Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/645 E. 2022/1755 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/645 Esas 2022/1755 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/645
KARAR NO : 2022/1755

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2022
NUMARASI : 2021/537 Esas 2022/46 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı tarafça süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile … Şirketi arasında ticari iş ve işlemler sonucunda müvekkili tarafından şirket aleyhine Ankara Gayrimenkul İcra Müdürlüğü 2021/100 (Evveliyatı Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2121 E, 2011/1196 E, Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2014/7863 E, 2016/4754 E) , 2021/101(Evveliyatı Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2123, Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2014/7862 E, 2016/4755 E) ve 2021/102(Evveliyatı Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2122 E) esas sayılı icra takipleri başlatıldığını, ödeme emirlerinin tebliğ esnasında şirketin ticaret sicilden re’sen terkin edildiğinin anlaşıldığını beyanla … Şirketi’nin ihyasına, ek tasfiyesine ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, Müdürlükleri tarafından yapılan terkin işlemlerinin usulüne uygun olduğunu, şirketin davalarının, alacak ve borçlarının bilinmesinin mümkün olmadığından işbu davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini, geçici 7.maddenin 15.fıkrasına göre şirketin silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurulmadığından 08/10/2020 tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin dolduğu, davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddi gerektiğini, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde tasfiye memuru atanması gerektiğini, davacı tarafından talep edilmemiş olsa da Ticaret Sicil Müdürlüğü tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda bulunduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; Ankara Gayrimenkul İcra Dairesi’nin 2021/100- 2021/101- 2021/102 Esas sayılı icra takip dosyaları ve işlemleri ile sınırlı olmak üzere haklı nedene dayalı davacı …’nün … Şirketi’nin ihyasına yönelik talebinin kabulüne, tasfiye memuru atanması talebinin reddine, ihyası istenen şirketin sicilden terkin koşulları oluşmadığı halde TTK’nın geçici 7. maddesine aykırı olarak sicilden terkin işlemi gerçekleştiğinden davalının yargılama giderinden sorumlu tutulmasına karar vermek gerektiğinden davacının ihya yönündeki talebinin kabulü ile Ankara Tİcaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil nosunda kayıtlı iken terkin edilen “… Şirketi”nin Ankara Gayrimenkul İcra Müdürlüğü’nün 2021/100-2021/101-2021/102 Esas sayılı icra takip dosyaları ve işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru atanması talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müdürlüklerince yapılan terkin işleminin usulüne uygun olduğunu, müdürlüklerinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, ihyası istenen şirket yetkilisine usulüne uygun tebligat yapıldığı, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, yargılama giderinin davanın açılmasında yasal hasım olmaları nedeniyle davalı üzerinde bırakılamayacağını, ayrıca davanın kabulü halinde de tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince dava dışı … Şirketinin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;

Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 24/09/2021 tarihli cevabi yazısında; münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca müdürlükçe yapılan ihtar ve 18/05/2015 tarihli,… sayılı ve 06/07/2015 tarih, … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetelerinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmayan şirketin 08/10/2015 tarihinde ticaret sicilinden re’sen silindiğinin tescil edildiği, 13/10/2015 tarih ve …sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği bildirilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup, anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen … Şirketinin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete yada temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerde ise sadece ihyası istenen şirkete tebligat yapıldığı yapılan tebligatın bila ikmal edildiği ayrıca sicil özetinin gönderildiği, şirket temsilcisine herhangi bir tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır.
Dava dışı şirketin 08/10/2015 tarihinde son 5 yılda genel kurul yapılmadığından bahisle geçici 7. madde uyarınca re’sen ticaret sicil kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça dava dışı şirketin taraf olduğu Ankara Gayrimenkul İcra Müdürlüğü 2021/100 (Evveliyatı Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2121 E, 2011/1196 E, Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2014/7863 E, 2016/4754 E) , 2021/101(Evveliyatı Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2123, Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2014/7862 E, 2016/4755 E) ve 2021/102(Evveliyatı Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2122 E) esas sayılı dosyasının derdest olduğundan bahisle şirketin ihyası istemine ilişkin olarak işbu dava açılmıştır. İlk derece mahkemesince derdest icra takip dosyası bulunduğundan bahisle icra takip dosyaları ile sınırlı olmak üzere, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğundan ötürü şirketin ihyasına karar verilmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen … Şirketinin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca ihyası istenen şirketin son 5 yılda genel kurulu yapılmadığından bahisle şirkete ihtarat yapıldığı ve ayrıca ticaret sicil gazetesinde yasal ilanların yapılarak şirketin sicilden terkinine karar verilmiş ise de ihyası istenen şirket hakkında derdest icra takip dosyalarının bulunduğu, bu nedenle 6102 Sayılı TTK’nun geçici 7.maddesinin ihyası istenen şirket hakkında uygulanmasının mümkün olamayacağından davalı yanca yapılan terkin işlemi usul ve yasaya aykırı olduğundan ilk derece mahkemesince şirketin takip dosyaları yönünden sınırlı olarak ihyasına yönelik olarak verilen karar bu haliyle usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, ilk derece mahkemesince ihyası istenen şirket yönünden takip dosyaları yönünden mahkemece sınırlı olarak ihya kararı verilmiş olmakla ihyası istenen şirketi temsil etmek ve tasfiye işlemlerini yapmak üzere tasfiye memuru olarak şirketin son temsilcisi ve yönetim kurulu başkanı olan Bilal Atik’in atanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/11/2017 tarih ve 2016/8629 esas 2017/6341 karar sayılı emsal içtihatı).
Diğer yandan, davalı yanca ihyası istenen şirket hakkında terkinden önce açılmış ve derdest bulunan takip dosyaları bulunması nedeniyle şirket hakkında 6102 Sayılı TTK’nun Geçici 7.maddesinin uygulanması mümkün olmadığı halde şirketin 6102 Sayılı TTK’nun Geçici 7.maddesi gereğince sicilden terkin işlemi usul ve yasaya aykırı olduğundan eldeki davanın hak düşürücü sürenin dolduğundan da söz edilemeyeceğinden buna yönelik davalı yanın istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Ayrıca, davalı yanca ihyası istenen şirketin sicilden usule aykırı bir şekilde terkin edildiği ve davanın açılmasına davalı sicil müdürlüğünün sebebiyet verdiği anlaşıldığından yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına yönelik ilk derece mahkemesi kararı da usul ve yasaya uygun olmakla buna yönelik istinaf başvurusu yerinde değildir.
Tüm bu nedenlerle davalı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/01/2022 tarih ve 2021/537 Esas 2022/46 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜNE,
3-Ankara Tİcaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil nosunda kayıtlı iken terkin edilen “… Şirketi”nin Ankara Gayrimenkul İcra Müdürlüğü’nün 2021/100-2021/101-2021/102 Esas sayılı icra takip dosyaları ve işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
4-Şirketin İhya işlemlerinin yapılması için davalı şirkete tasfiye memuru olarak şirketin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olan …’ın atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına, tasfiye memurunun değişikliği ve diğer işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına,
6-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 27,60 TL posta-tebligat masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

9-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
B)1-Davalı …’nce istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın talep ve istek halinde davalı…’ne iadesine,
2-Davalı…’nün istinaf aşamasında yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/12/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.