Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/435 E. 2022/1761 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/435 Esas 2022/1761 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/435
KARAR NO : 2022/1761

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2021
NUMARASI : 2021/244 Esas 2021/725 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 14/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince ve davalı tarafça süresinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Şirketi’nin işçilerinden …’ın vefat etmesi nedeniyle mirasçılarına kıdem tazminatı ödendiğini, ödenen kıdem tazminatının rücuen tahsili maksadıyla Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/78 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, yürütülen yargılama sırasında dava dışı şirketin tasfiyesinin sona erdiğinin bildirildiğini, ihyası istenilen şirketin tasfiyesinin usulüne uygun yürütülmediğini, bu şirket aleyhine Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/78 Esas sayılı dosyasında açtıkları davada taraf teşkili için bu şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, ihyası istenen şirketin ünvan değişikliği yaptığını, 23/01/2014 tarihinde TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin edildiğini, şirketlerin adres değişikliğinin tescili zorunluluklarını yerine getirmemiş olduğunu, 2 ay içinde bildirimde bulunmadığı takdirde münfesih sayılacağı ilanen bildirilen şirket süresi içinde başvuruda bulunulmadığı için 28/01/2014 tarih ve 8495 sayılı TTSG’de yapılan ilan ile sicilden res’en terkin edildiğini beyan ederek, Ticaret Sicil Müdürlüğünün tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olduğunun göz önünde bulundurularak, öncelikle davanın reddine, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ek tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini, yasal hasım aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ihyası istenen şirketin 28/01/2014 tarihinde TTK’nun geçici 7. maddesine dayalı olarak ticaret sicilden kaydının silindiği, eksik işlemler ile tasfiyenin sonuçlandırılması halinde usulüne uygun yapılmış bir tasfiyeden söz etmek mümkün olamayacağından şirketin yeniden ihyası gerektiği, şirket hakkında açılmış dava olduğu tartışmasız olduğundan, TTK 547. maddesi gereğince devam eden dava ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına, yasal hasım olan davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmeksizin davanın kabulü ile, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünde… sicil numarası ile kayıtlı iken sicilden kaydı silinen … Şirketi (eski unvanı … Şirketi)’nin Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/78 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müdürlüklerince yapılan terkin işleminin usulüne uygun olduğunu, müdürlüklerinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, ihyası istenen şirket yetkilisine usulüne uygun tebligat yapıldığı, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, yargılama giderinin davanın açılmasında yasal hasım olmaları nedeniyle davalı üzerinde bırakılamayacağını, ayrıca davanın kabulü halinde de tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini ve ayrıca davalı tarafın tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince dava dışı … Şirketi (eski unvanı … Şirketi)’nin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup, anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen … Şirketi (eski unvanı … Şirketi)’nin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete yada temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerde ise sadece ihyası istenen şirkete tebligat yapıldığı yapılan tebligatın bila ikmal edildiği ayrıca sicil özetinin gönderildiği, şirket temsilcisine herhangi bir tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığı halde sicilden ihyası istenen şirketin silindiği gibi, 06/11/2013 tarihinde şirket adresine davetiye gönderildiği, taşınmış olduğundan bahisle tebligatın iade edildiğinin şerh düşüldüğü, şirket temsilcisine çıkartılmış herhangi bir tebligatın söz konusu yazıda yer almadığı, bu hale göre, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/4.a maddesi gereğince terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilerine tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla … Şirketi (eski unvanı … Şirketi)’ne veya şirket yetkililerine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesindeki ilan suretiyle yapılan ihtarın usulüne aykırı olup, dava konusu … Şirketi (eski unvanı … Şirketi)’nin terkin işlemi hukuka uygun değildir. Bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı açıktır. İlk derece mahkemesince, ihyası istenen şirketin TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca usulüne uygun terkin edilmediğinden ihyası istenen şirketin ihyasına karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan, oda kaydının silinmesi TTK geçici 7. maddede tadadi olarak sayılan hususlardan olmadığı için sicilden terkin koşulları oluşmadığı halde TTK’nın 7. maddesine aykırı olarak dosyada yer alan ticaret sicili kayıtlarına göre ihyası istenen şirket halen faal iken davalı sicil terkin işlemini gerçekleştirmiş olduğundan, ilk derece mahkemesince şirkete tasfiye memuru atanmaksızın şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin şirketin ek tasfiyesine ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atanması gerektiğine ilişkin istinaf sebebine itibar edilmemiştir ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23.03.2022 tarihli ve 2022/1398 Esas 2022/2300 Karar Sayılı kararı, sayılı emsal içtihatı).
Diğer yandan, ihyası istenen şirketin 5174 Sayılı Kanuna göre Oda kaydının sicilden re’sen silindiği, davalı yanın sicilden silme gerekçesi ve ihyası istenen şirket hakkında derdest dava dosyası bulunması gözetildiğinde hak düşürücü sürenin işlemesi söz konusu olamayacağından buna yönelik davalı yanın istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Ayrıca, davalı yanca ihyası istenen şirketin kanunda yer almayan bir sebepten ötürü usule aykırı şekilde sicilden silindiği ve davanın açılmasına davalı yanın sebebiyet verdiği anlaşıldığından yargılama giderinin ve davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olmakla buna yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle, tarafların istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin ve davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2021 tarih ve 2021/244 Esas 2021/725 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜNE,
3-Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde… sicil numarasında kayıtlı bulunan … Şirketi (eski unvanı … Şirketi)’ne Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/78 Esas sayılı dava dosyası ve devamı işlemler yönünden sınırlı olmak üzere İHYASINA,
4-Şirketin İhya işlemlerinin yapılması için davalı şirkete tasfiye memuru olarak şirketin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olan İslam Doğan’ın atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına, tasfiye memurunun değişikliği ve diğer işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına,
6-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
7-Alınması gerekli olan 80,70 TL peşin harç ile 220,70 TL başvurma harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 230,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Karar kesinleşince kullanılmayan gider avansı olması halinde ilgilisine iadesine,

B)1-Davacı harçtan muaf olup harç alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan dosya gönderim gideri 40,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın talep ve istek halinde davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne iadesine,
4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/12/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.