Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/708 E. 2022/589 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :15/03/2022
NUMARASI ….
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/05/2022

Taraflar arasındaki şirketin feshi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …nin, … ve şirketin diğer ortakları …, … tarafından 28.07.2017 yılında kurulduğunu, toptan sebze ve meyve satışı yapıldığını, davacının davalı şirketin kuruluşunda 650.000,00 TL nakdi sermaye koyduğunu, şirketin % 35 hissedarı olduğunu, şirket toplantılarına çağrılmadığını, şirket faaliyetlerinden haberdar edilmediğini, şirket aktif ve pasifleri hususunda bilgilendirilmediğini, kendisine kar payı, maaş vb. bir ödeme yapılmadığını, şirkete ait işyerinde başka firmalara ait malların satıldığını, şirketin diğer ortaklarına ihtarname çekildiğini, ortakların ihtarnameye cevaben, şirket kuruluş sermayesinin 60.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin şirketin %35 hissedarı olduğunu kabul ettiklerini, şirket karlılığını arttıracak herhangi bir faaliyette bulunmadığını, davalı şirkette hissedar olmasına rağmen kendi adına başka firma nam ve hesabına işlem yaptığını, hisse devri için 335.000,00 TL ödeme yapıldığını devrin halen yapılmadığını, olağanüstü toplantı yapılması gereken bir durum olmadığını, müvekkilinin bu talebinin reddedildiğini, bilgi alma hakkının engellendiğini, genel kurulu toplantıya çağırmada müdürler, ortaklar, azlık, mahkeme (kayyım) tasfiye halinde tasfiye memurlarının yetkili olduğunu, şirketin borçlandırılması ve içinin boşaltılması hususu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına “10045507116” iş emir no ile suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin hissedarı olduğu ve sermaye koyduğu şirketin içinin boşaltılarak zarar ettirilmesi, uzun süredir şirketten kar payı alamaması ile büyük zarara uğradığını iddia ederek şirketin feshini talep ettiklerini, yargılama süresince şirketin yönetimine kayyım atanması ve şirket işlemlerinin kayyım tarafından sürdürülmesini talep ettiklerini, yargılama sona erene kadar davalı şirket üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallara, banka hesaplarına ve şirketin kamu kurumlarında yer alan hak edişlerine ve teminat mektuplarına ihtiyati tedbir konulmasını, şirketin feshine karar verilmesini, şirket genel kurulunun mahkeme kararı ile toplantıya çağırılmasını, kayyım atanmasını, şirket işlemlerinin kayyım tarafından sürdürülmesini ve yargılama nihayete varana kadar müvekkilinin haklarını korumak maksadıyla davalı şirket üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul mallarına, banka hesaplarına, şirketin kamu kurumlarında yer alan hak edişlerine ve teminat mektuplarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalının menkul, gayrimenkul mallarına, banka hesaplarına, şirketin kamu kurumlarında yer alan hak edişlerine ve teminat mektuplarının ayni çekişmeli olmadığı, ayrıca mevcut delil durumunun yaklaşık ispata yarar nitelikte görülemediği gerekçesiyle yasal koşulları oluşmayan bu tedbir taleplerinin reddine; davacı vekilinin, davalı şirkete kayyım atanarak şirket işlemlerinin kayyım tarafından sürdürülmesine yönelik ihtiyati tedbir talebi ile ilgili olarak da, dosya kapsamı, tedbir talebinin içeriği, mevcut delil durumu nazara alınarak HMK 390/3 maddede belirtildiği şekilde yaklaşık ispata yarar nitelikte görülemediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin % 35 hisse ile ortağı olmasına rağmen toplantılara çağrılmadığını, şirket faaliyetlerinden haberdar edilmediğini, bilgi verilmediğini, müvekkiline kar payı, maaş vb. herhangi bir ödeme yapılmadığını, gönderilen ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığını, şirket genel kurulun toplantıya davet edilmediğini, kötü yönetildiğini, şirketin borçlandırılması ve içinin boşaltılması hususunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, bu nedenlerle şirketin mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması ve şirkete kayyım atanması gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep ; ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Anılan hükümlerden anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili talebinde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispatlamakla yükümlüdür. Dosyada mevcut bilgi ve belgeler gözetilerek mahkemece ihtiyati tedbire ilişkin yasal koşulların oluşmadığı, ihtiyati tedbir talep eden davacının tedbir talebinde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispatlayamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından karşı taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 11/05/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.