Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/538 E. 2022/382 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/538 Esas 2022/382 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/538
KARAR NO : 2022/382

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/88 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF DAVALI :
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 07/02/2022

KARAR TARİHİ : 31/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022

Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir istemine ilişkin talebin yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hisse devir sözleşmeleri ile davalı şirkete ortak olduğunu, ortak sıfatıyla şirkete olan katkılarına ek olarak müvekkilinin gerçekleştirdiği senaryo yazarlığı sayesinde şirketin büyüdüğünü, kazanç ve mal varlığının arttığını, Ocak 2009 tarihinden itibaren şirketin diğer ortaklarının müvekkilini dışlamaya, yapılan işlerden müvekkilini haberdar etmemeye başladığını, yeni bazı projelerde senaryo yazarlığını başka kişilere yaptırdığını, bu tür iş ve işlemler nedeniyle şirketin zarar ettiğini, şirketin mallarının diğer ortaklar tarafından şirket amaçları dışında kişisel olarak kullanıldığını, ortaklar arasında güvensizlik ortamı oluştuğunu, müvekkiline sürekli mobbing uygulandığını, şirket müdürünün hukuka aykırı olarak gerçekleştirdiği işlemlerle diğer ortaklar ve müdürün kurduğu başka şirketlere davalı şirket mal varlığının aktarıldığını, verilen sipariş avansları hesabından yapılan ödemeler karşılığında herhangi bir mal ve hizmet karşılığı alınmadığını, şirket kredi kartıyla lüks harcamalar yapıldığını, hizmet fatura bedellerinin ticari teamüllere aykırı olarak yapıldığını, ortaklar cari hesabında gerçek dışı işlemler gerçekleştirildiğini, şirketin uzun zamandır kar elde edemediğini belirterek müvekkilinin haklı sebeple davalı şirket ortaklığından çıkmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100.000,00 TL çıkma payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiş, dava dilekçesinde ayrıca dava sonunda davacının elde edeceği hak ve alacaklarının tahsil edememe tehlikesinin ortadan kaldırılması için davalı şirketin taşınmazlarının devir ve temliki ile üzerlerine sınırlı ayni hak ve şahsi şerh tesis etmelerinin önlenmesine, şirket müdürünün temsil ve ilzam yetkilerinin kaldırılarak dava sonuna kadar şirketi idare etmek ve zorunlu ödemeleri yapmak üzere bağımsız bir kayyım atanmasına, şirketin banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, uyuşmazlık konusu hakkında iddianın yaklaşık olarak ispat edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilen hususların dava konusu olmadığı, dava sonunda elde edilecek hak ve alacağın tahsil edilmesini sağlamak amacıyla da ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten çıkması ile esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini isteme hakkına haiz olduğunu, TTK’nun 638/2. maddesi uyarınca her ortağın haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceği, mahkemenin talep üzerine dava süresince davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasını veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebileceğini, dava sonunda müvekkilinin elde edeceği hak ve alacaklarını tahsil edememe tehlikesinin ortadan kaldırılması için şirketin taşınmazlarının devir ve temliki ile üzerlerine sınırlı ayni hak ve şerh tesis etmelerinin önlenmesine, şirket müdürünün temsil ve ilzam yetkilerinin kaldırılarak dava sonuna kadar şirketi idare etmek ve zorunlu ödemeleri yapmak üzere kayyım atanmasına, şirketin banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nun 389/1. maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği”, HMK’nun 391/1. maddesinde; “Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebileceği,” HMK’nun 391/2. maddesinde ihtiyati tedbir kararında ihtiyati tedbir talep edenin, varsa kanuni temsilcisi ve vekilinin ve karşı tarafın adı, soyadı ve yerleşim yeri ile talep edenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, tedbirin açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı, tereddüde yer vermeyecek şekilde, neyin üzerinde ve ne tür bir tedbire karar verildiği, talepte bulunanın ne tutarda ve ne türde bir teminat göstereceğinin yazılacağı, HMK’nun 391/3. maddesinde de ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının gerekçeli olarak verileceği, bu karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği, yüzüne karşı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen tarafın da kanun yoluna başvurabileceği, bu başvurunun öncelikle incelenip kesin olarak karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır.
Anayasanın 141,III hükmüne göre, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür.
Somut olayda, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine mahkemece 10/02/2022 tarihli tensip ara kararının 3 no’lu bendinde davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Anılan ara karar HMK’nun 391. maddesinde belirtilen unsurları taşır ve ayrı bir şekilde yazılan gerekçeli ara karar niteliğinde değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 10/02/2022 tarihli ara kararının HMK’nun 391. maddesine uygun şekilde gerekçeli yazılması ve taraflara tebliği ile yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması halinde gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkemenin 10/02/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın gerekçeli olarak HMK’nun 391/3. maddesine uygun şekilde yazılması ve taraflara tebliği ile istinaf süresi beklenildikten sonra dosyanın gönderilmesi için ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-Kararın niteliği gözetilerek ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 301,40 TL’nin ihtiyati tedbir talep eden davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nın 352. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.