Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/751 E. 2022/1745 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/751 Esas 2022/1745 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/751
KARAR NO : 2022/1745

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2021
NUMARASI : 2021/662 Esas 2021/777 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 21/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı tarafça süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı … Şirketi’nin ortağı ve yetkili müdürü olduğunu, müvekkilinin ortağı bulunduğu şirketin 6552 sayılı Kanunun 134.maddesi ile 6102 Sayılı kanuna eklenen geçici 10.maddede belirtilen sürede sermaye artırımına gitmediği gerekçesiyle 03.02.2015 tarihinde ticaret sicilinden re’sen silindiğini, şirket adına kayıtlı… Plaka sayılı kamyonet üçüncü bir şahısa satıldığını, aracın devri yapılamadığını, ayrıca Ankara 1. Ankara Ticaret Mahkemesinin 2010/544 Esas ve 2010/671 Karar Sayılı kararı gereğince borçlusu … Ltd. Şti.nde alacağı bulunduğunu, gerek vasıtanın satış ve devir işlemleri, gerek ise … Şirketindeki alacağının tahsilini yapmak üzere şirketin tasfiye haline dönüşmesi ve tüzel kişiliğinin TTK’nın 224 ve 445. maddeleri anlamında ihyasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, yasal hasım olduklarını, 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesi gereğince şirketin usulüne uygun olarak terkin edildiğini bu nedenle dava açma süresinin geçtiğini belirtmiş ve süre yönünden davanın reddine aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesini şirketin ihyasına karar verilmesi halinde TTK 547. madde hükmünce ek tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ihyası talep edilen şirketin sermayesini kanunda ön görülen asgari düzeye yasal süre içerisinde artırılmaması nedeniyle şirketin ticaret sicilinden silindiği, ancak Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/544 Esas sayılı dosyasında ticaret sicilinden terkin edilen şirket tarafından açılmış davasının bulunduğu ve halen derdest olduğu ayrıca şirket adına … plakalı aracın kayıtlı olduğu, davacının şirket ortağı olduğu bu nedenle dava açmakta aktif husumetinin bulunduğu, ayrıca şirketin taraf olduğu derdest davanın ve adına kayıtlı aracın bulunması nedeniyle şirketin ihyasında davacının hukuki yararının bulunduğu, TTK geçici 7/4-a maddesi gereğince Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ihtarın yollanması gerektiği, davalı müdürlük tarafından şirkete ihtar gönderilmiş ise de şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ihtar yollanmadığı bu nedenle terkin işleminin yerinde olmadığı, terkinin kanuna aykırı yapılması nedeniyle geçici 7. Madde de düzenlenen sürenin geçmesinden bahsedilemeyeceği, davalının zaman aşımı itirazının yerinde olmadığı, terkinin usulüne uygun yapılmaması nedeniyle tasfiye amacıyla şirketin ihyası gerektiğinden davanın kabulüne şirketin eski ortağı davacının tasfiye memuru olarak atanmasına ve usule aykırı terkin işlemleri nedeniyle davalı taraf haksız olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … Şirketinin… plakalı aracın tasfiyesi ve Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/544 esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru olarak davacı …’in atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müdürlüklerince yapılan terkin işleminin usulüne uygun olduğunu, müdürlüklerinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, ihyası istenen şirket yetkilisine usulüne uygun tebligat yapıldığı, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, yargılama giderinin davanın açılmasında yasal hasım olmaları nedeniyle davalı üzerinde bırakılamayacağından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ihya kararının yerinde olduğunu, şirkete ek tasfiye için şirket temsilcisi …’in tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini, ayrıca davalının açılan davada zorunlu hasım olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline yönelik hüküm fıkrasının kaldırılması gerektiğini, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince dava dışı … Şirketinin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Münfesih dava dışı şirketin 03/02/2015 tarihinde geçici 7. madde uyarınca re’sen ticaret sicil kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça münfesih dava dışı şirketin taraf olduğu Ankara 1. Ankara Ticaret Mahkemesinin 2010/544 Esas ve 2010/671 Karar sayılı dosyasının derdest olduğu ve şirkete ait araç bulunduğundan bahisle şirketin ihyası istemine ilişkin olarak işbu dava açılmıştır. İlk derece mahkemesince derdest dava olduğundan bahisle dava dosyası ile sınırlı olmak üzere, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğundan ötürü şirketin ihyasına karar verilmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen … Şirketinin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete yada temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği, Ticaret Sicil Müdürlüğünce şirket temsilcisine çıkartılan davetiye parçası ile terkine ilişkin ilanların örneklerinin gönderildiği, davalı sicil tarafından dava dışı ihyası istenen şirketin gönderilen ihtar ve yapılan yasal ilanlara rağmen tasfiye memuru bildirilmediğinden bahisle sicilden re’sen terkinine karar verilmiş ise de, ihyası istenen dava dışı şirketin ortağı ve son temsilcisi olan davacı yanın da belirttiği üzere şirketin taraf olduğu derdest Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/544 Esas ve 2010/671 Karar sayılı dosyasının bulunduğu gibi şirkete ait… plaka sayılı aracın da bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu hale göre ilk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere ihyası istenen şirket hakkında açılmış ve derdest olan bir dava bulunduğundan 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin ihyası istenen şirket hakkında uygulanması da mümkün değildir. Bu nedenle dava konusu … Şirketi’nin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı da açıktır. İlk derece mahkemesince, tarafların talebi de gözetilerek ihyası istenen şirketin Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/544 Esas ve 2010/671 Karar sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru olarak şirketin son temsilcisi ve ortağı olan …’in atanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/11/2017 tarih ve 2016/8629 esas 2017/6341 karar sayılı emsal içtihatı).
Öte yandan, istinaf dilekçesine ekli yazıya göre, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin terkin işlemi her ne kadar usulüne uygun değil ise de, davacı yanca davalı yandan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden davacı yanın talebi de gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bu yönüyle de kaldırılması gerekmiştir.
Diğer yandan, ihyası istenen şirketin terkin edilmeden önce açılmış bir derdest dava bulunması ve şirkete ait henüz tasfiyesi gerçekleşmeyen araç bulunması da gözetildiğinde hak düşürücü sürenin uygulanması söz konusu olamayacağından davalı yanın buna yönelik istinaf başvuruna itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı …’nün istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2021 tarih ve 2021/662 Esas 2021/777 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜNE,
3-…’ne … sicil numarasıyla kayıtlı bulunan “… Şirketinin”nin Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/544 Esas ve 2010/671 Karar sayılı dava dosyasında ve… plaka sayılı aracın tasfiyesi ve devamı işlemler yönünden sınırlı olmak üzere İHYASINA,
4-Şirketin İhya işlemlerinin yapılması için davalı şirkete tasfiye memuru olarak … Kimli numaralı …’in atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde tescil ve ilan edilmek üzere ilk derece mahkemesince …’ne yazı yazılmasına,
6-Alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcından peşin yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Karar kesinleşince kullanılmayan gider avansı olması halinde ilgilisine iadesine,

B)1-Davalı …’nce istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın talep ve istek halinde davalı …’ne iadesine,
2-Davalı …’nün istinaf aşamasında yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/12/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.