Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/525 E. 2022/472 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/525 Esas 2022/472 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/525
KARAR NO : 2022/472

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2022
NUMARASI : 2022/34 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF
DAVALILAR :
TALEP : İhtiyati Tedbir
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ : 13/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2022

Taraflar arasındaki menfi tespit davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin paydaşı olduğu … Tıp Teknolojileri ve Yatırımları A.Ş. ile davalı … A.Ş. …Merkez Şubesi arasında 15/05/2015 tarihinde 1.500.000,00-TL limitli … numaralı cari hesap kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin şahsi kefaletinin alındığını, ayrıca 1.950.000,00-TL tutarlı teminat senedi alınmış olduğunu, müvekkilinin taşınmazı üzerinde üst limit ipoteği kurulduğunu ve bilahare terkin edilerek 14/07/2017 tarihinde … Mah., … ada, … parselde bulunan 15 nolu taşınmaz üzerinde yeni ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin … Tıp Teknolojileri ve Yatırımları A.Ş.’deki hissesini 01/10/2018 tarihinde 2.500.000,00-TL bedelle …’ya devrettiğini, müvekkilinin şirketteki hisselerini devrettikten sonra şirketin diğer alacaklılarıyla birlikte bankaya gönderdiği 11/12/2018 tarih … sayılı ihtarnameyle devir nedeniyle kefalet ve ipoteğin geri çekildiğini bildirdiğini, borçlu şirketin 14/12/2018 tarihinde yeni kurulan … Tıp Toknolojileri Eğitim Sağlık Tic. Ltd. Şti,’ye devredildiğini, borçlu şirketin ayrıca hastanenin kurulu olduğu taşınmazı da … Et ve Et Ür. Yemek San. ve Tic. Ltd. Şti’ye devrettiğini, bankanın 29/04/2019 tarihli hesap kat tarihinde çek karneleri ile gayrinakdi kredilerle birlikte 628.844,28-TL’ye ulaşan kredinin borçludan tahsil etmemesinde basiretsizlik ve özensizlik bulunduğunu, davalı banka tarafından müvekkiline karşı Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2019/7741 esas sayılı dosyasında … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parseldeki 15 no’lu bağımsız bölümün ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 500,00 TL üzerinden, Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2019/7744 esas sayılı dosyasıyla da 15/05/2015 tanzim 25/04/2019 vade tarihli 635.000,00 TL bonoya dayalı olarak 649.117,88 TL üzerinden iki ayrı takip başlattığını, davalı bankanın müvekkilinin son bir yıl içinde üçüncü kişilere devrettiği çeşitli taşınmazların satışlarının iptali maksadıyla dava açtığını, bu sebeple davaya konu icra takipleriyle dayanak senet, kefalet ve ipotek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama sırasında cebri icra yoluyla ödenmek zorunda kalınacak paraların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdadına, alacağın güvencesi olarak davalı lehine verilen ipoteğin iptali ile terkinine karar verilmesi, TBK.nın 590. maddesi gereğince, müvekkilinin güvence verdiği alacağın, borçludan tahsil edilemeyeceğine dair kesin aciz belgesi alınması ve söz konusu alacağı temin edilen bütün rehinler paraya çevrilinceye değin tapu bilgileri bulunan ayni teminat karşılığında müvekkili aleyhinde devam eden takiplerin durdurulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; talep dilekçesi ve eki belgeler, ihtiyati tedbir talebinin içeriği de nazara alınarak, İİK’nun Madde 72/3 cümle 1 uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemeyeceğinden davacı vekilinin icra takiplerinin durdurulmasına yönelik tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin reddi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
İlk derece mahkemesinin ret gerekçesinin İİK’nın 72/3.maddesine dayandığını, dava konusu olayda TBK’nın 590.maddesinin 2.fıkrasına dayanıldığını, düzenlemeye göre bütün kefalet türlerinde kefilin aynı güvence karşılığında hakimden mevcut rehinler paraya çevrilinceye ve borçlu aleyhine yapılan takip sonucunda kesin aciz belgesi alınıncaya veya konkordato kararına kadar kendisine karşı yöneltilen takibin durdurulmasına karar verilmesini isteyebileceğinin belirtildiğini, ihtiyati tedbir talebinin de bu kapsamda talep edildiğini ve ihtiyati tedbirin gereklerinin izah edildiğini, evinin satılması tehdidi altındaki müvekkilinin ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi halinde sağlanacak yüksek faydaya karşılık yargılama boyunca alacağın asıl borçtan tahsil edilememesi ihtimalinde davalı bankanın uğrayacağı zararın sadece alacağı gecikmesi olacağını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
İİİK ‘nın 72/3 maddesi hükmüne göre “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir”, düzenlemeleri yer almaktadır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için yaklaşık ispat yeterlidir yani çekişmeli vakıanın gerçeğe yakın bir derecede kanıtlanması esastır. Mahkeme mevcut delillere göre tedbir isteyenin hakkını muhtemel görmeli ve tedbir verilmesini icap ettiren sebeplerinde varit görülmesi gerekir.
Somut olayda, davacı yanca TBK’nun 590. maddesi gereğince, müvekkilinin güvence verdiği alacağın, borçludan tahsil edilemeyeceğine dair kesin aciz belgesi alınması ve söz konusu alacağı temin edilen bütün rehinler paraya çevrilinceye değin tapu bilgileri bulunan ayni teminat karşılığında müvekkili aleyhinde devam eden takiplerin durdurulmasını talep edilmiş ise de, davacı yanında dava dilekçesinde belirtildiği üzere Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2019/7741 Esas sayılı takip dosyasında ipotek maliki olarak hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 500.000,00 TL üzerinden, 2019/7744 Esas sayılı dosyasında ise 635.000,00 TL bedelli bonoda bulunan avalden ötürü hakkında takip yapıldığı, davaya konu takiplerde davacının kefaletine dayalı yapılmış herhangi bir takip bulunmadığından TBK’nın 590/2.maddesinin söz konusu dosyalara uygulanması mümkün değildir.
İlk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, icra takiplerinden sonra İİK’nın 72. maddesine dayalı olarak açılan işbu menfi tespit davasında aynı maddenin 72/3 fıkrası gereğince ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyecektir. Ancak, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilecek olup, davacının bu yönde herhangi bir talebi bulunmadığından ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.13/04/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.