Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/715 E. 2023/1557 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/715 Esas 2023/1557 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/715
KARAR NO : 2023/1557

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2021
NUMARASI : 2020/549 Esas 2021/996 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı … arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde davalının müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2019/14160 E. sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, kredi borçlusu …’ nın takipten sonra davadan önce 19.11.2019 tarihinde 2.000,00 TL’lik ve 30.12.2019 tarihinde 2.500,00 TL’lik kısmını ödediğini, itirazın kötüniyetli ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu iddia ederek, ödemelerin mahsubundan sonra kalan 56.740,88 TL için itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalıya usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı vekilince dava konusu borcun asıl borçlu … tarafından ödenmiş olduğunu bildirilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; arabuluculuk ücretinin davalı yan üzerinde bırakılması gerekirken müvekkilinden tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı bankaca davalının kefaleti ile kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durması nedeniyle işbu itirazın iptali davası açıldığı, davacı vekilince gerek 15/10/2021 havale tarihli dilekçede gerekse 24/12/2021 tarihli duruşmada takip konusu borç ödendiğinden davanın konusuz kaldığını beyan edilmesi üzerine mahkemece istinafa konu kararın verildiği, arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL ücretin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin istinafı, arabuluculuk ücretinden müvekkilinin sorumlu olmadığına ilişkindir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi, “Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.” hükmünü içermektedir.
Anılan hükümden anlaşılacağı üzere zorunlu arabuluculuğa başvuru üzerine yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda arabulucuya ödenecek arabuluculuk ücreti Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanmakta olup, bu ücret yargılama giderlerinden sayılmıştır.
Arabuluculuk sona erme tutanağından, tarafların katıldığı sürecin iki saatten az sürdüğü ve ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığı anlaşılmaktadır.
Davacının hüküm altına alınmasını istemediği yargılama giderleri kendisinin yaptığı yargılama giderlerine ilişkin olup, yargılama gideri olan arabuluculuk ücreti ise yargılama sonunda haksız çıkandan tahsil edilerek hazineye irad kaydına karar verilmesi gerekli olan gider niteliğindedir. Bu giderin de davacı tarafça üstlenildiği açıkça belirtilmediğinden, mahkemece davanın, dava tarihinden sonra yapılan ödeme nedeniyle konusuz kaldığı ve bu durumda davanın açılmasına davalıların sebebiyet verdiği gözetilerek arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan davalı taraftan tahsili gerektiği gözetilmeden arabuluculuk ücretinin davacı üzerinde bırakılmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle, mahkemece konusuz kalan esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönündeki kararında arabuluculuk ücretinin davacıya yüklenmesi yönünden isabet görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının arabuluculuk ücreti yönünden kaldırılmasına konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2021 tarih 2020/549 Esas 2021/996 Karar sayılı kararının arabuluculuk ücreti yönünden KALDIRILMASINA, B)1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı yanca talep edilmediğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 662,80 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 392,95‬ TL davacı tarafa iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf vekalet ücreti talep etmediğinden davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
C)1-Davacı tarafından istinaf harcı 80,70 TL davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye – Üye Zabıt Katibi (karşı oy)

KARŞI OY
Sayın heyetle görüş farklılığı esasen arabuluculuk ücretinin hangi taraf üzerinde bırakılması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Eldeki itirazın iptali davasında, yargılama sırasında davacı vekili 15.10.2021 tarihli dilekçesi ile dava konusu borcun dava dışı asıl borçlu … tarafından ödendiğini belirterek davalıdan yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Yukarıda da belirtildiği üzere 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Maddesi gereği arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayılmaktadır. Somut olayda dava konusu borç dava dışı asıl borçlu tarafından ödenmiş olmakla dava konusuz kaldığından kural olarak HMK’nın 331. Maddesi gereği yargılama giderlerinin belirlenmesinde tarafların dava tarihindeki haklılık durumuna bakılması gerekir. Ancak eldeki davada davacı vekili 15.10.2021 tarihli dilekçesinde karşı taraftan açıkça yargılama gideri talebinde bulunmadığını bildirmiştir. O halde anılan yasa maddesi gereği esasen bir yargılama gideri olarak kabul edilen arabuluculuk ücretinden de davacının yargılama gideri talebi bulunmadığı gözetilerek davacı üzerinde bırakılması gerekir. Bu sebeple ilk derece mahkemesince arabuluculuk ücretinin davacı tarafın bu yöndeki talebi gözetilerek davacı taraf üzerinde bırakılmasına ilişkin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. Maddesi gereği reddi gerektiği görüşünde olduğumdan davacı vekilinin söz konusu dilekçesinde arabuluculuk ücretinin açıkça talep edilmediğine dair bir açıklama bulunmadığından davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu sebeple kaldırılmasına ilişkin sayın çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.

Üye –
Selda SAYGI
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.