Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/41 E. 2023/245 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/41 Esas 2023/245 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/41
KARAR NO : 2023/245

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2021

NUMARASI : 2020/22 Esas 2021/603 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14 /03/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; genel kredi sözleşmesini asıl borçlu sıfatıyla imzalayan davalı şirkete kullandırılan kredi alacağının vadesinde ödenmemesi üzerine söz konusu kredi hesabının kat edilerek davalı şirkete ve davalı müteselsil kefillere kat ihtarnamesinin keşide edilerek tebliğ edildiğini, ancak kredi borcunun ödenmediğini ileri sürerek nakdi ve gayri nakdi kredi alacaklarının tahsili için başlatılan iki ayrı ilamsız icra takibine vaki itirazların iptali ile icra takiplerinin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu kredi alacaklarının takip tarihinde muaccel hale gelmediğini, takipte istenilen faiz oranlarının fahiş olduğunu, icra takibinde tebliğ olunan ödeme emri ekinde dayanak belgelerin tebliğ edilmediğini savunarak davanın reddine %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; itirazın iptali istemli davada, davanın takip edilmemesi nedeni ile 10/06/2021 tarihli celsede HMK 150. maddesi gereğince dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup, o tarihten itibaren karar tarihine kadar aradan geçen 3 aylık süre içerisinde davanın yenilenmemiş olduğu anlaşıldığından HMK’nun 150/5.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 10.06.2021 tarihli celsede verilen dosyanın işlemden kaldırma kararının kendilerine tebliğ edilmediğini, bu durumda karardan haberdar olup dosyayı yenileme imkanının da engellendiğini, müvekkilinin adil yargılanma ve yargıya erişim hakkının engellendiğini, 18.02.2021 tarihli duruşmada her ne kadar yeni duruşma günü tefhim edilerek bildirilse de duruşmaya gelinmemesi durumunda yapılacak işlemlere ilişkin yazılı veya sözlü bir ihtaratta bulunulmadığını, duruşmaya iştirak edilmemesi durumunda yapılacak işleme ilişkin ihtaratlı tebliğ çıkarılması gerektiğini, dosyada yapılan işlemlerden UYAP aracılığıyla haberdar olma imkanının tebligat gerekliliğini ortadan kaldırmadığını ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesini asıl borçlu sıfatıyla imzalayan davalı şirket ile müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan diğer davalılardan ödenmediği ileri sürülen nakdi ve gayri nakdi kredi alacaklarının tahsili için davalı-borçlular hakkında başlatılan Ankara 22.İcra Müdürlüğü’nün 2019/12176 Esas sayılı dosyada toplam 1.473.106,81 TL nakdi kredi alacağı ile Ankara 22.İcra Müdürlüğü’nün 2019/12177 sayılı icra takip dosyasında 1.446.464,87 TL nakdi ve gayri nakdi kredi alacağı toplamına vaki itirazların iptali istemlerine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 150. maddesinin 1. fıkrasında usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği, 5. ve 6. fıkralarında ise işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davaların, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılacağı ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kaydın kapatılacağı, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan davanın, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı, aksi hâlde dava açılmamış sayılacağı hususları düzenlenmiştir.
Eldeki davanın, niteliği itibariyle yazılı yargılama usulüne tabi olduğu açıktır. Yazılı yargılama usulünde dosyanın işlemden kaldırılması halinde uygulanacak hüküm HMK’nin 150. maddesidir. Buna göre davanın açılmamış sayılmasına karar verebilmek için HMK 150/6 maddesi uyarınca davanın 2 defa işlemden kaldırılmasından sonra 3. kez takip edilmemiş olması gerekir.
Somut olaya gelince, davacı vekili Av. …’un da hazır bulunduğu 18.02.2021 tarihli ön inceleme duruşmasından sonra dava ilk kez 10.06.2021 tarihinde işlemden kaldırılmış, üç aylık süre içinde davacı tarafından yenilenmemesi nedeniyle ilk derece mahkemesince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu durumda, ilk derece mahkemesince üç aylık hak düşürücü sürede yenilenmeyen davanın HMK’nın 150. Maddesi gereği 28.09.2021 tarihinde ilk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Dava dosyasının işlemden kaldırıldığı 10.06.2021 tarihli celseye katılmayan davacı vekili mazeret bildirmemiş olup esasen bu husus davacının da kabulündedir. Davacı vekili her ne kadar istinaf başvurusunda, duruşmaya katılmamanın sonuçlarının vekilin katıldığı celsede hatırlatılması gerektiği ileri sürmüş ise de HMK 150. maddenin hükmünün amir hüküm olduğu ve ihtarı zorunlu maddelerden bulunmadığı, takip yükümlülüğü davacı tarafta bulunduğu gözetildiğinde, davacı vekilinin bu yöndeki itirazı kabul edilmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdikleri itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği istinafa başvurusunda haksız çıkan davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf maktu karar harcından başlangıçta peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 120,6 TL’nin istinafa başvuran davacı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23.02.2023

Başkan Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.