Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/58 E. 2022/158 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2021 (Ara Karar)
NUMARASI ….
TALEP TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :16/02/2022

İhtiyati tedbire itirazın reddine yönelik olarak verilen karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı …’ün evli olduğunu, davacının % 49 pay ve davalı …’ün % 51 pay ile davalı “…”nin ortakları oldukları ve şirket müdürlüğü görevini davalı …’in yerine getirdiğini, davalı …’in, davacıya yıllardır şirket ile ilgili bilgi vermediğini, kâr payı ve ücret ödemediğini, davacı ile eşi arasında Ankara 4. Aile Mahkemesinin 2017/1930 E. sayılı dosyasından açılan boşanma davasının devam ettiğini, davalı … tarafından boşanma davasının açılmasıyla birlikte şirketin zarar eden pozisyonda gösterildiğini iddia ederek TTK’nın 630.maddesi gereğince şirket müdürünün yetkilerinin sınırlandırılarak davalı şirkete kayyım atanmasını ve şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
İTİRAZ
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; limited şirketin feshi için gerekli olan haklı sebebin davada bulunmadığını, davacı şirketin ortaklıktan çıkmasına izin verilmesini talep ettiklerini, davacının şirkette çalışmasının olmadığını, müvekkilinin, para transferinin bulunmadığını, davacının imzası ile kredilerin alındığını ve davacının şirketin mali durumunu bildiğini bildirerek davanın reddine, aksi takdirde davacının şirketten çıkarılmasına, kayyım atanması talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece 05/10/2021 tarihli ara karar ile; davalı ….. onay ve denetim kayyımı atanmasına, davalı …’ün müdürlük yetkilerinin kayyımın onay ve denetimine bırakılmasına, şirket müdürü sıfatıyla şirket adına gerçekleştirilecek şirket aktifini azaltıcı tüm iş ve işlemlerin dava sonuçlanıncaya kadar kayyımın onay ve denetimine tabi tutulması yönünde TTK m.636, f.4 gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesine, şirketin feshi talepli işbu davada TTK m.636, f.4 gereğince takdiren teminat alınmasına yer olmadığına karar verilmiş; bu ara karara karşı davalılar vekilinin itirazı üzerine 02/11/2021 tarihli ara karar ile davalılar vekilinin ihtiyati tedbir kararına yaptıkları itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı … ….. vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbirin koşullarının oluşmadığını, denetim ve onay kayyımı tayininin şirketin olağan idaresini zorlaştırıcı ve ölçüsüz nitelikte olduğunu, davacının beyanlarının gerçek dışı olduğunu bildirerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirkete kayyım atanması şartlarının oluşmadığını, verilen tedbirin şirket faaliyetlerinde ciddi gecikmelere neden olacağını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbir isteminin kabulüne ilişkin 05/10/2021 tarihli ara karara karşı yapılan itiraza ilişkindir.
HMK’nun 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
TTK’nın 636/(4) maddesinde; “Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Haklı sebeple fesih davasındaki ihtiyati tedbirler kural olarak dava açan ortağın haklarının ve şirket mal varlığının korunmasını amaçlar. Bu bağlamda mahkemenin ihtiyati tedbire hükmederken, orantılılık ve ölçülülük ilkesinin yanı sıra hem ortaklığın hem de dava açan ortağın menfaatlerini de gözeterek uygun bir tedbire hükmetmesi gerekir. Kuşkusuz mahkeme ortaklığın feshine neden olacak veya bu sonucu doğuracak nitelikte tedbirlere hükmedemez. Aksi halde davanın sonunda elde edilebilecek sonuç peşinen ihtiyati tedbir kararıyla elde edilmiş olur. (Bkz. Yıldırım, Ali Haydar : 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’na göre Limited Ortaklığın Haklı Sebeple Feshi, Bursa, 2013 s.438-440.)
Gerek 6102 Sayılı TTK ve gerekse özel yasalarda limited şirkete temsil kayyımı, atanmasına ilişkin bir hüküm bulunmamakla birlikte 6102 Sayılı TTK’nın 1. maddesinde “Türk Ticaret Kanununun, Türk Medeni Kanununun ayrılmaz bir parçası” olduğuna ilişkin hükmü karşısında konu ile ilgili 4721 Sayılı TMK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Türk Medeni Kanunun 426 maddesinde düzenlenen temsil kayyımlığı müessesesi, gerçek kişiler esas alınarak getirilmiş bir kurum olmakla birlikte tüzel kişiler içinde temsil kayyımı atanabileceği gerek öğretide (Türk Medeni Hukukunda Kayyımlık-Mustafa Alper Gümüş-Sh. 103) ve gerekse yargı kararlarında (Yargıtay 11.H.D. 1988 tarih 65-3848 sayı vb.) kabul görmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 403/2. maddesinde kayyımın, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanacağı, 426. maddesinde vesayet makamının, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atayacağı, kayyım atamasının yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel olmayacağı, 427. maddesinde ise bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa kayyım atanacağına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesince bilirkişi raporunda şirket hasılatlarının 2018 yılından beri ciddi tutarda düşüşün bulunduğu ve şirketin zarara uğradığı yönündeki tespitler, şirket ortakları olan davacı ile davalı arasında husumet bulunduğu ve taraflar arasında boşanma davasının devam etmekte olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı … …alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalı …. alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı …’den alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İhtiyati tedbirin kaldırılmasını talep eden davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.16/02/2022

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.