Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/640 E. 2022/851 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ … 12. ASLİYE … MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2019
NUMARASI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/02/2018
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı tarafça süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce verilen karara karşı davacı vekili tarafından başvurulan temyiz kanun yolu incelemesi sonunda verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosya Dairemize gönderilmiş olmakla duruşma açılmak suretiyle gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ……. işyerinde geçirdiği kaza sonucu müvekkili kurum tarafından bağlanan sürekli iş göremezlik gelirinin tazmini için Kastamonu İş Mahkemesi’nde açılan davanın kabulüne karar verildiğini, söz konusu iş kazası sebebiyle sigortalıya yapılan ödeme sonucu oluşan bakiye kurum zararının rücuen tazmini için Kastamonu İş Mahkemesi’nde 2017/220 Esas sayısı ile açılan davada davalı … tarafından şirketin 08/10/2015 tarihinde … sicilinden re’sen terkin edildiğinin tescil ve ilan edildiğinin bildirildiğini, mahkemece şirketin ihyası için süre verildiğini ileri sürerek ….. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … Müdürlüğüne dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde davalı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılarak beyanda bulunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan delillere göre; dava, Ankara … … Müdürlüğünce resen terkin edilen … ….A.Ş’nin Kastamonu İş Mahkemesinde açılan 2017/220 esas sayılı dosyada taraf teşkilinin sağlanmasına yönelik ihya davası olup dosyada bulunan belgelerden dava konusu şirket işçisi …’e bağlanan gelirlerin rücuen tahsili amacıyla 2014/179 esas sayılı dosyanın açıldığı bu davanın kabulüne karar verildiği 02/03/2017 tarihinde kararın kesinleştiği, bilahare bakiye alacak yönünden Kastamonu İş Mahkemesinin 2017/220 sayılı dosyasında rücuen alacak davası açıldığı bu sırada söz konusu şirketin 08/10/2015 tarihinde … sicilden resen terkin edildiğinin tespit edildiği, bu nedenle taraf teşkilinin sağlanamadığının anlaşıldığı, Ankara … … Müdürlüğü kayıtlarında … ….A.Ş’nin … … … numarasında kayıtlı olduğu, “münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen müdürlük tarafından kendilerine yapılan ihtar ve 18/05/2015 tarih 8822 sayılı ve 06/07/2015 tarih, 8856 sayılı … … … gazetelerinde yayınlanan ilanlara rağmen süresi içinde bildirimde bulunmayan şirketin 08/10/2015 tarihi itibariyle sicilden resen terkin edildiği, kayıt içeriğinden dava konusu şirketin son 5 yıl genel kurul yapmadığı bu nedenle terkin edildiği”nin belirtildiği, TTK’nın geçici 7. maddesinde resen terkin koşullarının düzenlendiği, dosyada bulunan belgelerden … … …A.Ş hakkında resen terkin işleminin uygulandığı 08/10/2015 tarihi itibariyle hakkında açılmış derdest dava bulunduğu buna rağmen resen terkin işleminin gerçekleştirildiği ve şirketin … sicilden terkin edildiği, davalının yaptığı işlemin hatalı ve TTK.nun geçici 7/2 maddesine açıkça aykırı olduğu bu nedenle şirketin ihyasına karar vermek gerektiği, terkin işlemi hukuka uygun olmadığından davanın kabulüne ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/10290 esas, 2016/7954 karar) gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile, Ankara … … Müdürlüğü’nün 75732 … nosunda kayıtlı ihyasına, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … Müdürlüğü temsilcileri istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun TTK’nın geçici 7. maddesi gereği usulüne uygun olarak şirketin sicilden terkinine karar verdiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkilinin bu davalarda yasal hasım konumunda bulunduğunu, bu durum gözetilmeksizin ilk derece mahkemesince müvekkili aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin kanuna açıkça aykırı olduğunu, müdürlük tarafından gerek şirkete gerekse şirketin son yetkilisi olan …’nun adresine ihtarların tebliğ edildiğini ayrıca ilanın da yapıldığını, ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, TTK’nın 547. maddesi gereği ek tasfiye memuru atanmasına, müvekkili yasal hasım olduğundan aleyhe vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nın geçici 7. maddesi gereği … sicilinden re’sen terkin olunan … İnş. San. ve Tic. AŞ’nin ihyası istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine; Dairemizin 17/06/2020 tarih ve 2020/344 Esas 2020/545 Karar sayılı kararı ile davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının davalı … aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ile yargılama giderleri ve davacı kurum tarafından Kastamonu İş Mahkemesi’nde 2017/2020 Esas sayılı rücuan tazminat davası ile sınırlı olarak şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin HMK’nın 26. Maddesindeki taleple bağlılık kuralına aykırı şekilde şirketin sınırsız ihyasına karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kaldırılmasına dair Dairemizce verilen karara karşı davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine Dairemiz kararı temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 26/01/2022 gün 2020/6703 Esas 2022/669 Karar sayılı bozma ilamında; “Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde, davalı tarafından şirketin sicilden terkin edildiği 08/10/2015 tarihinden sonra dava konusu … İş Mahkemesi’nde ihyası istenen şirket aleyhine davacı idare tarafından 04/08/2017 tarihinde, yani terkin işleminden sonra rücuen tazminat davası açılmış olduğundan, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği gerekçesiyle yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır. Ancak, ihyası talep edilen şirket aleyhine açılan Kastamonu İş Mahkemesi’nin 2014/179 Esas ve 2017/5 Karar sayılı davanın varlığına rağmen şirketin, TTK’nın Geçici 7. maddesine göre 08.10.2015 tarihinde re’sen terkin edildiği, bu durumda terkin işleminin TTK’nın 7/2. maddesine aykırı olarak yapıldığı açıktır. Her ne kadar davalı … Müdürlüğü’nce bu hususun dava tarihinden önce bilindiği ileri sürülemez ise de keyfiyetin dava dilekçesi ile öğrenilmesi üzerine yargılamanın ilk celsesinde davanın kabul edilmemesi nedeniyle HMK’nın 312/2 maddesi koşullarının bulunmamasına bağlı olarak davalının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesi gerekir.
Bu durumda, HMK’nın 326. maddesi uyarınca davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yasal dayanağı bulunmayan yazılı gerekçe ile davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına hükmedilmesi hatalı olmuş ve kararın anılan nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle Dairemiz kararı bozulmuştur.
Dairemizce bozma ilamı üzerine duruşma açılarak Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, yapılan yargılama sonucunda;
6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesi uyarınca, şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplerle dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler. Eldeki dava ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 08/10/2015 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü sürede 12/02/2018 tarihinde açılmış olmakla süresindedir.
Bilindiği üzere 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler, 559 Sayılı Türk … Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için … sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Anılan maddenin 4. fıkrasına göre; … … müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin … sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve … kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere … … … … Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise … sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut olayda, Ankara … … … … Müdürlüğü’nün cevabından ihyası istenilen istenilen anonim şirketin son beş yılda genel kurul yapılmadığından 08/10/2015 tarihinde davalı … tarafından TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca resen sicilden kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Anılan madde uyarınca resen terkin edilen şirketlerin ihyasına dair davalarda, husumetin ilgili … … müdürlüğüne yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir. Bu çerçevede davalı … tarafından TTK’nın 7/4. maddesine göre ihyası istenen şirketin … sicilinde kayıtlı son adresine ve şirketin en son yetkilisi olan …’ya çıkarılan ihtarlar tebliğ edilememiştir. Bu durumda davalı … tarafından anılan maddedeki prosedüre uygun olarak ihyası istenen şirketin terkini gerçekleştirilmiştir. Ne var ki, ihyası talep edilen şirket aleyhine açılan Kastamonu İş Mahkemesi’nin 2014/179 Esas ve 2017/5 Karar sayılı davanın varlığına rağmen şirketin, TTK’nın Geçici 7. maddesine göre 08.10.2015 tarihinde re’sen terkin edildiği, bu durumda terkin işleminin TTK’nın 7/2. maddesine aykırı olarak yapıldığı açıktır. Her ne kadar davalı … Müdürlüğü’nce bu hususun dava tarihinden önce bilindiği ileri sürülemez ise de keyfiyetin dava dilekçesi ile öğrenilmesi üzerine yargılamanın ilk celsesinde davanın kabul edilmemesi nedeniyle HMK’nın 312/2 maddesi koşullarının bulunmamasına bağlı olarak davalının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesi gerekir. Yine, ilk derece mahkemesince Kastamonu İş Mahkemesi’nde açılan 2017/220 Esas sayılı rücuen tazminat davası ile devamı işlemler yönünden şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin HMK’nın 26. maddesindeki taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde şirketin sınırsız ihyasına karar verilmesi de isabetsizdir.
Açıklanan bu nedenlerle davalı …’nün istinaf sebeplerinin, duruşma açılmasına gerek görülmeksizin HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kaldırılarak, davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı …’nün istinaf başvuru sebeplerinin gereğince kamu düzeni gözetilerek KISMEN KABULÜNE, sair istinaf sebeplerinin reddine,
B)1-Ankara 12. Asliye … Mahkemesi’ 27/02/2019 tarih ve 2018/105 Esas-2019/175 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Davanın KABULÜNE,
3-…’nün …. … numarasıyla kayıtlı ….Kastamonu İş Mahkemesi’nin 2017/220 esas sayılı dava dosyası ve devamı işlemler yönünden İHYASINA, bu hususun … … …’ne tescili ile … … … Gazetesi’nde ilanına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcı ile 80,70 TL başvuru harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Yargılamada vekil ile temsil olunan davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereği belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 112,00 TL tebligat ve müzekkere masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
C)1-İstinafa başvuran davalıdan istinaf maktu karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-İstinafa başvuran davalı tarafça yapılan istinaf giderleri 148,60 TL istinaf başvuru harcı ve 23,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 172,10 TL’nin kaldırma kararının niteliği gözetilerek davalı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında açılan duruşma bozma ilamı gereği olduğundan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/03/2021 tarih ve 2021/2-96 Esas 2021/205 Karar sayılı emsal içtihadı da gözetilerek taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/06/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.