Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/518 E. 2023/964 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/518
KARAR NO : 2023/964

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : ….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2021
NUMARASI :…
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2023

Taraflar arasındaki alacak ve menfi tespit istemine ilişkin asıl ve birleşen davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların feragat nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükme karşı asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/516 Esas sayılı dosyasında davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde özetle; tarafların dava dışı … ortak olduklarını, müvekkilinin şirketteki hissesini noterde akdedilen hisse devir sözleşmesi ile davalıya devrettiğini, ortaklığın tasfiyesi ile beraber tarafların aralarında limited şirket hisse devri, mutabakat, ödeme, sulh ve ibra sözleşmesi akdettiklerini, şirket işleriyle ilgili olarak mutabakata varılarak işbu sözleşme ile müvekkiline 4.250.000,00 Usd para ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu paranın 2.000.000,00 Usd’lik kısmının devre müteakip ödendiğini, davalının sözleşme gereği müvekkiline ödemesi gereken bakiye 2.250.000,00 Usd bedeli ödemediğini, davalının……. bulunup şirkete ait ancak aktif kullanılmayan … … şirketinin kapatılmasında müvekkilinin üzerine düşen görevi ifa etmediği gerekçesi ile müvekkiline ihtarname gönderdiğini, bu ihtarda zarara uğradığını, bakiye borcunu ifa etmeyeceğini ve tasfiye için verdiği vekaletten de azlettiğini bildirerek müvekkilinden kendisine 4.250.000,00 Usd cezai şartı da ödemesini istediğini, müvekkilinin de davalının iddialarını kabul etmediğine ilişkin cevabi ihtarname gönderdiğini, davalıdan kaynaklanan kişisel sebeple … da bulunan … …. tasfiyesi için gerekli vekalet ve evrakı zamanında eksiksiz olarak hazırlanmadığı için şirketin kapatılmasının mümkün olmadığını, davalının davacıdan, … da ki şirketin tasfiyesini istemesinin mümkün bulunmadığını, kendi kusuru ile gerekli belgelerin hazırlanmadığını, vekalet ilişkisinin kurulabilmesi ve işlemlerin takibi için gerekli hukuki işlemleri yapma yetkisini haiz bir vekalet çıkarmayan davalının ağır kusurundan dolayı müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davalının ihtarname ile müvekkilinden talep ettiği 4.250.000,00 Usd cezai şart bedelinin hukuka aykırı olduğunu, davalının sözleşme ile kararlaştırılan şirket tasfiyesi için müvekkilini usulüne uygun vekil olarak yetkilendirmediği gibi bu bahaneyi öne sürerek kalan bakiye borcunu ödememek üzere bu davranışlara girdiğini, bunun sonucunda gönderdiği ihtarlar ile müvekkiline olan bakiye borcunu ödemeyeceğini de beyan ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak kaydı ile 2.250.000,00 Usd alacaktan şimdilik 100.000,00 Usd’nin fiili ödeme günündeki gösterge niteliğindeki TCMB efektif satış kuru karşılığı TL olarak davalıdan tahsiline, bakiye borcun ödenmemesi nedeniyle oluşan sözleşme gereği konulan 4.250.000,00 Usd cezai şarttan doğan alacaktan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 18.000,00 Usd’nin fiili ödeme günündeki gösterge niteliğindeki ….. efektif satış kuru karşılığı TL olarak davalıdan tahsilini, her iki alacağa yabancı para (Usd) için yasal temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin limited şirketteki hisselerini davalıya devrettiğini, taraflar arasında sözleşme imzalandığını, bu sözleşme gereğince müvekkilinin uygun vekalet ile … bulunan şirketin tasfiyesini üstlendiğini, davalının ise müvekkilinin …’deki şirketi tasfiye etmediği gerekçesiyle müvekkilinden sözleşmeden kaynaklandığını iddia ettiği 4.250.000,00 Usd cezai şartın ödenmesini talep ettiğini, anılan cezai şart alacağının tahsili için icra takibi başlattığını, davalının müvekkiline şirketin tasfiyesi için verdiği vekaletten, 6 aylık ifa süresi dolmadan müvekkilini azlettiğini, sözleşmenin içeriğinde cezai şart düzenlemesi bulunmadığını, gerekli nitelikte istenen şekilde hazırlanmayan vekalet ile bu işlerin çözülemeyeceğini, davalının kötü niyetli olduğunu, cezai şart alacağının doğum şartlarının oluşmadığını belirterek müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/240 Esas sayılı dosyasında dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında karşılıklı edimler içeren sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 9. maddesi gereği sözleşme hükümlerini ihlal eden tarafın karşı tarafa sözleşmede kararlaştırılan cezai şart tutarını ödeyeceğini, ayrıca karşı tarafın uğrayacağı tüm zararları da tazmin edeceğini, müvekkilinin sözleşmedeki edimini ifa ettiğini, sözleşme ile kararlaştırılan 2.000.000,00 Usd’yi ödediğini, davalının ise usulsüz işlemlerinin ortaya çıkmasını geciktirmek, engellemek amacıyla ……… şirketinin tasfiye işlemlerini geciktirdiğini, hatta tasfiye için başvuru dahi yapmadığını, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğrattığını belirterek hisse devir sözleşmesinin 9. maddesinde belirtilen zararların hesaplanabilmesi için gerekli olan davalının sözleşme ihlalleri ile birlikte ihlallerden kaynaklı zarar ve ziyanın tespitine, davalının sözleşmedeki edimini ifadan kaçınmasından kaynaklı cezai şart ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalının tasfiye ile görevlendirildiği şirketin vekaletnamede açıkça banka hesap numarası da verilmesine rağmen şirkete ait tutarların yalnızca Türkiye’deki şahsi hesabına aktarmasından 88.000,00 Usd’ye ilave tutarların şahsi hesabına aktardığı gün referans alınarak hesaplanacak paranın zaman değeri kaybından doğan zarar olmak üzere şimdilik 1.000,00 Usd’nin davalının kişisel hesabına aktarıldığı tarihten itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi hükmü uyarınca devlet bankalarının Usd ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline, davalının kusurundan kaynaklı …’ın … açtığı dava ile ilgili işbu dava tarihi itibarıyla kayıtlar ile tespit edileceği üzere yaklaşık 75.000,00 Usd’ye ilave harcama tarihleri referans alınarak hesaplanacak paranın zaman değeri kaybından doğan zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 Usd’nin müvekkili tarafından ödendiği tarihten itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi hükmü uyarınca devlet bankalarının Usd ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline, davalının sözleşme ihlalinden kaynaklı … … Ltd. Şti. karşı açılan hukuk davası ile ilgili işbu dava tarihi itibarıyla kayıtlarla tespit edileceği üzere yaklaşık 75.000,00 Usd’ye ilave harcama tarihleri referans alınarak hesaplanan paranın zaman değeri kaybından doğan zararın şimdilik 1.000,00 Usd’nin müvekkili tarafından ödendiği tarihten itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi hükmü uyarınca devlet bankalarının Usd ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline, …’deki davaların Türkiye’de takip edilmesinden kaynaklı giderlerin işbu dava tarihi itibariyle kayıtlar ile tespit edileceği üzere yaklaşık 50.000,00 Usd’ye ilave harcama tarihleri referans alınarak hesaplanan paranın zaman değeri kaybından doğan zararın şimdilik 1.000,00 Usd’nin müvekkili tarafından ödendiği tarihten itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi hükmü uyarınca devlet bankalarının Usd ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline, davalının sözleşme ihlali ve menfaatinden dolayı tasfiye edilmeyen ve … müvekkilinin sorumlu olduğu … … şirketinin zararını karşılamak amacıyla açılan derdest davadan ve karşı açılan derdest alacak davalarından dolayı şirketin canlı tutulması zorunluluğundan oluşan işbu dava tarihi itibariyla kayıtlar ile tespit edileceği üzere yaklaşık 30.000,00 Usd’ye ilave harcama tarihleri referans alınarak hesaplanan paranın zaman değeri kaybından doğan zararın şimdilik 1.000,00 Usd’nin müvekkili tarafından ödendiği tarihten itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi hükmü uyarınca devlet bankalarının Usd ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline, davalının sözleşme ihlali olan müvekkilinin imzasını taklit ederek oluşturduğu sahte belge ile idari başvuru yapmasından kaynaklı manevi zarar 40.000,00 TL’nin 03/12/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi hükmü uyarınca devlet bankalarının Usd ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline, davalının sözleşme ihlali olan iyi niyet kurallarına aykırılıklarından ve ibralaşmasına rağmen tekarr alacak talebinde bulunmasından kaynaklı manevi zarar olan 40.000,00 TL’nin talep tarihi 28/11/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi hükmü uyarınca devlet bankalarının Usd ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili asıl davada ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında cevap dilekçesinde özetle; davacının bilinçli olarak şahsi çıkarları doğrultusunda sözleşmeyi ihlal ederek oluşan masraflardan ve tefecilik işlemlerinden dolayı elde edilen gelirlerin ve diğerlerinin ortaya çıkmasını önlemek için … … şirketin kapatmadığını, oluşan vergileri doğru beyan ettirmediğini, borçlarını tam olarak ödemediğini, zimmetine para geçirdiğini, muhasebe kayıtlarını yetkisiz olarak işbirlikçisi ile değiştirerek müvekkilini zarara uğrattığını, … … şirketinden şahsi hesabına yüksek miktarda para aktardığını, davanın haksız olduğunu bildirerek asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Davalı vekili birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/240 Esas sayılı dosyasında cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, HMK’nun 307. maddesi uyarınca davadan feragatin davacının talep sonucundan kısmen ve tamamen vazgeçmesi olduğu, aynı Yasanın 311. maddesi gereği kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında davacı asil …’nin asıl ve birleşen davada feragat ettiği, birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/240 Esas sayılı dosyasında davacı asil …’nın birleşen davadan feragat ettiği gerekçesiyle asıl dava, birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas ve 2021/240 Esas sayılı dosyalarında davanın feragat nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama devam ederken 15 duruşma sonrasında davacının hem asıl hem de birleşen davadan feragat ettiğini, mahkemece asıl ve birleşen davada müvekkili lehine ayrı ayrı 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, asıl davada dava değerinin 118.000,00 Usd, birleşen davada dava değerinin 4.250.000,00 Usd olduğunu, bu bedeller üzerinden AAÜT’nin 13. maddesi uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, feragatin ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra yapılması nedeniyle vekalet ücretinin tamamının hüküm altına alınacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında verilen kararlara ilişkin vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına, müvekkili lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Asıl dava; limited şirket hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili ve cezai şart alacağı, birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında dava; limited şirket hisse devir, mutabakat, ödeme, sulh ve ibra sözleşmesinden kaynaklanan edimlerin ifa edilmemesinde kusur bulunmadığından cezai şart alacağının tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/240 Esas sayılı dosyasında dava; limited şirket hisse devir, mutabakat, ödeme, sulh ve ibra sözleşmesinden kaynaklanan edimin ifa edilmemesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Yargılamanın devamı sırasında asıl dava ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında, davacı asil … sunduğu 05/07/2021 tarihli kimlik tespitli ve ıslak imzalı dilekçesi ile asıl dava ve birleşen davadan feragat ettiğini bildirmiş, birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/240 Esas sayılı dosyasında davacı asil … da sunduğu e-imzalı 13/07/2021 tarihli dilekçesi ile birleşen davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Mahkemece anılan feragatler gözetilerek asıl ve birleşen davaların feragat nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verildikten sonra asıl ve birleşen birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında davalı … lehine 4.080,00 TL vekalet ücretine, birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/240 Esas sayılı dosyasında davalı … lehine 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında davalı … vekilinin istinaf başvurusu asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında müvekkili lehine hüküm altına alınan vekalet ücretine yöneliktir.
Asıl dava 118.000,00 Usd’nin tahsili, birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında dava 4.250.000,00 Usd’nin tahsili talebiyle başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talebiyle açılmış olup, asıl ve birleşen davada davacı vekilince anılan miktarlar üzerinden dava tarihindeki TL karşılıkları harca esas değer olarak gösterilip, peşin harç yatırılmak suretiyle asıl ve birleşen dava açılmıştır.
Konusu para veya para ile değerlendirilebilen hukuki yardımlarda avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’de belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak üzere (7. maddenin ikinci fıkrası, 10. maddenin üçüncü fıkrası ile 12. maddenin birinci fıkrası, 16. maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) tarifenin üçüncü kısmına göre, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçmemek üzere, nispi olarak belirlenecektir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. madde hükmü uyarınca da, taraflar arasındaki anlaşmazlığın feragat nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilmesi halinde tarife hükümleri ile belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilmesi halinde ise ücretin tamamına hükmedilmesi gerekir.
Somut olayda, asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyalarında davacı … ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra davadan feragat etmiştir.
Bu durumda mahkemece, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13. maddesi uyarınca, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak ve feragat nedeniyle reddedilen dava değerini geçmemek üzere asıl davada feragat nedeniyle reddedilen 118.000,00 Usd (karşılığı 349.787,40 TL), birleşen davada feragat nedeniyle reddedilen 4.250.000,00 Usd (karşılığı 15.431.750,00 TL) üzerinden hesaplanacak ve feragatin ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra yapılması nedeniyle, nispi vekalet ücretinin tamamının hüküm altına alınması gerekirken asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyada davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında asıl ve birleşen davanın feragat nedeniyle reddi yönündeki kararında vekalet ücreti yönünden isabet görülmediğinden asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına, birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/240 Esas sayılı dosya yönünden verilen karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı davaların feragat nedeniyle reddine, davalı yararına asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/07/2021 tarih ve 2016/739 Esas 2021/581 Karar sayılı kararının asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyası hakkında verilen vekalet ücreti yönünden HMK’nun 353/(1)-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/240 Esas sayılı dosya yönünden verilen ilk derece mahkemesi kararı kesinleştiğinden anılan dosya yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyalarında davaların feragat nedeniyle ayrı ayrı REDDİNE,
5-Asıl davada alınması gereken 119,93 TL harcın peşin alınan 5.973,50 TL harçtan mahsubu ile fazla 5.853,57‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacının asıl davada yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı asıl davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 51.970,24 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
8-Asıl davada bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9-Birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyada alınması gereken 119,93 TL harcın peşin alınan 263.535,72 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 263.415,79‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-Davacının birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyada yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 392.317,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
12-Birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı davada bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
C)1-İstinafa başvuran asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında davalı …’dan tahsil olunan 118,60 TL (59,30×2) istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
2-Asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında davalı … tarafından istinaf aşamasında yargılama gideri olarak yapılan 324,20 TL (162,10×2) istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 97,20 TL posta giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyasında davalı … yararına asıl ve birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/516 Esas sayılı dosyası yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/06/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.