Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/245 E. 2022/556 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ …
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 25/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşınmazı üzerinde davalının kredi borcunun teminatı olmak üzere ipotek tesis edildiğini, davalı asıl borçlunun krei borcunu ödemediğini, dava dışı bankanın başlattığı icra takibi sonucu müvekkilinin taşınmazının satışa çıkarılmasının önlenmesi için kredi borcunun müvekkilinin babası tarafından ödendiğini, taşınmaz üzerinden ipoteğin kaldırıldığını, müvekkilinin bankanın haklarına halef olduğunu, ödenen kredi bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline, % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kredi ödemelerini geciktirdiği iddiasının gerçek olmadığını, icra takibine konu edilen ödemenin neye karşılık olarak istendiğinin açıklanmadığını, davacı ile babası arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebi içeren ticari davalarda arabuluculuk başvurusunun dava şartı olduğu ve başvuru sonucunda düzenlenen son tutanağın dava dilekçesine eklenmenin zorunlu bulunduğu, davacı tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesi ve eklerinde dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğa başvurulduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, dava açılmadan önce arabuluculuk sürecinin sonuçlandığının anlaşılmadığı gerekçesiyle davanın HMK’nun 114 ve 115. maddeleri gereğince dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davayı asliye hukuk mahkemesinde açtığını, mahkemece verilen görevsizlik kararı üzerine asliye ticaret mahkemesinde açılan davalar için dava şartının tamamlanması yönünde arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, tarafların anlaşamaması üzerine 22/10/2021 tarihinde arabuluculuk son tutanağının düzenlendiğini, asliye hukuk mahkemesince verilen görevsizlik kararının 29/11/2021 tarihinde kesinleştiğini, talepleri üzerine dosyasının görevli asliye ticaret mahkemesine gönderildiğini, arabuluculuğa ilişkin dava şartının dosyanın görevli mahkemeye ulaşmasından önce tamamlandığını, mahkemece 6325 sayılı kanunun 18/a maddesi uyarınca taraflarına herhangi bir ihtar yapılmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinin teminatı olmak üzere taşınmazı üzerinde ipotek tesis edilen malik tarafından kredi borcunun ödenerek ödenen bedelin asıl borçludan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dava, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, anılan mahkemece 04/10/2021 tarih 2021/516 Esas 2021/806 Karar sayılı karar ile somut uyuşmazlıkta asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olup, kararın 23/11/2021 tarihinde kesinleşmesi ve davacı vekilinin süresinde verdiği dilekçe üzerine dosya Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiştir.
Davacı yan genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, asıl borçlu davalı şirket tarafından kredi borcunun ödenmediğini, ipotekli taşınmazın satılmaması için kredi borcunun babası tarafından ödendiğini, bankanın haklarına halef olduğunu, ödenen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek işbu itirazın iptali davasını açmıştır.
Davacı yan dava dilekçesi ekinde arabuluculuk faaliyet sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini ibraz etmemiş, mahkemece davacı yana herhangi bir ihtar gönderilmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda arabuluculuk dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
” hükmünü içermektedir.
Anılan hükümden anlaşılacağı üzere arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmemiş olması dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini gerektirmemektedir. Mahkemece yapılması gereken iş davacıya, son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilerek sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Öte yandan, dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olması dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır.
Somut olayda davacı vekili tarafından 16/06/2021 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılmış olup, asliye hukuk mahkemesince asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle 04/10/2021 tarihinde davanın usulden reddine karar verilmesinden sonra davacı vekilince 12/10/2021 tarihinde arabulucuya başvurulmuş ve görevsizlik kararın kesinleştiği 23/11/2021 tarihinden önce, tarafların uzlaşmadığına dair 22/10/2021 tarihinde son tutanak düzenlenmiştir. Davacı vekilinin 23/11/2021 tarihinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi üzerine dosyanın Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edildiği, anılan mahkemece 2021/766 Esas sayılı dosyasında, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 06/10/2021 tarihinde davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda, somut olayda istisnai olarak görevsiz mahkeme aşamasında bu eksikliğin giderildiği ve görevli mahkeme olan ticaret mahkemesine dosya tevzi edilmeden arabuluculuk işleminin tamamlandığı anlaşıldığından kanunun uygulanmasındaki amaçta gözetilerek arabuluculuğa ilişkin dava şartını gerçekleştiğinin kabulü gerekecektir (Emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 04/02/2021 tarih 2020/3187 Esas 2021/762 Karar sayılı ilamı).
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.4 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 1. Asliye Mahkemesi’nin 06/12/2021 tarih ve 2021/776 Esas 2021/760 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının istinaf aşamasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonunda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.4 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/04/2022

….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.