Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/451 E. 2023/33 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/451 Esas 2023/33 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/451
KARAR NO : 2023/33

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2021
NUMARASI : 2020/365 Esas 2021/782 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/08/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kefaletin usulüne uygun olmadığını bildirerek davanın reddini, %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporuyla takip tarihi itibarıyla davacının talep edebileceği alacak miktarının tespit edildiği, takipten sonra, davadan önce dava dışı asıl borçlu tarafından yapılan ödemeler bulunduğu, bilirkişinin bu tutarları taleple bağlı kalınarak mahsup etmek suretiyle dava tarihi itibarıyla davacının alacaklı olduğu miktarın tespit edildiği, davacı vekilinin alacağın 936.089,12 TL kısmından feragat ettiği, takipten sonra davadan önce nakde dönüşen çekler için hesaplanan 27.200,00 TL asıl alacak ile 1.340,00 TL temerrüt faizi, 67,00 TL BSMV alacağının asıl alacak miktarına ilave edilip, davadan önce yapılan tahsilatlar önce fer’ilerden mahsup edilmek suretiyle yapılan işlem sonucunda davacı bankanın 227.412,50 TL alacaklı olduğunun belirlendiği, gayri nakdi kredi yönünden kefil hakkında depoya ilişkin sözleşmede açık hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davacının alacağın 936.089,12 TL kısmından feragat etmesi nedeniyle, bu kısım için davanın feragat nedeniyle reddine, davalı hakkındaki feragat dışında kalan davanın kısmen kabulüne, davalının icra takip dosyasına vaki itirazının dava tarihi itibariyle 216.583,33 TL işlemiş temerrüt faizi, 10.829,17 TL BSMV, 227.412,50 TL alacak üzerinden iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, gayri nakdi alacak yönünden talebin reddine, koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, itirazlarının dikkate alınmadığını, temerrüt faiz oranının hesaplama yapılırken gözetilmediğini, ticari nitelikli kredide faiz oranının serbestçe belirlenebileceğini, takip talebindeki temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, tahsilatların öncelikle faiz ve masraflardan düşülmesinin gerektiğini, hiçbir hesaplamanın TBK’nun 100. maddesinin alacaklıya verdiği hakları bertaraf edemeyeceğini, çek yaprak bedellerinin takipte talep edilmesinin yasaya uygun olduğunu, davalı lehine hüküm altına alınan vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının asıl borçludan tüm tutarları tahsil etmesine rağmen sadece müvekkili yönünden aynı alacağı mükerrer olarak almak için işlemlere devam edip, davayı açtıktan sonra takipte talep ettiği haksız tutardan feragat etmesinin kötü niyetini ortaya koyduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kötü niyet tazminatı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dava konusu Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2019/3877 sayılı icra takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine toplam 2.099.290,03 TL nakit alacağın tahsili, 36.880,00 TL gayri nakit alacağın depo edilmesi talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 22/03/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde 25/03/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, işbu itirazın iptali davasının, itiraz dilekçesinin alacaklı yana tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı dosya içeriği ile sabittir.
Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı borçlunun haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yukarıda özetlendiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin istinaf itirazları incelendiğinde, ilk derece mahkemesi karar tarihi olan 30/11/2021 tarihinden sonra davalı borçlu vekili Av. …’ın 19/12/2022 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği yazılı dilekçesi ile dava konusu icra takibine itirazlarından vazgeçtiğini bildirmiştir.
Dava tarihi itibarıyla, yasal süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmiş olmasına ilişkin itirazın iptali davasının dava şartı gerçekleşmiştir. Karar tarihinden sonra ise dava konusu Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2019/3877 sayılı takip dosyasında davalı vekilinin 19/12/2022 tarihli dilekçesi ile icra takibine itirazından vazgeçmiştir. Bir başka anlatımla istinaf aşamasında itirazın iptali davasının koşulu olan borçlunun ödeme emrine süresinde itiraz etmesine ilişkin dava şartı ortadan kalkmıştır.
Davacı vekili Av. … 05/01/2023 tarihli dilekçesi ile tarafların birbirinden vekalet ücreti, yargılama gideri ve icra inkar tazminatı talebi bulunmadığını bildirmiş, davalı vekili Av. … ise 19/12/2022 tarihli dilekçesi ile zorunlu arabuluculuk kapsamında ödenmesi gerekli arabuluculuk ücretinin müvekkili üzerine yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Hal böyle olunca, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulüne, karar tarihinden sonra davanın konusuz kaldığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin talebi gözetilerek davacı yararına icra inkar tazminatına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına, arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca ayrı ayrı KABULÜNE,
2-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/11/2021 tarih 2020/365 Esas 2021/782 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı vekilinin talebi bulunmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı vekilinin talebi gözetilerek davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekilinin talebi gözetilerek davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B)1-Davacı tarafından yatırılan 15.980,84 TL nispi istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı vekilinin talebi gözetilerek davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yatırılan 80,70 TL maktu, 3.802,94 TL nispi istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-Davalı vekilinin talebi gözetilerek davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/01/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.