Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/384 E. 2022/296 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

…..

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
…..

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2021 (Ara Karar)
NUMARASI ……
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2022

Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir isteminin reddine, yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı …’in davalı şirketin eşit paylı iki ortağı ve şirketi münferiden temsile yetkili müdürleri olduklarını, davalı …’in aynı zamanda şirketin müdürler kurulu başkanı olduğunu, davalı … ‘… tarafından yürütülen … süreçlerinde şirketin zarara uğratıldığını, şirket kredi kartı ile 10 ay boyunca şahsi alışveriş yapıldığını, kişisel harcamalarını şirket hesabına fatura ettirdiğini, … Bankasından şirket adına alınan kredinin ödemelerinin geciktirildiğini, şirketin faiz zararı oluştuğunu, şirketi zarara uğratacak ve kendi menfaatine olacak şekilde iş ve eylemlerde bulunduğunu, davalı … tarafından şirket ortağı olan müvekkiline yanıltıcı bilgiler sunulduğunu, şirketin değerini olduğundan daha düşük göstererek müvekkiline ait şirket hissesini değerinin altında satın almaya çalıştığını, müvekkilinin şirketin müdürü ve %50 ortağı olmasına rağmen server ve sanal server şifreleri, mikro program şifreleri, ana kapı şifre ve anahtarları, depolama disk şifreleri, info, satış ve fınans mail şifreleri, güvenlik kamera sistem şifreleri, hırsız alarm şifreleri davalıdan istenilmiş olmasına rağmen bunların müvekkiline verilmediğini, müvekkilinin … çalışmalarından uzak tutulmaya çalışıldığını, müvekkiline pek çok konuda yanıltıcı bilgi verildiğini, TTK’nın 235. maddesinin I. Fıkrası hükmü uyarınca, haklı sebeplerin varlığı hâlinde temsil yetkisinin, bir ortağın başvurusu üzerine, mahkemece kaldırılabileceği, gecikmesinde tehlike bulunan hâllerde mahkemenin temsil yetkisini “ihtiyati tedbir” olarak kaldırıp bu yetkinin bir kayyıma verilebileceğini, somut olayda da gecikmesinde sakınca bulunan hal söz konusu olduğunu, davalı tarafından muhasebe kayıtlarını görmelerinin engellendiğini, yakın zamanda alacakları yüklü miktardaki ödemelerinin nereye nasıl harcanacağı, kasada bulunan paraların davalı tarafından alınıp alınmadığını bilemediklerini, şirket demirbaşları usulsüz şekilde “…” çıkarılarak değerinden çok daha düşük tutarlarla davalı …’e satış gösterildiğini, usulsüzlük ve zararların devam ettiğini, şirket araçlarının, davalı tarafından satılması ihtimalinin mevcut olduğunu, davalı …’in müdürlük ve müdürler kurulu başkanlığı görevlerini gerekli özeni göstererek yerine getirmediğini, şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmediğini, şirketi zarara uğratacak ve kendi menfaatine olacak şekilde iş ve eylemlerde bulunduğunu belirterek davalı …’in müdürlük görevinden azli ile yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasına, davalı …’in dava sürecinde tedbiren ve geçici olarak temsil yetkisinin kaldırılmasına ve bu yetkinin kayyıma verilmesine, dava sürecinde tedbiren ve geçici olarak şirket hesaplarına tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, ihtiyati tedbir isteyen tarafın tedbir talebinde haklı olduğunu yaklaşık ispat etmediği, dava sonucunu elde eder şekilde tedbir kararı verilemiyeceği, ihtiyati tedbir için yasal koşulların oluşmadığı anlaşıldığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafından şirket dışına çıkarılması yasak olan cihazların şirketten çıkarıldığını, davalının şirket yetkilerini kötüye kullandığını, ihtiyati tedbir talep eden tarafın tedbir talebinde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispat edemediğini, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep ; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Anılan hükümlerden anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili talebinde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispatlamakla yükümlüdür. Hal böyle olunca, mahkemece ihtiyati tedbire ilişkin yasal koşulların oluşmadığı, ihtiyati tedbir talep eden davacının tedbir talebinde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispatlayamadığı gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından karşı taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 09/03/2022
……

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.