Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/733 E. 2022/1759 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/733 Esas 2022/1759 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/733
KARAR NO : 2022/1759

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2021
NUMARASI : 2021/596 Esas 2021/927 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı … vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 17/01/1996 tarihinden …. Şti ünvanlı şirketin 17/01/2012 yılında tasfiye edilerek sicilden silinmesine kadar çalıştığını, şirketin 2012 yılında gerçekleşen resmi tasfiyesi sonrası müvekkilinin şirket sahibi işveren … bünyesinde çalışmaya devam ettiğini ve 2019 yılının Nisan ayının sonunda işveren tarafından müvekkilinin işine son verildiğini, işten çıkarma sonrası işveren tarafından müvekkiline hiçbir işçilik alacağı ödemesi de yapılmadığını, müvekkilinin işçilik alacağı talebiyle son işveren sıfatına haiz … aleyhine dava açtığını ve yargılamanın Ankara 44. İş Mahkemesi’nin 2019/374 Esas sayılı dosyasında devam ettiğini, müvekkilinin 1996-2019 yılları arasında çalışmış olduğu döneme ilişkin işveren …. Şti ve … tarafından sigortasının yapılmadığını, bu sebeple taraflarınca hizmet tespiti davası açıldığını ve Ankara 5. İş Mahkemesi’nin 2020/55 Esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığını, ancak yapılan yargılamada 28/09/2021 tarihli celsede taraflarına şirketin ihyası davası açmak ve şirketi davaya dahil etmek için süre verildiğini, bu noktada Ankara 44. İş Mahkemesi’nin 2019/374 Esas sayılı işçilik alacağı davası ve Ankara 5. İş Mahkemesi’nin 2020/55 Esas sayılı dosyasında süregelen hizmet tespiti davası nazara alındığında müvekkilinin tasfiye edilmiş olan şirkete ilişkin ihya davası açmak için hukuki yararının olduğunu, şirketle ile ilgili işlemlerin yapılabilmesi için TTK’nun 547.maddesi hükmü gereğince ihyasına, yeni bir tasfiye memuru atayarak tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasına kayıtlı Tasfiye Halinde …. Şti.’nin 20/01/2012 tarihinde ticaret sicilinde yapılan ilan ile tasfiyesinin sona erdiğini, tasfiye memurluğuna …’in seçildiğini ve ilan olunduğunu, terkin işleminin usulüne uygun olarak yapıldığını, şirketin borç, alacak ve davalarının müdürlüklerince bilinmesinin mümkün olmadığından Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği kendisine husumet düşen sicil memurluğunun davanın kabulüne karar verilmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının usul ve yasaya uygun bulunmadığının belirterek davanın reddine, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ek tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; yeniden ihyası talep edilen şirketin, gerçekte tasfiye işlemlerinin tamamlanmamış ve yasal tasfiye koşullarının tamamen yerine getirilmemiş bulunduğu, dolayısıyla tasfiyenin kapatılarak ticaret sicilinden kaydının silinmesi şirketin tüzel kişiliğini sona erdirmiş gibi görünse de, eğer tasfiye işlemleri gerçek olarak tamamlanmamış ve tasfiye konusu bazı hususlar eksik bırakılmışsa tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemeyeceği, başka bir ifade ile, tasfiyenin yasa ve usule uygun düşmemesi nedeniyle tasfiye işlemleri sırf şekil koşulları yerine getirilmiş olmakla tüzel kişilik sona ermiş sayılmayacağı, tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işleminin eksiksiz tamamlanması gerekir. Bu nedenlerle, ihyası talep edilen şirkette hak sahibi olduğu iddiasıyla dava açmış bulunan davacının açtığı davaların devam ettirilerek sonuçlandırılması ve bu davalar konusunun da tasfiye kapsamında işleme tabi tutulması gerektiği, böylece davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasına kayıtlı Tasfiye Halinde …. Şti.’nin eksik tasfiye işlemleri nedeniyle, Ankara 44. İş Mahkemesi’nin 2019/374 Esas, Ankara 5. İş Mahkemesi’nin 2020/55 Esas sayılı dosyalarında temsil ve kararın infazı ile sınırlı olmak üzere TTK’nun 547.maddesi gereğince ihyasına, TTK’nun 547/2. maddesi gereğince, ek tasfiye işlemlerinin yapılması için şirkette terkinden önce görevli olan, davalı …’in tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Zorunlu tasfiye için gerekli şartların bulunmadığını, mahkemenin TTK’nun 547.maddesi gerekçesini dikkate almadığını, tasfiye işlemleri gerçek olarak tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa ancak şirketin ihya edilebileceğini, mahkemenin eksik tasfiye olup olmadığını araştırmadan hüküm kurduğunu, TTK geçici 7.maddesindeki hak düşürücü sürenin dikkate alınmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dahili davalı …’in istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547.maddesi kapsamında dava dışı Tasfiye Halinde …. Şti.’nin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
…’nün … sicil numarasına kayıtlı Tasfiye Halinde …. Şti.’nin tasfiyesi nedeniyle Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 20/01/2012 tarihinde yapılan ilan ile sicilden terkin edildiği belirlenmiştir. Davacı tarafından Ankara 44. İş Mahkemesi’nin 2019/374 Esas, Ankara 5. İş Mahkemesi’nin 2020/55 Esas sayılı dosyası ile anılan şirket hakkında dava açılmış olduğu, mahkemece davalı şirketin ihyası için dava açmak üzere davacı vekiline yetki ve süre verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesinde; tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonimi şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 536 – 548. maddeleri arasında anonim şirketlerin tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Somut olaya gelince, davalı şirketin 11/01/2020 tarihli alınan genel kurul kararı ile tasfiye kararı alınmış, tasfiye memuru olarak …’in atanmış ve şirketin 30/11/2011 tarihli kararla tasfiye kapanışı yapıldığından sicil kaydının 05/11/2011 tarihinde tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiş ise de, davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında rucüen alacak istemine yönelik Ankara 44. İş Mahkemesi’nin 2019/374 Esas ve Ankara 5. İş Mahkemesi’nin 2020/55 Esas sayılı dosyası ile davalar açıldığı, açılan davaların derdest olduğu, davalı tasfiye memurunca bu davaların akıbeti beklenilmeden şirketin tasfiyesinin gerçekleştirildiği, bu hale göre davacının Ankara 44. İş Mahkemesi’n ve Ankara 5. İş Mahkemesi’ne açtığı derdest davalardan ötürü şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunmakta olup, şirketin ihyasının gerektiği, bu nedenle ilk derece mahkemesince şirketin ihyasına, en son tasfiye memuru olan davalı …’in tasfiye memuru olarak atanmasına yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 03/06/2014 tarihli 2014/7827 esas 2014/10350 karar sayılı emsal içtihadı).
Öte yandan, açılan davanın limited şirketin ihyası davası olup tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderinden davalı şirket tasfiye memurunun sorumlu olduğu halde ilk derece mahkemesince yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmış olması istinafa gelen tarafın sıfatı da gözetilerek eleştirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı …’in istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı …’in istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …’den alınması gerekli olan 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/12/2022

Başkan Üye Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.