Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/265 E. 2023/176 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/265 Esas 2023/176 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/265
KARAR NO : 2023/176

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi

TARİHİ : 05/11/2021
NUMARASI : 2020/351 Esas 2021/816 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali ( Kasko Poliçesine Dayalı Rücuen Tazminat )
DAVA TARİHİ : 11/08/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2023

Taraflar arasındaki kasko poliçesine dayalı rücuen tazminat kaynaklanan itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı minibüs sürücüsü Davalı …’ün olay günü ve saatinde 1867. Cadde üzerinden gelip bölünmüş yol 1851.Caddeyi geçerek 1850.Sokak istikametine gitmek istediği esnada … plakalı minibüsün ön kısımları ile Sağından gelerek 1851.Cadde üzerinde düz istikamette seyreden dava dışı … yönetiminde ve Davacı Şirketçe kasko sigortalı … plakalı kamyonetin sol yan kısımlarına çarpması neticesinde kazanın meydana geldiğini, davacı Sigorta Şirketinin somut kazada hasar alan … plakalı kamyonetin hasar bedeli olan 20.285,23 TL’yı 16/01/2020 tarihinde sigortalıya ödediğini, tam kusurlu olan davalılardan usulünce talep edildiğini ancak ödeme yapılmadığını, bu nedenle Ankara 27.İcra Dairesinin 2020/3708 esas nolu icra dosyası üzerinden yasal takip başlatıldığını ancak davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğu belirtilerek; itirazın iptali ve hasar bedelinin tahsili ile davacı şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: 19.11.2019 tarihinde gerçekleşen kazada davacı …’ün kusurlu olmadığını; … plakalı araç sürücüsünün, aracın sahibi olan şirkette çalışan olduğunu ve kendisinin iş yerinde çok zor durumda kalacağını belirtmesi üzerine … tarafından kazada tüm kusurun kabul edildiği ve kaza tutanağına itiraz edilmediğini; dolayısıyla kaza ile ilgili olarak kusur oranını belirlemek için bilirkişi raporu alınması gerektiğini; 19.11.2019 tarihinde gerçekleşen olayda …’ün sevk ve idaresindeki araç ile … plakalı aracın kazaya karıştığı ve araçlarda maddi hasar meydana geldiğini; Kazada … plakalı aracın “Tampon, Sol Çamurluk, Sınyal Kutusu Ve Şöfor Mahalinde Bulunan Aynanın Çerçevesinde” maddi hasarlar oluştuğunu; … tarafından hasarın onarımı için …’ün aracının sigortası olmaması nedeniyle iki servisten sözlü olarak teklif alındığını; Ancak kazaya karışan … plakalı aracın sahipleri tarafından … tarafından bulunun servislerde aracın onarımına rıza gösterilmediğini; Bu servislerde … Plaka sayılı aracın onarım bedelinin 2.500-TL-3.000-TL arasında olacağının bildirildiğini; Davalı … araçta oluşan hasarı tamir ettirmek istese de iş bu talebin … plakalı aracın sahiplerince kabul edilmediğini; …’ün sevk ve idaresindeki araç ile dava dışı … plakalı aracın küçük hasarlı kazaya karıştığı, her iki aracın da düşük hızla çarpıştığı bu nedenle ekspertiz raporunda belirtilen yedek parçaların kazayla uyumlu olmadığı, onarım bedelinin fahiş olduğunu belirtilerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … davaya cevap vermemiş,09.02.2021 tarihli ön inceleme duruşmasına katılmış ancak beyanı alınmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı sigorta şirketine sigortalı kamyonetin yedek parça ve işçilik toplamı hasar bedelinin toplam 20.275,23-TL olduğu, kasko sigortalısı … plakalı araçta meydana gelen hasarın dava tarihi itibari ile 20.275,23-TL olduğu, davacı sigorta şirketinin yaptırdığı ekspertiz raporu sonucunda dava dışı sigortalısına 16/01/2020 tarihinde 20.285,23-TL ödeme yaptığı, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü ve sahibi …’ün tam ve tek kusurlu olduğu, davalı …’nin kaza tarihi itibariyle … plakalı minübüsün sahibi ve işleteni olmadığı, davalı…’nin davada taraf sıfatının bulunmadığı, davacının yapmış olduğu ödemeden kaynaklı davalı …’e karşı halefiyet hakkına sahip olduğu, davacının ödeme tarihi itibarıyla bu davalının sorumluluğunun başladığı, ayrıca bir ihtar yapılmasına gerek bulunmadığı, bilirkişi marifetiyle tespit olunduğu üzere davacının icra takibindeki şartlar geçerli olmak kaydıyla tespit edilen kusur oranı nispetinde davalı …’den 20.275,23-TL asıl alacak talep hakkı bulunduğu, davalı …’ın bu miktar kadar itirazının reddi gerektiği, asıl alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, Ankara 27. İcra Dairesinin 2020/3708 esas sayılı dosyasında davalı …’ün yaptğı itirazın kısmen iptali ile takibin bu davalı bakımından 20.275,23 TL üzerinden devamına, davacının … aleyhine açtığı davanın ve … için fazla taleplerinin reddine, uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden ve alacak likid olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece 18/08/2020 tarihli tensip tutanağı ile ”Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesi’ne müzekkere yazılarak kaza tarihi itibariyle … plakalı araç için sahiplik ve ruhsat belgesinin gönderilmesinin istenilmesine” karar verildiğini, ancak sehven yanlışlık yapıldığını … plakalı araç için sahiplik ve ruhsat bilgisi istenildiğini, oysaki dava konusu kazaya karışan araç … plakalı araç olduğunu, bu sebeple araç sahibi olarak bildirilen kişilerin mevcut olayla ilgisinin bulunmamasının doğal olduğunu, kaza tarihi itibariyle davalı … … plakalı aracın sahibi/işleteni konumunda olduğunu, kaza tespit tutanağıyla da bu durum sabit olduğunu, hal böyle iken davalı … yönünden davalarının taraf sıfatı yokluğuyla reddedilmesinin eksik incelemeye dayandığını ve hatalı olduğunu, davanın … yönünden de kabul edilmesi gerektiğini, bununla birlikte dosyaya tanzim edilen 17/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda ” davacı tarafça sigortalı … plakalı kamyonette hasarlı olup onarım kabul etmeyen yedek parçalar bedelinin iskontolu halde 12.710,23-TL olduğu ve onarım kapsamı ile uyumlu onarım işçilikleri bedeli 7.575,00-TL olduğu belirtilmiş olup toplam hasar bedelinin 20.275,23- TL olduğu yönünde kanaat bildirildiğini, ancak belirtilen iki miktar toplamı 20.285,23-TL’dir ve bu da taraflarınca istenen tazminat miktarına eşit olduğunu, bilirkişi belirtilen iki miktarı toplarken işlem hatası yaptığını, bu sebeple davalarının tam kabulünün gerektiğini, ayrıca yerel mahkemece faiz taleplerinin tamamının reddedilmiş olduğunu, davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, verilen bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil şirketçe yapılan ödemelere ilişkin davet mektubu gönderildiğini, akabinde ise olumlu cevap alınamaması neticesinde cebri icra takibine girişildiğini, haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek olmadığını, sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal ettiğini, dolayısıyla öncelikle gerçekleşen riziko karşılığının sigortalıya ödenmesi gerektiğini, ödeme tarihinin, aynı zamanda üçüncü şahsa rücu edilebilme tarihi olduğunu, kaldı ki müvekkili şirketçe rücu mektubu dahi gönderildiğini, bu sebeple ödeme tarihinde itibaren faiz işletilmesinin yasa gereği olduğunu, yerel mahkemece eksik incelemeye dayalı hüküm kurulduğunu bu nedenlerle yerel mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini ve tehiri icra taleplerinin kabulünü talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı yan, kasko sigortalı aracın davalıların maliki ve sürücüsü olduğu araç ile karıştığı trafik kazası sonucu hasara uğraması nedeniyle sigortalıya ödenen bedelden davalıların sorumlu olduğunu iddia etmiş, davalı yan davanın reddini savunmuş, mahkemece ise bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yukarıda özetlenen şekilde davanın davalı … yönünden reddine diğer davalı … yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
… Plakalı aracın Uyap üzerinden alınan trafik kaydında malikinin davalı … olduğu görülmüştür.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı iş bu itirazın iptali davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22/03/1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olaya gelindiğinde; davacının sigortalısı … AŞ ile davalı arasındaki hukuki ilişki haksız fiilden doğmuştur. Sigortalı tacirdir. Davalı …’ün sürücüsü diğer davalının maliki olduğu araç kamyonet olup, kullanım şekli ve amacı yük nakli – hususidir. Bu durumda davalı aracı hususi kullanım niteliğinde araç olduğundan TTK’nun 4/1. maddesindeki nisbi ticari dava koşulları oluşmamıştır. Bu durum karşısında, kasko sigortalı araçta oluşan hasar nedeniyle sigortalıya ödenen bedelden davalıların sorumlu olduğu iddiasıyla açılan işbu davada asliye hukuk mahkemeleri davaya bakmakla görevlidir.
Mahkemenin görevli olması ise, HMK’nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca da davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır.

Hal böyle olunca, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı işbu itirazın iptali davasında asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık yönünden kabulü gerekmiş, HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının görevli mahkemenin tayini yönünden kaldırılmasına, HMK’nın 353(1)-a.3 maddesinin hükmü özel düzenleme içerdiğinden HMK’nın 360. maddesinin atfı ile HMK’nın 20. maddesi hükmü uygulanmaksızın ve talebe bağlı olmaksızın dosyanın görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık da gözetilerek kabulü ile Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/11/2021 tarih ve 2020/351 Esas 2021/816 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın görevli ve yetkili Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmek üzere Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Bir karar örneğinin bilgi ve UYAP üzerinden dosyanın görevli mahkemesine aktarılması için Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacıdan peşin alınan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/02/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.