Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/741 E. 2023/1041 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/741 Esas 2023/1041 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/741
KARAR NO : 2023/1041

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/02/2022
NUMARASI :….
DAVA TARİHİ : 23/07/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2023

Taraflar arasındaki şirket müdürünün azli ve tazminat istemine ilişkin asıl ve birleşen davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı asıl ve birleşen davada davalı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ve dava dışı … … taşınmaz üzerinde … yapım işini üstlenmek için arsa sahipleri ile kat karşılığı … sözleşmesi imzalamak üzere … … … Tic. Ltd. Şti.’ni kurduklarını, şirketin iş ve işlemlerini yürütmek üzere davalının 20 yıl süre ile şirket müdürü olarak seçildiğini, davalının şirketin kuruluşundan itibaren görevini yerine getirmediği gibi yaptığı iş ve işlemlere ilişkin olarak müvekkilinin bilgi alma ve inceleme haklarını engellediğini, yaptığı işlemlerin şirketin zararına sebebiyet verdiğini belirterek davalının şirket müdürlüğünden azline, davalının şirkete verdiği zararlar nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL’nin şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada dava dilekçesinde özetle; tarafların dava dışı … … … Tic. Ltd. Şti.’nin ortakları olduklarını, davalının şirket müdürü olup, şirketi iyi yönetmediğini, görevlerini yerine getirmediğini, şirketi zarara uğrattığını, şirket adına taşınmaz üzerinde yapılan inşaattan şirketin zarar ettiğinin davalı tarafından belirtildiğini, taşınmaz üzerindeki şirkete ait bağımsız bölümlerin satışının gerçeği yansıtmadığını, düşük fiyatlar üzerinden muhasebeleştirildiğini belirterek şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan alınarak … … … Tic. Ltd. Şti.’ne ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında birleşen davadaki talebini toplam 2.264.430,00 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP
Asıl ve birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin kuruluşundan sonra davacının yapılacak iş konusunda bilgi ve tecrübesinin bulunmaması nedeni ile şirketin müdürlük görevini müvekkilinin üstlendiğini, yapılan işin hacminin büyük olmasına rağmen esas sermaye miktarının işin bitirilmesi için yeterli olmadığını, müvekkilinin davacı ortak ve dava dışı ortaktan sermaye koyma talebinde bulunmasına rağmen cevap alamadığını, davacı ile dava dışı ortağın ortaklığın getirdiği yükümlülüklere aykırı hareket ettiklerini, davacının bilgi ve inceleme hakkının engellendiği yönündeki iddialarının gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 6102 sayılı TTK’nun 630/2. ve 3. maddelerinde her ortağın, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceği, yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunacağının belirtildiği, 6102 sayılı TTK’nun 626/1. maddesi uyarınca tarafların ortağı olduğu ve kat karşılığı … sözleşmesinde yüklenici konumundaki … … … Tic. Ltd. Şti’nin yetkili temsilcisi ve müdürü olan davalının şirketteki müdürlük görevinin ifası sırasında özen ve bağlılık yükümüne uygun davranmakla yükümlü olduğu, aksi takdirde müdürlük görevinden azli için yasal koşulların gerçekleştiğinin kabul edilebileceği, şirkete kusuru ile verdiği zararı tazmin sorumluluğunun da doğacağı, yargılama aşamasında bilirkişi heyetinden alınan ve benimsenen 14/12/2020 tarihli rapora göre, dava konusu kat karşılığı … sözleşmesi gereğince yüklenici şirkete isabet eden bağımsız bölümlerin toplam değerinin 5.205.000,00 TL olduğu, şirkete ait olacak dairelerden raporda belirtilen 2 daire haricindeki tüm dairelerin satışının gerçekleştirildiği, söz konusu 2 dairenin dava tarihindeki değerleri toplamı olan 355.000,00 TL’nin yüklenici şirkete ait olan dairelerin toplam değerinden mahsubu sonrasında (5.205.000,00 TL-355.000,00 TL) 4.850.000,00 TL olduğu, davalının yüklenici şirketin satış gerçek bedellerini ticari defter kayıtlarına intikal ettirmediği sabit olan 4.113,000.00 TL’nin yüklenici şirket zararı olarak kabulü gerektiğinin belirtildiği, davalı şirket müdürünün, yönetici olarak temsil ve ilzama yetkili olduğu şirketin ticari defter ve kayıtlarının da usulüne uygun olarak tutulmasından ve şirketin ticari faaliyeti kapsamında elde ettiği gelir ve giderlerin muhasebe ilkelerine göre ve gerçek değerleri üzerinden muhasebeleştirilmesinden, söz konusu gelirlerin ve dayanağı fatura konusu bedellerin şirkete aktarılmasından hukuken sorumlu olduğu, davalının tarafların ortağı olduğu … … İnş. Tic. Ltd. Şti’ne kat karşılığı … sözleşmesi kapsamında yüklenici olarak isabet eden ve şirket tarafından 3. kişilere satışı satış bedellerini şirketin muhasebe kayıtlarına intikal ettirmediği, söz konusu gelirlerin şirkete aktarılmadığı, davalının özen ve bağlılık yükümlülüğüyle şirket menfaatlerine aykırı şekilde hareket ettiği, TTK’nun 630/2 maddesi gereğince müdürlük görevinden azli gerektiği, davalının dava konusu şirketi haksız eylem niteliğindeki kusurlu eylemi ile maddi zarara uğrattığı, dava konusu zarardan da hukuken sorumlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan davalıdan alınarak … … İnş. Tic. Ltd. Şti’ne verilmesine, davalı şirket müdürünün … … İnş. Tic. Ltd. Şti’ndeki müdürlük görevinden azli ile yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına, birleşen davanın kabulüne, 2.264.430,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak … … İnş. Tic.Ltd. Şti’ne verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl ve birleşen davada davalı istinaf dilekçesinde özetle; derdest dava varken birleşen davanın açıldığını, birleşen davada derdestliğe ilişkin dava şartının oluşmadığını, davacının şirket işleyişi ve daire satışıyla ilgili kendisine bilgi verildiğini ikrar ettiğini, buna ilişkin delilleri sunduğunu, davacının şirket işlemlerinden haberdar olmadığı iddiasıyla kendi ikrarıyla çürütüldüğünü, bilirkişi raporlarıyla kendisinin ortak olduğu başka bir şirkete haksız kazanç sağladığı iddiasının çürütüldüğünü, alınan bilirkişi raporlarında … şirketinin yapılan iş dolayısıyla zarar ettiğinin tespit edildiğini, bu tespite rağmen şirkete ödeme yapmasına karar verilmesinin haksız olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Asıl dava; limited şirket müdürünün haklı nedenle azli ile şirket müdürünün şirkete verdiği zararın tazmini, birleşen dava, limited şirket müdürünün şirkete verdiği zararın tazmini istemine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada davalı tarafından istinaf başvuru dilekçesi ile birlikte nispi istinaf karar harçları ve istinaf kanun yoluna başvurma harçları yatırılmayarak, istinaf dilekçesinde adli yardım talep edilmiştir. Dairemizin 23/05/2022 tarih ve 2022/741 Esas sayılı ara kararı ile HMK’nun 334. maddesi gereği asıl ve birleşen davada davalının adli yardım talebi reddedilmiştir. Asıl ve birleşen davada davalı tarafından Dairemiz ret kararına karşı itiraz kanun yoluna başvurulmamış olup, adli yardım talebinin reddi kararı kesinleşmiştir.
Bunun üzerine Dairemizce 6100 sayılı HMK’nun 344. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvuru esnasında asıl dava yönünden alınması gerekli olan 170,78 TL nispi istinaf karar harcı ile 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ikmali, birleşen dava yönünden alınması gerekli olan 38.671,71 TL nispi istinaf karar harcı ile 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ikmali için gereği yapılmak üzere ilk derece mahkemesine müzekkere yazılmış, anılan müzekkere üzerine işlem muhtırasının asıl ve birleşen davada davalıya 02/06/2023 tarihinde tebliğ edildiği, ancak verilen bir haftalık kesin sürede muhtıra ile bildirilen nispi istinaf karar harçları ile istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının yatırılmadığı görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle her ne kadar Dairemiz HMK’nun 352. maddesi gereğince HMK’nın 346/1 madde kapsamında istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verme yetkisinin bulunduğu görüşünde ise de, asıl ve birleşen davada davalı tarafından süresi içerisinde harç yatırılmadığından emsal Yargıtay kararı doğrultusunda 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir (Emsal mahiyette Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 26/01/2021 tarih ve 2021/85 Esas 2021/463 Karar sayılı ilamı).
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davada davalı tarafından eksik nispi istinaf karar harçları ile istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının süresi içerisinde yatırılmadığından 6100 Sayılı HMK’nun 346/1. maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-İstinaf aşamasında asıl ve birleşen davada davalı tarafından yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
HMK’nın 352. maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 05/07/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … .
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.