Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/243 E. 2022/264 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2021
NUMARASI …
TALEP : İhtiyati Haciz
TALEP TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2022

Taraflar arasındaki alacak davasının yargılaması kapsamında ihtiyati haciz isteminin reddine yönelik olarak verilen karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin acentelik sözleşmesi kapsamında … Cumhuriyeti bölgesinde faaliyet gösteren kamu kurumları ve özel şirketler nezdinde, davalı … şirketi ile diğer bağlı şirketleri … … ve … … şirketleri lehine pazarlama ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirdiğini, bu acentelik faaliyetleri sonucunda anılan şirketlerce, … ve … (…) gibi kamu kurumları ile … Mahallesi gibi özel şirketlerin ihalelerine katılım sağlanarak kazanılan ihaleler neticesinde bu kurumlarla hizmet ve satış sözleşmeleri imzalanarak saha ve mühendislik hizmetleri verildiğini, ekipman satışlarının gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin, davalı ve bağlı şirketlerinin …’de faaliyet gösterebilmeleri için sözleşmenin 2. Maddesinde sayılan hizmetlere ilişkin olarak yaptığı tüm taşıma ve destek masrafları ile hak etmiş olduğu acentelik ücretini davalı ve bağlı şirketlerine bildirerek kendisine ödemesini talep ettiğini, ancak davalı ve bağlı şirketleri … … ve … …, … … AO’dan olan alacaklarını tahsil ettiği halde müvekkili şirkete olan borcunu 1 yıldan beri ödemediği gibi yaptığı işlerle ilgili acenteye bildirim yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müvekkilinin davalı şirketten toplam 8.500,00 ABD Doları acentelik komisyon alacağı bulunduğunu, müvekkilinin … … ve … … ile temsilcilik anlaşmaları yapmış olup müvekkilinin faturalarının bu iki şirket tarafından ödendiğini, müvekkili tarafından davalı şirkete ve bağlı şirketlerine tüm faturaların gönderildiğini, ihtarname keşide edilerek faturaların ödenmesinin talep edildiğini, ancak her üç şirketin yetkilisi ve sahibi tarafından verilen cevaplarda bir yıldan bu yana olduğu gibi yine ödeme konusunda finansal sorunlarını ileri sürerek müvekkilini oyalama yoluna gittiklerini, müvekkilinin alacağının bir teminatının bulunmadığını, söz konusu şirketlerin yurt dışında yerleşik olması, …’de bir adresinin bulunmaması ve hatta ilgili kurumlardan alacaklarını tahsil ettikten sonra kaçma şüphesi kuvvetle muhtemel bulunması sebebiyle her üç şirket hakkında da …’deki alacakları üzerine ihtiyati haciz bulunulması talebinde bulunma zorunluluğunun doğduğunu ileri sürerek 8.500,00 ABD Doları alacağın tahsili istemiyle açılan davada davalı şirket ile aralarında aynı zamanda organik bağ bulunduğu ortaya konulan bağlı şirketi … … ile ….. tüm kurum, kuruluş ve özel şirketler ve diğer 3. Şahıslar nezdinde bulunan borca yeter miktardaki hak ve alacakları ile menkul ve gayrimenkulleri üzerine, teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; fazlaya ilişkin istemin reddine, haklılık durumu bu aşamada değerlendirilemediği gibi, alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket ile bağlı şirketler … … ve … … arasında çok sıkı organik bağ bağ bulunduğunu, her üç şirketin de sahipleri ve yetkililerinin aynı olduğunu, müvekkili şirketin acentelik sözleşmesi kapsamında … Cumhuriyeti bölgesinde faaliyet gösteren kamu kurumları ve özel şirketler nezdinde, davalı … şirketi ile diğer bağlı şirketleri … … ve … … şirketleri lehine pazarlama ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirdiğini, bu acentelik faaliyetleri sonucunda anılan şirketlerce, … ve … (…) gibi kamu kurumları ile … Mahallesi gibi özel şirketlerin ihalelerine katılım sağlanarak kazanılan ihaleler neticesinde bu kurumlarla hizmet ve satış sözleşmeleri imzalanarak saha ve mühendislik hizmetleri verildiğini, ekipman satışlarının gerçekleştirildiğini, davalı şirketin …. kestiği 10 adet fatura karşılığı alacağını aldığı halde TTK’nın 113. Maddesi gereği doğan ve muaccel hale gelen acentelik komisyonu alacağının müvekkiline ödenmediğini, müvekkili tarafından davalı şirkete ve bağlı şirketlerine tüm faturaların gönderildiğini, ihtarname keşide edilerek faturaların ödenmesinin talep edildiğini, ancak her üç şirketin yetkilisi ve sahibi tarafından verilen cevaplarda bir yıldan bu yana olduğu gibi yine ödeme konusunda finansal sorunlarını ileri sürerek müvekkilini oyalama yoluna gittiklerini, davalı şirket hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin alacağının bir teminatının bulunmadığını, söz konusu şirketlerin yurt dışında yerleşik olması, …’de bir adresinin bulunmaması ve hatta ilgili kurumlardan alacaklarını tahsil ettikten sonra kaçma şüphesi kuvvetle muhtemel bulunması sebebiyle her üç şirket hakkında da …’deki alacakları üzerine ihtiyati haciz bulunulması talebinde bulunma zorunluluğunun doğduğunu ileri sürerek 8.500,00 ABD Doları alacağın tahsili istemiyle açılan davada davalı şirket ile aralarında aynı zamanda organik bağ bulunduğu ortaya konulan bağlı şirketi … … ile ….. tüm kurum, kuruluş ve özel şirketler ve diğer 3. Şahıslar nezdinde bulunan borca yeter miktardaki hak ve alacakları ile menkul ve gayrimenkulleri üzerine, teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, ihtiyati haciz talep eden davacı ile davalı şirket arasındaki acentelik sözleşmesinden doğan edimler yerine getirildiği halde faturaya bağlı acentelik komisyonu alacağının ödenmediği iddiasıyla açılan alacak davası kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 347/1. maddesine göre istinaf dilekçesi kararı veren mahkemece karşı tarafa tebliğ olunur. O halde gerek bu hükümde gerekse ihtiyati haczi düzenleyen İİK’nın 257 vd.maddelerinde işbu maddenin aksine düzenleme bulunmadığından ihtiyati haczin reddi kararına karşı yapılan istinaf başvuru dilekçesi de aleyhine ihtiyati haciz istenilen karşı tarafa tebliğ edilmelidir. Zira, bu zorunluluk Bölge Adliye Mahkemelerince ihtiyati haciz talepleri hakkında verilen kararların HMK’nın 362/1-f bendi gereği kesin nitelikte olduğu gözetildiğinde, Anayasanın 36. Maddesinde, …’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. Maddesinde ve HMK’nın 27. Maddesinde hüküm altına alınan karşı tarafın hukuki dinlenilme hakkının da doğal bir sonucudur.
İlk derece mahkemesinin 22/12/2021 tarihli ara kararının ve ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin aleyhine ihtiyati haciz talep olunan davalı şirkete tebliğ edildiğine ilişkin bir bilgi ve belge dosya içerisinde bulunmadığı gibi UYAP kayıtlarında da herhangi bir tebliğ evrakı yer almamaktadır. Bu durumda, ilk derece mahkemesince, 22/12/2021 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin gerekçeli ara karar ile ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edilerek, başvurma süresi olan HMK’nın 345. Maddesindeki yasal iki hafta istinaf süresinin beklenilmesi, bu süre zarfında istinafa başvurulması halinde verilen dilekçenin aynı Yasa’nın 348. Maddesine göre davacıya tebliği temin edildikten sonra yeniden istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmesi amacıyla dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
İlk derece mahkemesince verilen 22/12/2021 tarihli gerekçeli ara kararın aleyhine ihtiyati haciz talep olunan davalı şirkete tebliği ile ayrıca, ihtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin de karşı tarafa HMK’nın 347/1 maddesi gereği tebliği sağlanarak istinafa başvurma süresi olan HMK’nın 345. Maddesindeki yasal iki hafta istinaf süresinin beklenilmesi, bu süre zarfında istinafa başvurulması halinde verilen dilekçenin aynı Yasa’nın 348. Maddesine göre davacıya tebliği sağlanarak herhalükarda ihtiyati haciz talep eden tarafın istinaf talebinin incelenebilmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesini teminen ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/03/2022

….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.