Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/439 E. 2022/1783 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/439 Esas 2022/1783 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/439
KARAR NO : 2022/1783

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/11/2021
NUMARASI : 2021/262 Esas 2021/739 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 13/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2022
Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından …. Şti. ve feri müdahil olarak da … hasım göstererek Tavşanlı İş Mahkemesi nezdinde 2020/931 E. Sayılı dosya ile hizmet tespit davası açıldığını, ancak …. Şti. adlı şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiğini yapılan yargılamada öğrenildiğini, iş mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından Tavşanlı İş Mahkemesince taraflarına, işbu davayı açmak için mehil verildiğini, ihyasını istedikleri …. Şti. adlı şirketin kaydı ATO Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından, ticaret sicilinden 23/01/2014 tarihinde resen silindiği tescil edilmiş ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 28/01/2014 tarihli ve … sayılı nüshasında ilan edildiğini, …. Şti. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; ihyası talep edilen şirketin usulüne uygun olarak TTK 7. Maddesi gereğince ticaret sicilinden terkin edildiğini, dava açılış tarihi itibariyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini belirtmiş ve süre yönünden davanın reddine, ak tasfiye kararı verilmesi halinde TTK 547. Madde hükmünce ek tasfiye memuru atanmasına ve yasal hasım olduklarından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalarına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ihyası talep edilen şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi gereğince resen ticaret sicilinden terkin edildiği, davacı tarafından ihyası talep edilen şirket aleyhine Tavşanlı İş Mahkemesinin 2020/931 esas sayılı dosyasında dava açılmış olduğu, TTK geçici 7/4-a maddesi gereğince Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtarın yollanması gerektiği, davalı müdürlük tarafından şirkete ihtar gönderilmiş ise de şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ihtar yollanmadığı bu nedenle terkin işleminin yerinde olmadığı, terkinin kanuna aykırı yapılması nedeniyle geçici 7. Madde de düzenlenen sürenin geçmesinden bahsedilemeyeceği, davalının zaman aşımı itirazının yerinde olmadığı, ihyası talep edilen şirket hakkında derdest davanın bulunması nedeniyle şirketin ihyası gerektiği anlaşılmakla davasının kabulü ile, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … Şirketinin Tavşanlı İş Mahkemesinin 2020/931 esas sayılı dosyasındaki dava yönünden ihyasına, tasfiye memuru olarak ihya edilen şirketin son yetkililerinden …’ün atanmasına, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı istinaf dilekçesinde özetle;Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/587 esas 2021/293 karar sayılı ilamı ile şirketin tam ihyasına karar verildiğini bu karar ile şirketin aktif hale getirildiği ve tekrar sicile kaydedilerek tüzel kişilik kazandığını, ticaret sicili müdürlüğü tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğrudan zorunlu hasım durumunda olduğunu, davada taraf gösterilmesinin sebebinin bu olduğunu, bu nedenle yapılacak yargılama sonucu, zorunlu hasım olmaları nedeniyle taraflarına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, bu sebeplerle mahkemece verilen kararın kaldırılarak, ilgili şirketin ihyasının 04/01/2022 tarihinde zaten tescil edilmesinden ve şirketin sicil kayıtlarında aktif durumda olmasından dolayı hukuki yarar ve dava şartı yokluğundan reddini, müdürlüğün zorunlu hasım olduğundan aleyhlerine vekalet ücreti- yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, TTK Geçici 7. maddesi uyarınca terkin edilmiş olan şirketine ihyası talebine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı vekili, müvekkili tarafından ihyası istenen … Şirketi aleyhine Tavşanlı İş Mahkemesinin 2020/931 esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davasında anılan mahkemece tesis edilen ara kararla şirketin ihyası davası açılması için süre ve yetki verildiğini ileri sürmüştür.
Dosya kapsamından, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı olan … Şirketi’nin kaydının olduğundan bahisle 23/01/2014 tarihinde re’sen terkin edildiği ve 28/01/2014 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği,Tavşanlı İş Mahkemesinin 2020/931 esas sayılı dosyasının derdest olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nun 114/1.h maddesi uyarınca hukuki yararın bulunması dava şartı olup, HMK’nun 115. maddesi uyarınca hukuki yararın bulunup bulunmadığının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılmalıdır.
Hukuki yarar; davacının sübjektif hakkına hukuki koruma sağlanması hususunda mahkemeye başvuru esnasında hukuken korunacak bir yararın bulunmasıdır.
Davacının mahkemeden ihya istemi ile bir dava açılabilmesi için, bu davayı açmakta veya hukuki korunma istemekte “hukuki ve meşru”, “doğrudan ve kişisel”, “doğmuş ve güncel” haklı bir yararının bulunması gerekir. Davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü için; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olması, bu yararın dava açan hak sahibi ile ilgili olması ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmasıdır. Ayrıca, açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin, hakkına ulaşmak için, mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın varlığından sözedilebilir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25/12/2013 tarih ve 2013/10-436 Esas 2013/1748 Karar sayılı ilamı). Bu durumda dava tarihinde var olan hukuki yararın kararın kesinleşmesine kadar devam etmesi gerekir.
Buna göre hakim dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır, taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını tespit ettiğinde davayı dava şartı yokluğundan usulden reddetmekle yükümlüdür.
HMK’nun 114/1.h maddesi uyarınca hukuki yararın bulunması dava şartı olup, HMK’nun 115. maddesi uyarınca hukuki yararın bulunup bulunmadığının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılmalıdır.
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bir örneği dosyada yer alan 14.04.2021 tarihli ve 2020/587 Esas-2021/293 Karar sayılı kararında; davacı … tarafından … Şirketi adına kayıtlı taşınmaz ve araçlar olduğu belirtilerek Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü aleyhine … Şirketi’nin ihyası istemiyle açılan davanın kabulü ile anılan şirketin ihyasına karar verilmiş, ihya istemine dayanak taşınmaz ve araçlarla sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar verilmemiş, bu karar istinaf edilmeksizin 05.11.2021 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda davacının 13.04.2021 dava tarihi itibarıyla dava açmakta hukuki yararı var ise de,ilk derece mahkemesince karar verilmesinden önce Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bir örneği dosyada yer alan 14.04.2021 tarihli ve 2020/587 Esas-2021/293 Karar sayılı ilamının 05.11.2021 tarihinde kesinleştiği ve ihya istemine konu şirket faal, eş deyişle ticaret sicilinden terkin edilmemiş olduğuna göre hukuki yararın varlığı sona ermiştir.
Hal böyle olunca davalının istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulü ile davacının işbu davada hukuki yararının kalmadığı anlaşıldığından açılan davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle reddine,davacının dava tarihi itibariyle iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğundan ve davalı sicil müdürlüğü kanunda sayılan sebep olmayan oda kayıtlarını silmesi nedeniyle terkin işlemi yapması hukuka aykırı bulunduğundan yargılama harç ve giderlerinin davalıdan tahsiline ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/11/2021 tarih ve 2021/262 Esas 2021/739 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın HMK 114 ve 115-/2 maddeleri gereğince hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL karar ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile 59,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 152,20 TL yargılama giderlerinin davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,
5-AAÜT gereği yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
C)1-Davalı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalının istinaf aşamasında yaptığı 40,00 TL posta giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/12/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi-

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.