Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/338 E. 2022/235 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

…..
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2021
NUMARASI :…
DAVA : Anonim Şirket Hisselerinin Tescili
DAVA TARİHİ : 11/01/2019
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2022

Taraflar arasındaki anonim şirket hisselerinin tescili istemiyle açılan davanın yargılaması sırasında ara kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA VE TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …’ın 01.10.2016 tarihinde vefatı üzerine İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/921 Esas 2016/795 Karar sayılı veraset belgesine göre müvekkillerine murisin davalı şirketlerdeki hisselerinden birer pay isabet ettiğini, müvekkillerin murisinin hisselerinin murisin eşi davalı … tarafından sahte belgelerle kendi adına devir ve temlik ettiğini ileri sürerek davalı şirketlerde muris …’ın sahte işlemlerle başkalarına yapıklan devir ve temlik işlemlerinin iptaline, bu hisselerin mirasçılar adına miras payı oranlarında ticaret siciline kaydına, tescil işleminden sonra diğer davalı … ile müvekkilleri arasında ticari ortaklığın yürütülmesi mümkün olmadığından şirketin tasfiyesine, tasfiye bedelinin müvekkillere miras payı oranında ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada 20.11.2018 tarihli dilekçe ile ve duruşmadaki beyanında davalı şirketlere ait mal varlıkları hakkında tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili 25/03/2021 tarihli talep dilekçesi ile, mahkemece her daha önce talep edilen ihtiyati tedbir talebi reddedilmiş ise de, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesi, uzman bilirkişi raporu ve Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava dosyası göz önünde bulundurularak bundan sonra yaşanabilecek ve telafisi mümkün olmayacak tüm sonuçların ortadan kaldırılması amacıyla Ankara …. … tüm mal varlıklarının üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Mahkemece 06/04/2021 tarihli ara kararı ile eldeki davanın, davalı …’ın, davacıların murisi anneleri …’ın hisselerini sahtecilikle edindiği savına dayalı olarak, davalı Ankara …. …. hisselerin devir ve temlik işlemlerinin iptali ile buna bağlı olarak davacı mirasçılar adına miras payları oranında tescili, şirketin tasfiyesi istemlerine ilişkin olduğu, davalı …… yönünden; muris …’ın, 27/08/2004-23/06/2006 tarihli olağan genel kurul toplantılarına göre sahip olduğu 400 hissenin 18/12/2007 tarihli olağan genel kurul toplantısında 146 hisse, 02/03/2011 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında … 3.730 hisse olduğu, 22/05/2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında …’ın 373.000 hisse ile tek ortak olarak yer aldığı, davalı Ankara …. ve Tic. A.Ş. yönünden ise; muris …’ın 7 hissesinin halen bulunduğu, Ankara C.Basavcılığının 2018/66290 soruşturma sayılı dosyasından alındığı ileri sürülen bilirkişi inceleme raporunun fotokopi üzerinden düzenlendiği görüldüğünden, iddialar yargılamayı gerektirdiğinden bu aşamada yasal koşulları bulunmayan ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, verilen ara kararın istinafı üzerine Dairemizin 06/07/2021 tarih ve 2021/1025 Esas 2021/937 Karar sayılı ilamı ile ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ara kararında isabet görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar vekili, 28/09/2021 tarihli celsede, tedbir talebini tekrarlayarak İstinaf Mahkemesinin tedbir kararında 100.000,00 TL teminat yatırılmasına karar verdiğini, müvekkilinin ekonomik durumu nedeniyle bu teminatı yatırma durumu bulunmadığını, bu nedenle ilk derece mahkemesi olarak bu teminatın kaldırılmasına veya düşürülmesine karar verilmesini talep etmiş,
Davacılar vekili, 30/09/2021 tarihli talep dilekçesine ise, davalı Ankara … … … Şirketine ait bir kısım taşınmazların 45.800.000,00 TL’ye satıldığını, satıştan elde edilen gelirlerin Ankara … … … Şirketine ait … Bankası … Caddesinde bulunan TR… nolu şirket hesabına geçirildiğini, daha sonra paranın davalı …’ın şahsi hesabına geçirildiğini, davalının şahsına ait olmayan satıştan elde edilen paranın üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Mahkemece 30/11/2021 tarihli ara kararı ile; davacılar vekili, her ne kadar istinaf mahkemesi tarafından takdir edilen 100.000,00 TL teminatın yatırılamayacağını belirterek kaldırılmasını veya düşürülmesine istemiş ise de dosya kapsamından yasal koşulları bulunmayan iş bu istemin reddine karar verilmesi gerektiği, davacılar vekilinin, …’ın hesabına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş ise de, getirtilen hesap ekstresine göre hesabın kapalı olduğu ve herhangi bir meblağın bulunmadığı anlaşıldığından koşulları bulunmayan istemin reddine karar verilmesi gerektiği, adı geçen davalının başkaca hesabının bulunması veya tespiti durumunda talep yeniden değerlendirilebilir olup, bu aşamada koşulları bulunmayan davacılar vekilinin teminatın kaldırılması/düşürülmesi ile ihtiyati tedbir konulması istemlerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin 30/11/2021 tarihli ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davalı …’ın hali hazırda bulunan tüm hesaplarını bilmelerinin mümkün olmadığını, hesap bilgilerinin kişisel veri olduğundan somut, gerçekçi ve net bilgiye ulaşmanın söz konusu olamayacağını, söz konusu paranın taşınmazın satışından sonra elde edildiğini ve hesaplar arasında aktarıldığının tespiti mümkün iken reddi kararının hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusuna karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Somut olaya gelince; davacı yanca, davalı Ankara … … … Şirketine ait taşınmazın 45.800.000,00 TL’ye satıldığı ve satış bedelinin şirket hesabından davalı … hesabına aktırıldığından bu hesap üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilmiş ise de, ilk derece mahkemesinin ara karar gerekçesinde de belirtildiği üzere davacı yanca belirtilen hesabın kapalı olduğu, uyuşmazlık konusu olmayan hususlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği kaldı ki, söz konusu paranın aktarıldığı hesabın tespiti ve bildirilmesi halinde ihtiyati tedbir talebinin yeniden değerlendirilebileceği yönündeki gerekçesi usul ve yasaya uygun olmakla ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacılar alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın ihtiyati tedbir talep eden davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.02/03/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.