Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/344 E. 2022/824 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2021
NUMARASI : ….
DAVA : Hisse Devri – Cezai Şart Alacağı
DAVA TARİHİ : 26/05/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2022

Taraflar arasındaki hisse devir ve cezai şart alacağı istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davanın zaman aşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi ile müvekkilinin diğer davalı … şirketinin ortakları olduğunu, davalı … şirketinin sahip olduğu elektrik üretim lisansı ile rüzgar enerjisi santrali projesini gerçekleştireceğini, müvekkili ile davalı … şirketi arasında imzalanan 04/03/2012 tarihli protokole göre davalı … şirketinin sahip olduğu lisans nedeniyle şirket hisselerinin %100’ünün taraflarca değeri 7.000.000,00 Euro olarak kabul edildiğini, davalı … şirketinin müvekkiline davalı … şirketinin %51’i için 1.500.000,00 Euro ödeyeceğini, proje için gereken öz kaynak ve kredinin temininin davalı … şirketinin sorumluluğunda olduğunu, hisse devri için davalı …’in müvekkiline başka bir ödeme yapmayacağını, müvekkilinin sözleşme konusu elektrik santrali için davalı … şirketi tarafından bir takım yatırımlar yapılacağı düşüncesiyle davalıdan hisseye ilişkin 2.070.000,00 Euro bakiye farkı talep etmediğini, protokolde ayrıca hisse devrinin gerçekleşmesinin ardından davalı … şirketinin bu sözleşme ile üstlendiği öz kaynak temini ve kredi temini yükümlülüklerinden birini ifa etmemesi halinde hisse için ödediği tutar ve o güne kadar yatırdığı öz kaynak tutarı geri ödenmesi karşılığında hisseleri kayıtsız ve şartsız olarak müvekkiline geri devredeceğinin düzenlendiğini, aksi durumda müvekkilinin davalı … şirketine göndereceği bir ihtarname ile müvekkiline ödediği hisse bedeli ve şirkete koyduğu öz kaynağın iadesiyle … şirketinin sahip olduğu şirket hisselerinin tamamının kendisine devrini talep edeceğini, bu bilgileri takip eden 7 gün içinde … şirketinin sahip olduğu şirket hisselerinin tamamını müvekkiline yapacağı ödeme ile müvekkiline devredeceğini, … şirketi bu işlemi yapmaz ise günlük 20.000,00 Euro cezai şart ödeyeceğini, müvekkili ile davalı … şirketi arasında imzalanan 14/11/2012 tarihli ikale sözleşmesi ile 04/03/2012 tarihli sözleşme ve ekinin karşılıklı anlaşmaya varılarak sona erdirildiğini, tarafların 04/03/2012 tarihli protokol konusu payların müvekkiline veya göstereceği üçüncü kişiye sözleşmede yer alan bedelin ödenmesi karşılığında iade etmek amacıyla devredilmesini amaçladıklarını, sözleşmede müvekkilinin işbu hisse devri ile ilgili tek taraflı yazılı bildiriminden itibaren 14 gün içerisinde davalı … şirketi tarafından hissedarı davalı … şirketinin hisselerinin müvekkili veya müvekkilinin bildirdiği üçüncü kişiye devredilmesi için EPDK’ya gerekli başvuruyu yapacağı, davalı … şirketinin davalı … şirketi tarafından yapılacak bu hisse başvurusunun zamanında yapılacağını kabul ve taahhüt ettiğini, davalı … şirketi bu hisse başvurusunu müvekkilinin talebi üzerine 14 gün içinde yapmaz ise ilgili işlemin yapılmadığı her gün için günlük 20.000,00 Euro cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, sözleşmenin bu hükmünün davalı tarafından ihlal edildiğini, müvekkilinin davalı … şirketinin davalı … şirketindeki %51 oranındaki hissesinin tamamının … A.Ş.’ye devredilmesini talep ettiğini, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 14 günlük süre dolmasına rağmen davalı … şirketinin devir işlemini gerçekleştirmediğini, davalı … şirketinin de üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, cezai şart alacağının ödenmesine ilişkin ihtarnameye rağmen cezai şarta dair düzenlenen fatura bedelinin davalı … şirketi tarafından ödenmediğini, müvekkilinin mahkemece takdir edilecek bedeli derhal depo etmeye veya uygun görülecek hesaba tevdi etmeye hazır olduğunu belirterek mahkemece takdir edilecek bedelin depo edilmesine veya uygun görülecek bir hesaba tevdi ettirilmesi ile davalı … şirketinin diğer davalı … şirketinde sahip olduğu hisselerden şimdilik 480.000 adet hissenin %3 oranına tekabül eden 14.400 payın müvekkili veya müvekkilinin göstereceği üçüncü kişiler adına hükmen tesciline, şimdilik 200.000,00 TL’nin davalı … şirketinden sözleşme tarihi olan 14/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 14/11/2012 tarihli sözleşmedeki haklarını dava dışı kişiye temlik ettiğini, davalı … şirketinde sahip olduğu %49 oranındaki hissesini bu kişiye satarak devrettiğini, temlik alan kişinin 14/11/2012 tarihli sözleşmeden doğan hakları yönünde işlem başlatılmasını talep ettiğini, bir takım prosedürlerin yerine getirilememesi nedeniyle müvekkilleri tarafından bu talebin karşılanamadığını, davacının haklarını üçüncü kişiye temlik etmesinden sonra müvekkiline gönderdiği ihtarname ile 14/11/2012 tarihli sözleşmedeki hakkını kullanarak davalı … şirketindeki diğer davalıya ait %51 hissenin tamamının dava dışı şirkete devredilmesini talep ettiğini, talebin de müvekkili … şirketine ödemesi gereken bedeli ve müvekkilinin yaptığı yatırım masraflarını ne şekilde ödeyeceğini açıklamadığını, davacının taleplerinin yasal olmadığını, talebin zaman aşımına uğradığını, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, sözleşmenin yasal şekil şartlarına aykırı olduğunu, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak cezai şart talep edilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının dayandığı ikale sözleşmesi başlıklıklı sözleşmenin davalı … şirketinin sahibi olduğu, diğer davalı şirketteki hissesinin belirlenmiş olan bedel karşılığında davacı şirkete veya davacı şirketin bildireceği üçüncü kişiye devredilmesi vadini içerdiğinden bu sözleşmeye dayanılarak açılan davanın TBK’nun 147/4. maddesine göre beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımının sözleşme tarihinden itibaren işlemeye başladığı, TBK’nun 153. ve 154. maddesinde yazılı zamanaşımının işlemeye başlamasını engelleyen, zamanaşımını durduran yada zamanaşımının kesilmesini gerektiren hallerin mevcut olmadığı, sözleşme tarihinden davanın açıldığı tarih olan 26/05/2021 tarihine kadar beş yıldan fazla sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin hukuki dinlenilme hakkının açıkça ihlal edildiğini, tahkikat aşamasının bittiği tefhim edilmeden sözlü yargılamaya geçildiği bildirilmeden ve taraflara son sözleri sorulmadan karar verildiğini, sözlü yargılama için gün tayin edilmediğini, davanın zaman aşımına uğramadığını, dayanak sözleşmenin karma nitelikte bir sözleşme olup, 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğunu, davalıların zaman aşımı def’ini ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, zaman aşımının iflas kararıyla kesildiğini, borç doğduğu halde ifa zamanının gelmediğini, zaman aşımı süresinin alacağın muaccel olduğu zamandan itibaren işlemeye başlayacağını, sözleşmede muacceliyete ilişkin geciktirici şart bulunduğunu, muacceliyete ilişkin müvekkilinin ihtarnamesinin yok sayıldığını, müvekkili tarafından gönderilen ihtarname esas alındığında dahi davanın 5 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde açıldığının anlaşılacağını, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının gerekçesiz bir şekilde hükümle kaldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin üstün ve öncelikli hukuki yararının sözleşmenin aynen ifasında bulunduğunu belirterek davalı … şirketinin diğer davalı şirkette sahip olduğu hisselerin devrinin müvekkilinin hakkını elde etmesini önemli ölçüde zorlaştıracağı veya imkansız hale getireceğini, bu nedenle davalı … şirketinin diğer davalı şirkette sahip olduğu hisselerin devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirket hissesinin belirlenen bedel karşılığında devri vaadini içeren 14/11/2012 tarihli ikale sözleşmesinden kaynaklanan hisse devri, devrin tescili ve cezai şart alacağı istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı yan davalı … şirketi ile ikale sözleşmesi başlıklı hisse devir vaadini içeren sözleşme akdettiğini, davalı … şirketinin sözleşmede yer alan hisse devrine ilişkin yükümlülüğüne aykırı davrandığını iddia etmiş, davalı yan davanın zaman aşımına uğradığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda sözleşme tarihi ile dava tarihi arasında 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle açılan davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ve davalı … şirketi arasında akdedilen 14/11/2012 tarihli ikale sözleşmesi kapsamında davacının, davalı … şirketinin diğer davalı şirkette sahip olduğu hisselerinin devrini talep edip edemeyeceği, davalı … şirketinin sözleşmede yer alan yükümlülüklerine aykırı davranıp davranmadığı, cezai şart alacağı bulunup bulunmadığı, davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde yer alan ihtiyati tedbir talebi kapsamında dosya incelendiğinde, yargılama aşamasında davacı vekilinin dava dilekçesinde yer alan ihtiyati tedbir talebi üzerine 31/05/2021 tarihli ara karar ile dava sonuna kadar davalı … şirketinin diğer davalı şirkette sahip olduğu 14.400 hissesinin üzerine davalılarca üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına, hisselerin değeri üzerinden %20 oranında teminat alınmasına karar verilmiştir. Yapılan yargılama sonunda 09/12/2021 tarihli celsede esas hakkında hüküm ile birlikte 31/05/2021 tarihli ihtiyati tedbir ara kararının kaldırılmasına hükmedilmiştir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Davacı yan işbu dava konusu hisse devri talep edilen davalı … şirketinin davalı … şirketinde bulunan hisseleri üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir talep etmektedir.
Somut olayda gelinen aşama, davalı yanın süresinde ileri sürdüğü zaman aşımı itirazı gözetilerek davacı vekilinin HMK’nun 389 vd. maddeleri kapsamında koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin esas hakkında kurulan hükme yönelik istinaf itirazlarına gelindiğinde; mahkemece 09/12/2021 tarihli celsede davacı ve davalılar vekillerinin katılımı ile duruşma yapılarak uyuşmazlık tespit edildikten sonra davalılar vekilinin zaman aşımı itirazı değerlendirilerek davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı yanın hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğinden söz edilemeyecektir.
Davacı ile davalı … şirketi arasında akdedilen 14/11/2012 tarihli ikale sözleşmesi başlıklı sözleşme, davalı … şirketinin diğer davalı şirkette sahip olduğu hisselerini davacıya devir vaadini içermektedir. Anılan sözleşme adi yazılı şekilde yapılmıştır.
TBK’nun 147/4. maddesinde, bir ortaklıkta ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileriyle ortaklık arasındaki, bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacakların 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu düzenlenmiştir.
Bu durumda mahkemece, davaya dayanak sözleşme tarihi olan 14/11/2012 tarihi ile işbu dava tarihi olan 26/05/2021 tarihi arasında TBK’nun 147/4. maddesinde düzenlenen 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gözetilerek açılan davanın zaman aşımın nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf aşamasındaki ihtiyati tedbir talebinin reddine, ilk derece mahkemesinin davanın zaman aşımı nedeniyle reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf aşamasındaki ihtiyati tedbir talebinin reddine,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalılar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ihtiyati tedbir hakkında kurulan hüküm yönünden HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin, esas hakkında kurulan hüküm yönünden HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/06/2022

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.