Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/316 E. 2022/1699 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/316 Esas 2022/1699 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/316
KARAR NO : 2022/1699

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2021
NUMARASI : 2020/604 Esas 2021/767 Karar
TALEP EDEN :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF : HASIMSIZ
TALEP : Zayi Belgesi Verilmesi
TALEP TARİHİ : 08/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2022

Zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin talebin yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı talep eden vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Talep eden vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin … adresinde faaliyet gösterdiğini ve e-defter sistemi ile defterlerini tuttuğunu, müvekkili şirkete ait “yevmiye defteri” ve “defter-i kebir” e-defterlerine ait datalar, server ve yedekleme cihazlarına hackerler tarafından siber saldırı yapılması, dosyaların şifrelenerek kullanılmaz hale getirilmesi nedeniyle bozulduğunu, dosyaların yedeklerden de çalıştırılamadığını, zayi olduğunu beyanla TTK 82/7 maddesine göre zayi olan şirket defterlerinin tespiti ve e-defter olarak tutulan 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait yevmiye defteri ve defter-i kebir için zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; zayi belgesinin verilmesi halleri sınırlı bir şekilde sayılmamış ise de; maddede belirtilen gibi hallerden birinin olması defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğun olmaması, tedbirli tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış olması gerektiği, ticari defterlerin elektronik ortamda tutulmasında da aynı şartlar geçerli olup, elektronik genel defter tebliğinin 4.4.1.e maddesine göre e defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e defter saklama hizmeti yönünde teknik yeterliliğe sahip ve başkanlıktan bu hususta izin alan entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunlu olduğu, bilgi işlem sistemlerinde muhafaza edilen elektronik defter ve beratların silinmesi zarar görmesi virüs bulaşması siber saldırı vb. sebeplerle ulaşılamaz hale gelmesini engellemek için e defter ve beratların muhafazası için yeterli teknik ve güvenlik önlemi almaları elektronik defter ve beratları farklı ortamlarda yedeklemeleri basiretli tacir gibi davranmaları gerektiği, talep eden şirketin ise dava konusu e-defter ve berat dosyalarının muhafazası için özel entegratör kuruluşlardan yardım alamadığı, basiretli tacirden beklenen özeni göstermediğinden talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Elektronik ortamda tutulan defterlere ilişkin muhafaza ve ibraz yükümlüğüne ilişkin açıklamalara 13/12/2011 tarihli 28141 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Elektronik Defter Genel Tebliği ( Sıra No 1) yer verildiğini, söz konusu tebliğde ihtiyaçlara binaen değişiklikler yapıldığını, bilindiği üzere mükellefler tarafından aylık dönemlerde oluşturulan e-defter dosyalarının elektronik imza veya mali mühür ile imzalanması sonucu oluşan imza değeri, e-defter beratı adı verilen bir belge ile Gelir İdaresi Başkanlığına bildirildiğini, yapılan bu bildirim sonrasında Gelir İdaresi Başkanlığınca berat dosyalarının kendisine ait mali mühür ile imzalayarak tekrar ilgili mükellefin erişimine sunduğunu, her ay için tekrarlanan bu işlem bir güvenlik tedbiri olarak mükelleflerin aylık dönemler itibariyle yasal defterlerini fiilen oluşturmalarını ve sonrasında değiştirememelerini sağladığını,
Berat ve e-defter dosyasının birbiri ile uyumlu olup olmadığı, e-defter görüntüleme isimli bir program aracılığıyla kontrol edildiğinden başka bir deyişle doğrulama işlemi sadece elektronik ortamda yapılabildiğinden berat ve e-defter dosyalarının kağıt ortamında saklanmasının mümkün olmadığını, elektronik defter genel tebliğinde 19/10/2019 tarihinde değişiklik yapıldığını,
Alınan düzenlemeden de anlaşılacağı üzere Gelir İdaresi Başkanlığının bilgi işlem sistemlerinde 01/01/2020 tarihinden itibaren asgari 10 yıl süreyle muhafaza edilmesi zorunluluğu getirildiğini, özel entegratör kuruluşlarından saklama hizmeti alınması zorunluluğunun getirildiği 01/01/2020 tarihinden önceki ihtiyari döneme ait e-defter ve berat dosyalarının ikinci kopyalarının muhafazası için müvekkili şirket tarafından özel entegratör kuruluşlarından saklama hizmeti alınmadığını, bunun nedeninin şirketlerinin geçmişten bugüne bilgi işlem sistemlerine ve teknolojilerine yapmış olduğu alt yapı yatırımlarından kaynaklandığını, şirket merkezinde elektronik ortamda tutulan ve e-defter olarak saklanan 2015-2019 yıllarına ait yevmiye defteri ve defter-i kebirlerin server ve data yedekleme cihazında güvenlik önlemleri adı altında saklandığını, sunucu olarak raf tipi sunucuda… marka server kullanıldığını, ayrıca diğer programlarla yedekleme yazılımı ile günde 1 kere yedeklendiğini, sunucunun güncelleme aktif tutulmakta olup, kurumsal … yazılım ile korunduğunu, ayrıca ikinci yedek yazılımın içine kaydedilen şifre ile ağ kaynağına erişildiğini ve yedekleri geriye dönük olarak birden fazla olacak şekilde aldığını, bu şekilde dosya bozulmalarına, kripto locker yazılımlarına karşı ayrıca önlem alındığını, bir başka bir bilgisayarda sunucunun birebir kopyası hazır hale getirildiğini, anlık yedek olmasa da 3 farklı cihazda birden meydana gelecek düşük olasılıklı bir sorunda bile hızlı bir şekilde sistemi çalışır hale getirebileceğini, bilgisayarlarda kurumsal … programı bulunduğundan yönetici şifresi olmadan kullanıcı müdahalesine izin verilmediğini, bu sistemin kullanıcı hatalarını en alt düzeye indirmek için kullanıldığını, müvekkilinin her türlü arıza, virüs, siber saldırı bilgisine karşı alması gereken tedbirleri aldığını, ancak her gün gelişen yazılım teknolojileri ile birlikte değişim kazanan siber saldırılara ülke genelinde hizmet veren birçok şirketin olduğu gibi müvekkili şirketin de saldırıya maruz kaldığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, TTK’nun 82/7. maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, Gelir İdaresi Başkanlığına yazılan yazıya verilen 02/02/2021 tarihli cevabi yazıda; Ostim Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefleri olan … Şirketi hakkında 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 dönemlerine ilişkin devam eden / tamamlanan vergi incelemesine rastlanılamadığının bildirildiği,
Ankara SGK Başkanlığına yazılan yazıya verilen 30/12/2020 tarihli cevabi yazıda; merkezlerinde …023 sayılı numarada işlem gören … Şirketi’ne ait iş yerinin 01/03/2019 tarihi itibariyle kanun kapsamına alındığını, söz konusu iş yeri dosyasında yapılan incelemede iş yeri hakkında kurumları tarafından 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 dönemlerine ait inceleme yapılamadığının bildirildiği görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişiden alınan raporda özetle; dosya kapsamında 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait, e-defter olarak tutulan yevmiye defteri ve defter-i kebir için zayi belgesi verilmesine yönelik 30/11/2020 tarihli veri kurtarma analiz işlem özeti teknik raporu ile 09/12/2020 tarihli özel amaçlı yeminli mali müşavir raporunun bulunduğunu, söz konusu raporlara göre verilere ulaşmanın ve kurtarılmasının teknik olarak imkan bulunmadığı, oluşturulan yeni e-defter kayıtlarının beyannamelerde yer alan verilerle uyumlu olması nedeniyle vergisel anlamda herhangi bir kaybın olmadığının tespit edildiğini, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı ve SGK’nca talep eden şirketin 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin incelemesinin bulunmadığı gözetildiğinde zayi belgesi verilmesi koşullarının oluştuğunu belirtmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir.
30923 Sayılı Elektronik Genel Defter Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 7.1. maddesinde de “E-defter tutanlar, Vergi Usul Kanununda belirtilen “mücbir sebep” halleri nedeniyle e-defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir. Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin (talep edilecek bilgi ve belgeler e-defter uygulama kılavuzunda açıklanır) ibraz edilmesi halinde mükelleflerin zayi olan e-defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-defter ve berat dosyalarının e-defter uygulaması aracılığıyla başkanlık sistemine yeniden yüklenmesi için başkanlık tarafından yazılı izin verilir.” hükmünü içermektedir.
Aynı Tebliğin “e-Defter Dosyaları, Berat Dosyaları ve Muhasebe Fişlerinin Muhafaza ve İbrazı” başlıklı 4.4. Maddesinin 1-e bendinde ise” e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-Defter saklama hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da Başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde 1/1/2020 tarihinden itibaren asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunludur. e-Defter ve beratların teknik yeterliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta saklama izni verilen özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde muhafaza usulü ile muhafaza edilmesi sürecinde e-Defter uygulamasına dâhil olan mükellefler ve özel entegratörler tarafından uyulması gereken genel, gizlilik ve güvenliğe ilişkin usul ve esaslar, Başkanlık tarafından hazırlanarak edefter.gov.tr adresinde yayımlanan “e-Defter Saklama Kılavuzu”nda açıklanır. e-Defter ve berat dosyalarına ait ikincil kopyalarının bu fıkra uyarınca muhafazası için gerekli yükleme işlemlerinde bu Tebliğin (4.3.4) numaralı fıkrasında belirtilen süreler dikkate alınır.” düzenlemesi yer almaktadır.

Talep eden tarafça, e-defter olarak tutulan 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait yevmiye defteri ve defter-i kebirin kullanılamaz ve içindeki dökümanlara da ulaşılamaz hale geldiği iddia edilerek zayi belgesi verilmesi talebiyle eldeki dava açılmıştır.
Düzenleme ile birlikte somut olaya gelince; ilk derece mahkemesince e-defter sisteminin ne şekilde oluşturulduğu, Maliyece verilen beratların yedekleme işlemi sonucu verilip verilmediği, siber saldırı sonucu şifreleme işleminin e-defterlere ulaşılmasını engelleyip engellemediği, dava konusu döneme ilişkin kayıtların hangi tarihte sisteme yüklendiği, yükleme olmuşsa yüklemenin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, yükleme işleminin ne şekilde ve ne zaman tamamlandığı ve ayrıca talep eden yanca alınan tedbirlerin siber saldırılara karşı şirketçe tedbir alındığı iddia edilmiş olmakla bu iddiaların da yerinde bilişim ve bilgisayar alanında uzman bilirkişi ile muhasebeci bilirkişiden oluşan heyetten denetime elverişli araştırma yapılıp bilirkişi raporu ile tespit edildikten sonra ve bu konuya dair tüm mevzuat hükümlerinin olaya uygulanması ile talep edenin basiretli tacir yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğinin değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli nitelikteki delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Talep eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/12/2021 tarih ve 2020/604 Esas 2021/767 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Talebin yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Talep edenin yatırdığı 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde talep edene iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/(1).ç maddesi gereğince kesin olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.21/12/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.