Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/293 E. 2023/382 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 201 Esas 2021/ Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/293
KARAR NO : 2023/382

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2020
NUMARASI : 2016/96 Esas 2020/904 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
DAVA : Ortak ve müdür olmadığının tespit ve tescili
DAVA TARİHİ : 04/02/2016
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2023

Taraflar arasındaki ortak ve müdür olmadığının tespit ve tescili ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında davalı … Şirketine, şirketin % 95 oranındaki hissesini devralmış gösterilmek suretiyle, ortak edildiğini ve aynı şekilde şirketi temsil ve ilzama yetkili sorumlu ortak/müdür olarak atandığını, sermayesi 400.000 paya bölünmüş Ankara ticaret siciline kayıtlı …. Ltd. Şirketinin hisselerinin % 95’ine tekabül eden 360.000 adet pay müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında, müvekkilinin kimlik bilgileri ve kimlik örneği kullanılmak ve imzası taklit edilmek suretiyle, müvekkiline devredildiğini, Yenimahalle 4. Noterliği 07.05.2008 tarih ve … yevmiye nolu sahte hisse devir senedi ile 320.000 payın, şirket ortağı … tarafından, Yenimahalle 4. Noterliği 07.05.2008 tarih ve … yevmiye nolu sahte hisse devir senedi ile 40.000 payın, şirket ortağı … tarafından müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında devredildiğini, gerçeğe aykırı devir işlemi Ankara Ticaret Siciline kaydedilerek, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 15.08.2008 Tarih ve… sayılı nüshasının … sayfasında yayınlandığını, anılan hisse devir senetlerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığı gibi, noter evrakının da sahte olduğunu, sahte devir işlemlerinden sonra yine aynı sahtelik özelliklerine sahip Yenimahalle 4. Noterliği 07.05.2008 tarih ve … nolu yevmiyesiyle onaylanan 07.05.2008 tarihli … nolu karar ve Yenimahalle 4. Noterliği 07.05.2008 tarih ve … nolu yevmiyesiyle onaylanan 07.05.2008 tarihli … nolu kararlarla müvekkilinin, şirketi 10 yıl boyunca temsil ve ilzam etmekle yetkilendirildiğini, anılan kararlarda yer alan imzaların da müvekkiline ait olmadığı gibi bu noter onaylarının da sahte olduğunu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusu neticesinde Yenimahalle 4. Noterliğinin Savcılık makamına verdiği cevapta 07.05.2008 tarih ve … ve … yevmiye nosuna kayıtla herhangi bir hisse devir sözleşmesinin 07.05.2008 tarih ve … ve … yevmiye nosuna kayıtla herhangi bir şirket karar onayının var olmadığının bildirildiğini, müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında ve onun imzasını taklit etmek suretiyle …. Şirketinin % 95 oranında hissesinin devredilmesi ve şirketi temsile ve ilzama yetkili kılınmasındaki asıl amacın bu şirket üzerinden üçüncü kişilere karşılıksız çek keşide etmek olduğunu, Zira …. Şirketi adına kesilen çeklerin neredeyse tamamının karşılıksız çıktığını, şirket sorumlu müdürü ve büyük ortağı olarak müvekkili göründüğü için karşılıksız çek keşide etmek suçundan tüm davalar müvekkilime açıldığını, bu davalarda çekleri imzalamış olan … adlı kişilerin, “çekleri müvekkilinin kendilerine verdiği yetkiye nazaran imzaladıklarını, çeklerin karşılıksız olduğundan haberleri olmadığını …. Ltd. Şirketine ortak olmadıklarını” beyan ettiklerini müvekkilinin böyle bir yetki vermediğini, müvekkilinin sahte çeklerin keşideci şirketi olan …. Ltd. Şirketinin büyük hissedarı ve sorumlu müdürü olduğundan haberi olmadığını, bunun yanı sıra sahte işlemlerle şirket müdürü olarak gösterilen müvekkilinin şirketin vergi ve sigorta prim borçlarından da sorumlu hale getirildiğini, müvekkiline yapılan hisse devir işlemleri ve müvekkilinin şirketi temsile ve ilzama yetkili sorumlu müdür olarak atanması işlemlerinin kurucu unsurlarından mahrum oldukları için YOK hükmünde olduklarını belirterek Yenimahalle 4. Noterliğinin 07.05.2008 tarih ve …, …, … ve … yevmiye numaralı evrakının … Şirketinin hisse devir ve temsil ve ilzama yetkili ortak/müdür atanması işlemleri ile ilgili olmadığının, Müvekkili …’a, … Şirketinin 360.000 adet payını devreden Yenimahalle 4. Noterliği 07.05.2008 tarih ve … ve … yevmiye nolu hisse devir işlemlerinin yok hükmünde olduğunun tespitine, Müvekkil …’ı, … Şirketini on yıl süre ile temsil ve ilzama yetkili kılan Yenimahalle 4. Noterliği 07.05.2008 tarih ve … nolu yevmiyesiyle onaylanan 07.05.2008 tarihli … nolu karar ve Yenimahalle 4.Noterliği 07.05.2008 tarih ve … nolu yevmiyesiyle onaylanan 07.05.2008 tarihli … nolu kararların yok hükmünde olduğunun tespitine, bu tespitler doğrultusunda müvekkili …’ın, … Şirketinin 360.000 adet hisse payına sahip olduğuna ve anılan şirketi on yıl süre ile temsil ve ilzama yetkili ortak/müdür olduğuna dair kaydın ticaret sicilinden terkini ile bu durumun ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; Yenimahalle 4.Noterliğinin 19/10/2017 tarih ve 2017/284 sayılı yazısı, Ankara 54.Noterliğinin 09/10/2020 tarihli yazısı ekinde gönderilen 25/03/2018 tarih ve … yevmiye nolu tescil ve ilan başlıklı imza sirkülerine göre; dava konusu, Ankara Yenimahalle Noterliğinin 07/05/2008 tarihli …,…,…,… yevmiye numarası ile yapılan onay işlemlerinin anılan noterlikten yapılmadığı, bu belgelerin sahte olarak ticaret sicil müdürlüğüne götürülüp verildiği, ancak sahte belgelerin kimin tarafından hazırlanıp, kimin tarafından ticaret sicil müdürlüğüne götürülüp tescil ve ilan ettirildiğinin belirlenemediği, Ankara 54.Noterliğinin 25/03/2018 tarih ve … yevmiye numarası ile onayı yapılan Tescil ve İlan İçin verilen imza beyannamesinde davacı …’ın, şirket müdürü seçilmesi nedeniyle davalı … Şirketi temsil etmek için noter huzurunda söz konusu belgeyi imzalamış olduğu, dolayasıyla davalı şirkete müdür olarak seçilmiş olduğunun davacı tarafın kabulünde olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, Ankara Yenimahalle Noterliğinin 07/05/2008 tarihli … ve … yevmiye numaralı davacı …’a hisse deviri yapıldığına ilişkin noter tastiki işlemlerinin, … yevmiye numaralı hisse devirinin kabulüne ilişkin ortaklar kurulu kararının ve … yevmiye numarası ile davacı tarafa şirketi temsil yetkisi verilmesine ilişkin davalı şirket ortaklar kurulu kararının noterden tasdik işlemlerinin yok hükmünde olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davanın kısmen kabulüne, dava konusu edilen Ankara Yenimahalle Noterliğinin 07/05/2008 tarihli …,…,…,… yevmiye numarası ile yapılan işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın, bilgisi ve rızası dışında, … Şirketine, şirketin % 95 oranındaki hissesini devralmış gösterilmek suretiyle, ortak edildiğini ve aynı şekilde herhangi bir şekilde bilgisi ve rızası olmaksızın şirketi temsil ve ilzama yetkili sorumlu müdür olarak atandığını, bu işlemlerin Yenimahalle 4.Noterliğinin 07/05/2008 tarihli …, …, …, … yevmiye numarası kayıtlı hisse devir ve genel kurul kararları ile gerçekleştirildiğini, ve bu suretle ticaret sicile de kaydedildiğini, ancak işbu dava dosyasına kazandırılan Yenimahalle 4.Noterliğinin 19/10/2017 tarih ve 2017/284 sayılı yazısında, 07/05/2008 tarihli …, …, …, … yevmiye numarası ile yapılan işlemlerin davacı … ve davalı ….Şti.ile ilgili olmadığı, bu evrakın hisse devir veya müdür tayinine dair genel kurul kararları olmadığının bildirildiğini, bu suretle anılan noter evrakının sahte olduğu, müvekkili …’ın davalı şirkete ortak olmasına yönelik hisse devri ve müdür olmasına yönelik genel kurul kararlarının geçersiz olduğu ve hüküm doğuramayacağı sabit olduğunu, ilk derece mahkemesi “Ankara 54.Noterliğinden gelen 09/10/2020 tarihli yazı ekinde 25/03/2018 tarih ve … yevmiye numarası ile onayı yapılan belgenin incelenmesinde; davacı …’ın tescil ve ilan için imza beyannamesi verdiği, davalı ….Şti.nin müdürü seçilmesi dolayısıyla şirket adına atacağı imzalar için davacının noter huzurunda imza örnekleri verdiği anlaşılmıştır” gerekçesi ile “Dava konusu edilen Ankara Yenimahalle Noterliğinin 07/05/2008 tarihli …, …, …, … yevmiye numarası ile yapılan işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespitine” karar verdiğini diğer taleplerini ise reddettiğini, bir kısım taleplerinin reddine karar verilmişse de bu ret kararından tam olarak hangi taleplerinin hangi gerekçeyle reddedildiği anlaşılamamakla, reddedilen taleplerinin “Müvekkili …’ın, … Şirketinin 360.000 adet hisse payına sahip olduğuna ve anılan şirketi on yıl süre ile temsil ve ilzama yetkili ortak/müdür olduğuna dair kaydın ticaret sicilinden terkini ile bu durumun ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesine” olduğu düşünüldüğünü, ilk derece mahkemesinin kararının kendi içinde çelişkili olduğunu; zira müvekkilinin ortak ve sorumlu müdür olarak tesciline dair Yenimahalle 4.Noterliğinin 07/05/2008 tarihli …, …, …, … yevmiye numarası kayıtlı evrakın yok hükmünde olduğunu tespit ettikten sonra bu evrakın sebep olduğu tescil işlemlerinin de ticaret sicilden terkin edilmesine karar verilmesi gerektiğini, ancak ilk derece mahkemesi, 25/03/2018 tarih ve … yevmiye numarası ile onayı yapılan belgenin müvekkili …’ın tescil ve ilan için imza beyannamesi verdiğine dair bir belge olması sebebiyle müvekkilinin sahte evrakla müdür olarak kaydedildiği yok hükmündeki işlemi geçerli kılan bir karar tesis ettiğini, genel kurul kararının alınması sırasında kurucu şekli nitelikteki emredici hukuk kurallarına aykırı hareket edildiğini, söz konusu genel kurul kararının olmadığını, müvekkilinin müdür olarak atandığı toplantının tarihi 07.05.2008 tarihli toplantı olup anılan kararlar … ve … nolu kararlar olduğunu, bu kararların tescil evrakı Yenimahalle 4.Noterliğinin 07/05/2008 tarihli …, … yevmiye numarası kayıtlı evrak olup bu evrakın sahte ve yok hükmünde olduğu zaten tespit edildiğini, müvekkilini müdür olarak atayan genel kurulun hiç var olmadığını, zira müvekkilini müdür olarak atayan genel kurulda müvekkilinin oy kullanamayacağını, müvekkilinin ortak olmadığı Yenimahalle 4.Noterliğinin 07/05/2008 tarihli …, … yevmiye numarası kayıtlı evrakın sahte ve yok hükmünde olduğu anlaşılarak tespit edildiğini, müvekkili ortağı olmadığı şirketin genel kurulunda kendini müdür olarak atayacak bir işlem yapamayacağını, salt imza beyannamesi baştan itibaren hukuka aykırı ve yok hükmünde olan bir işlemi hukuka uygun kılınamayacağını, bu sebeple ilk derece mahkemesinin bir kısım taleplerinin ret kararı hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirket pay devrine ve şirketi temsil ve ilzama yetki verilmesine ilişkin işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespiti ile bu tespitler doğrultusunda hisse payının ve şirketi temsil ve ilzama yetkili ortak/müdür olduğuna dair kaydın ticaret sicilinden terkini ile ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Yenimahalle 4.Noterliğinin 07/05/2008 tarih … yevmiye numaralı fotokopi belgede şirket hisse devir senedinin incelenmesinde devredenin … devralanın … olduğu,
Yenimahalle 4.Noterliğinin 07/05/2008 tarih … yevmiye sayılı fotokopi belge ile , davalı şirketin 07.05.2008 tarih ve … nolu kararı ile davalı şirketin ortaklarından …’ün 32000 ,…’in 40000 adet hissesini davacı …’a devrine ilişkin olduğu,
Yenimahalle 4.Noterliğinin 07/05/2008 tarih … yevmiye numaralı fotokopi belgede şirket hisse devir senedinin incelenmesinde devredenin … devralanın … olduğu,
Yenimahalle 4.Noterliğinin 07/05/2008 tarih … yevmiye sayılı fotokopi belge ile, davalı şirketin 07.05.2008 tarih ve … nolu kararı ile davacının 10 yıl süreyle şirketin temsil ve ilzama yetkili kılındığı,
Yenimahalle 4.Noterliğinin 07/05/2008 tarih … yevmiye numaralı fotokopi belgede 11.04.2008 tarih ve …sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ile davalı şirketin ….03.2008 tarih 25 sayılı kararı ile davacı …’ın davalı şirketteki 320000 adet hisseseni … 40000 adet hissesini …’e devrine ilişkin kararın ilan edildiği,
Ankara 54.Noterliğinin 19/03/2018 tarih … yevmiye sayılı fotokopi belgede ve 25.03.2008 tarih … yevmiye sayılı imza beyannamesinde davacının davalı şirketin müdürü seçilmesi nedeniyle imza örnekleri verdiği anlaşılmıştır.
Ankara 5.Ağır Ceza Mahkemesinin …/12/2016 tarih 2016/190 esas 2016/445 karar sayılı ilamı ile, Ankara 5. Noterliğinin 31.07.2008 tarih ve … yevmiye nolu yetki belgesi ile … adına katılan …’ın sanıklar yetki verdiği belgedeki imzaların …’a ait olduğu saptandığı,bir sahteciliğin bulunmadığı,yetki belgesi ve sanık …’in 29.03.2005-29.12.20005 tarihleri arasında … inşaata ortak olması dışında sanıkların sahteliği iddia edilen belgelerde imzalarının ve bu imzaların sanıklara aidiyetinin bulunmadığı, Ankara Yenimahalle 4. Noterliğinin 07/05/2008 tarihli … yevmiye sayılı hisse devrine, 07.05.2008 günlü … yevmiye sayılı hisse devrine ilişkin iş kağıtlarınına ilişkin imzaların Ankara Yenimahalle 4. Noterliğinin 25/04/2008 tarihli … yevmiye sayılı şirket hisse devrine, …/03/2008 tarihi … yevmiye sayılı şirket hisse devrine ilişkin iş kağıtlarındaki imzaların …’a ait olduğu,Ankara 5. Noterliğinin …, Ankara 54. Noterliğinin … yevmiye sayılı iş kağıtlarından imzaların …’a ait olduğu 06.12.2014 tarihli bilirkişi raporu ile sabittir.Sahteliği iddia edilen belgelerdeki imzalar katılan …’a ait olduğu ve bu belgelerde sanıklara ait imza bulunmadığı anlaşılmakla olaya ilişin başvuru, soruşturma aşaması, soruşturma aşamasında alınan ve verilen kararlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, iddianamede yargılamaya konu eylemlerin gerçekleşme şekli, iddiaların sanıklar aleyhine yorumlanarak sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurmanın varsayıma dayalı olabileceği,mahkumiyetin kesin ve açık bir ispata dayanma zorunluğu ilkesi, ceza yargılamasında kuşkunun sanık lehine değerlendirilmesinin gerektiği ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi dikkate alınarak, sanıkların atılı suçu işlediklerine dair maddi delillerin bulunmadığı, şüphe sınırlarını aşan, mahkumiyete yeter hukuken geçerli, somut, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, atılı suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraatlerine karar verildiği kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11.Ceza Dairesinin 18.04.2017 2017/255 esas 2017/614 karar sayılı ilamı ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilerek 18.04.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı … Ltd. Şti.’nin kuruluşundan itibaren ticaret sicil kayıtları getirilerek dosya içine alınmıştır.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile dava konusu Ankara Yenimahalle Noterliğinin 07/05/2008 tarihli …, …, …, … yevmiye numarası ile yapılan işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiği açıklanmıştır. Buna göre; bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hâkim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini resen araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar (Arslan, Ramazan/Yılmaz, Ejder/Taşpınar Ayvaz, Sema/Hanağası, Emel; Medeni Usul Hukuku, Ankara, 2018, s. 474.).
Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup, gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.
Kanun’un aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve istinaf ve temyiz sırasında hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Nitekim 07/06/1976 tarihli ve 1976/3-4 Esas 1976/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde yer alan “Gerekçenin ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir.” şeklindeki açıklama ile de aynı ilkeye vurgu yapılmıştır.
Öte yandan mahkeme kararlarının taraflar, bazen de ilgili olabilecekleri başka hukuki ihtilaflar yönünden etkili ve bağlayıcı kabul edilebilmeleri, başka bir dava yönünden kesin hüküm, kesin veya güçlü delil oluşturup oluşturamayacağı gibi hukuksal değerlendirmeler de bu kararların yukarıda açıklanan nitelikte bir gerekçeyi içermesiyle mümkündür.
Mahkemece gerekçeli kararda dava konusu, Ankara Yenimahalle Noterliğinin 07/05/2008 tarihli …,…,…,… yevmiye numarası ile yapılan onay işlemlerinin anılan noterlikten yapılmadığı, bu belgelerin sahte olarak ticaret sicil müdürlüğüne götürülüp verildiği, ancak sahte belgelerin kimin tarafından hazırlanıp, kimin tarafından ticaret sicil müdürlüğüne götürülüp tescil ve ilan ettirildiğinin belirlenmediği, Ankara 54.Noterliğinin 25/03/2018 tarih ve … yevmiye numarası ile onayı yapılan Tescil ve İlan İçin verilen imza beyannamesinde davacı …’ın, şirket müdürü seçilmesi nedeniyle davalı … Şirketi temsil etmek için noter huzurunda söz konusu belgeyi imzalamış olduğu, dolayasıyla davalı şirkete müdür olarak seçilmiş olduğunun davacı tarafın kabulünde olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, Ankara Yenimahalle Noterliğinin 07/05/2008 tarihli … ve … yevmiye numaralı davacı …’a hisse deviri yapıldığına ilişkin noter tastiki işlemlerinin, … yevmiye numaralı hisse devirinin kabulüne ilişkin ortaklar kurulu kararının ve … yevmiye numarası ile davacı tarafa şirketi temsil yetkisi verilmesine ilişkin davalı şirket ortaklar kurulu kararının noterden tasdik işlemlerinin yok hükmünde olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verildiği ancak reddedilen taleplerin gerekçesinin açıklanmadığı ve davacının davalı şirkette ortak ve müdür olduğuna dair kaydın ticaret sicilinden terkini ile bu durumun ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesine dair talebine ilişkin olumlu veya olumsuz herhangi bir hüküm kurulmadığı, bu durumun ise HMK’nun 297/2. maddesine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmıştır.
HMK 297. maddesine göre karar verilmesi gereken esasa dair talep hakkında ilk derece mahkemesince karar verilmediğinden HMK 353/1-a-6 anlamında ilk derece mahkeme kararının kaldırılması koşulları oluşmuştur. Zira 353/1-a-6 anlamında talebin önemli bir kısmı terim feri işlemlere ilişkin olup istinaf mahkemesi ancak ilk derece mahkemesince hüküm kurulmayan fer’i taleplere ilişkin hüküm verebilir.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince 6100 Sayılı HMK’nın 26 ve 297.maddeleri kapsamında usulüne uygun davanın reddedilen kısmına ilişkin gerekçenin yazılmadığı ve davacının davalı şirkette ortak ve müdür olduğuna dair kaydın ticaret sicilinden terkini ile bu durumun ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesine dair talebine ilişkin olumlu veya olumsuz herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince KABULÜNE, sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2020 tarih ve 2016/96 Esas 2020/904 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının istinaf aşamasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonunda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a.4 maddesi uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/03/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.