Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/748 E. 2022/1747 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/748 Esas 2022/1747 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/748
KARAR NO : 2022/1747

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2022
NUMARASI : 2021/998 Esas 2022/204 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın hak düşürücü süre yönünden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Emeklilik İşleminin İptaline ilişkin Sincan 6. İş Mahkemesinde 2020/511 esas sayılı dosya ile dava açıldığını, dosya da toplanan deliller bilgi ve belgelerden …. Şti. ile …. Şti.’nin faal olmadıklarını ve kapandıklarını, Mahkeme tarafından davaya devam edilebilmesi için davalı şirketlerin ihyası için dava açmak üzere taraflarına yetki verildiğini belirterek, …. Şti. ile …. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, ihyası istenen her iki şirketinde 23/01/2014 tarihinde resen terkin edildiğini, ihya davası açılması için belirlenen 5 yıllık sürenin 23/01/2019 tarihinde dolduğunu, davanın açılış tarihinin 29/11/2021 olduğunu, bu nedenle öncelikle hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, yapılan terkin işleminin usulüne uygun olduğunu, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından verilen cevapta, talebe konu edilen şirketlerin TTK’nun hükümlerince münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen kendilerine yapılan ihtar ve 07/10/2013 tarih ve … sayılı nüshalarında yayınlanan ilan ile yapılan ihtara rağmen ve 6102 sayılı kanunun 18. Maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ve 6102 sayılı kanunun 31. maddesi uyarınca tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliği tescil ettirmesi gerekirken, şirketlerin adres değişikliklerinin tescili zorunluluklarını yerine getirmediğinden, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 28/01/2014 tarih ve … sayısında ilan edildiği, terkin işleminin usulüne uygun şekilde her iki şirket yönünden de 23/01/2014 tarihinde yapıldığının bildirildiği, ihyası istenen şirketlerin sicilden re’sen terkin edildiği 23.01.2014 tarihinden itibaren 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesinde belirtilen 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra ihyası talep edilen şirketler hakkında 2020 yılında Ankara Batı 6.İş Mahkemesinde hizmet tespit davası açıldığı, davanın açılış tarihinin ise 29/11/2021 olduğu göz önüne alındığında ve silinme tarihinden dava açılma tarihine kadar 5 yıldan fazla sürenin geçtiği, bu nedenlerle hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Eksik inceleme sonucu karar verildiğini, yargı erki ihkakı haktan imtina edemeyeceğini, Anayasa’nın 36.maddesine göre: “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile “adil yargılanma” hakkına sahip bulunduğunu, bu maddeye binaen davalı şirketlerin ihyasının belirli bir amaca hasren her zaman açılabileceğinin açık olduğunu, ayrıca şirketlerin ihyasına karar verilmesi uygulamasının hukukun yerleşmiş uygulamalardan olduğunu, SGK Kurumunun maaş iptal etmesi işleminin yeni bir işlem olması nedeniyle ve buna karşı hak ve adalet arama amaçlı olarak şirket ihya davasının kabulü ile bu yeni hukuki işlemin hukukilik denetiminden geçebilmesi için elzem olduğunu, müvekkilinin dava açmakta hukuki yararı bulunduğunu, aksi halde müvekkilin SGK’nın maaş iptal kararına karşı açtığı iptal davasının yargılamasına devam edilemeyeceğini,
Emsal mahiyette mahkeme ve Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere şirketlerin ihyasına karar verildiğini, SGK tarafından müvekkilinin maaşının iptal edilmesi işlemine karşı açmış oldukları iptal davasının pandemi koşullarında çok yavaş ilerlediğini, SGK’nın müvekkilinin maaşını haksız olarak iptal ettiğini ve müvekkilini mağdur ettiğini,
Sincan 6.İş Mahkemesi’nin işlemin ve maaş ödemelerinin tedbiren durdurulması taleplerinin reddedildiğini, emekli maaşının kesilmesi nedeniyle mağdur olan müvekkiline karşı SGK tarafından emekliliğinin başından itibaren aldığı aylıklarını iade etmesi için Ankara 7.İcra Müdürlüğünün 2021/18883 Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başka bir geliri olmayan müvekkilinin şu anda kızının ve damadının yanında kaldığını ve her an haciz tehdidi altında olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince dava dışı …. Şti. ile …. Şti.’nin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup, anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen …. Şti. ile …. Şti.’nin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete yada temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerde ise sadece ihyası istenen şirketlere tebligat yapıldığı, yapılan tebligatların bila ikmal edildiği ayrıca sicil özetinin gönderildiği, şirket temsilcilerine herhangi bir tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığı halde sicilden ihyası istenen şirketin silinmesi TTK’nun Geçici 7.maddesine aykırıdır (Emsal mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2022 tarih ve 2022/5850 esas 2022/6837 karar sayılı emsal içtihatı).
Ayrıca, 16/11/2013 tarihinde şirketlerin adresine davetiye gönderildiği, taşınmış olduklarından bahisle tebligatın iade edildiğinin şerh düşüldüğü, şirket temsilcilerine çıkartılmış herhangi bir tebligatın söz konusu yazıda yer almadığı, bu hale göre, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/4.a maddesi gereğince terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirketlere ya da yetkilerine tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla…. Şti. ile …. Şti.’ne veya şirket yetkililerine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesindeki ilan suretiyle yapılan ihtarın usulüne aykırı olup, dava konusu…. Şti. ile …. Şti.’nin terkin işlemleri hukuka uygun değildir. Bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketlerin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı açıktır. İlk derece mahkemesince, ihyası istenen şirketlerin TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca usulüne uygun terkin edilmediğinden her iki şirketin tasfiye memuru atanmaksızın ayrı ayrı ihyalarına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/11/2017 tarih ve 2016/8629 esas 2017/6341 karar sayılı emsal içtihatı).
Öte yandan, davalı ticaret sicil müdürlüğünün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ve silinme hususu Kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadğı halde oda kaydında ötürü her iki şirketinde sicilden silinmesinden ötürü davalı yanın ihyası istenen şirketleri ticaret sicilinden re’sen terkin etmekle iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek davalının yargılama giderleri ve harçtan sorumlu tutulması gerekmektedir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/03/2022 tarih ve 2021/998 Esas 2022/204 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜNE,
3-Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … sicilde kayıtlı bulunan “…. Şti. ile 6477 sicilde kayıtlı bulunan …. Şti.’nin ayrı ayrı İHYASINA,
4-Karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına,
5-Davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından posta ve tebligat gideri olarak yapılan 48,20 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
8- Yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihindeki AAÜT hükümleri gözetilerek takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleşince kullanılmayan gider avansı olması halinde ilgilisine iadesine,

B)1-Davacı tarafından istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın talep ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacının istinaf yargılaması için yaptığı 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 61,00 TL dosya gönderim masrafı olmak üzere 281,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi .28/12/2022

Başkan Üye – Üye Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.