı halde sicilden ihyası istenen şirketin terkin edilmesi TTK’nun Geçici 7.maddesine aykırı olup, normlar hiyerarşisine göre tebliğ ile eklenen bu husus geçerli bir hukuki dayanağı bulunmamaktadır (Emsal mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2022 tarih ve 2022/5850 esas 2022/6837 karar sayılı emsal içtihatı).
Ayrıca 20/11/2014 tarihinde şirket adresine davetiye gönderildiği, taşınmış olduğundan bahisle tebligatın iade edildiğinin şerh düşüldüğü, şirket temsilcisine çıkartılmış herhangi bir tebligatın söz konusu yazıda yer almadığı, bu hale göre, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/4.a maddesi gereğince terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilerine tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla … Anonim Şirketi ( Eski Unvanı… Anonim Şirketi)’ne veya şirket yetkililerine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesindeki ilan suretiyle yapılan ihtarın usulüne aykırı olup, dava konusu … Anonim Şirketi ( Eski Unvanı… Anonim Şirketi)’nin terkin işlemi hukuka uygun değildir. Bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı açıktır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince, ihyası istenen şirketin TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca usulüne uygun terkin edilmediğinden tasfiye memuru atanmaksızın ihyası yerine yazılı şekilde ihyası istenen şirketin Ankara 33. İş Mahkemesinde görülmekte olan 2016/41 Esas sayılı dosyası yönünden sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/11/2017 tarih ve 2016/8629 esas 2017/6341 karar sayılı emsal içtihatı).
Öte yandan, davalı yanca açılan davada zorunlu hasım olmalarından ötürü yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumluluklarının bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kararın kaldırılması gerektiği iddia edilmiş ise de ilk derece mahkemesince açılan davada yargılama giderinin davacı üzerinde bırakıldığı ve davalı aleyhine vekalet ücretine de hükmedilmediği anlaşılmakla buna yönelik istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Diğer yandan, ihyası istenen şirketin kanunda yer almayan 5174 Sayılı Kanuna göre Oda kaydının sicilden re’sen silindiği anlaşılmakla usule aykırı sicilden terkinden ötürü hak düşürücü sürenin işlemesi söz konusu olamayacağından ve davacı yanca açılmış derdest dosya da bulunduğu gözetilerek davalı yanın istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/10/2021 tarih ve 2021/482 Esas 2021/783 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜNE,
3-Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … sicil numarasında kayıtlı bulunan “… Anonim Şirketi (Eski Unvanı… Anonim Şirketi)’nin İHYASINA,
4-Karar kesinleştiğinde tescil ve ilan edilmek üzere ilk derece mahkemesince Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazı yazılmasına,
5-İstinafa gelen tarafın sıfatı ve ilk derece mahkemesi gerekçesi de gözetilerek davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
6-İstinafa gelen tarafın sıfatı ve ilk derece mahkemesi gerekçesi de gözetilerek davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-İstinafa gelen tarafın sıfatı ve ilk derece mahkemesi gerekçesi de gözetilerek davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Karar kesinleşince kullanılmayan gider avansı olması halinde ilgilisine iadesine,

B)1-Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın talep ve istek halinde davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne iadesine,
2-Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün istinaf aşamasında yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/12/2022

Başkan- Üye – Üye Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.