Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/24 E. 2022/1314 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/24 Esas 2022/1314 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/24
KARAR NO : 2022/1314

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :03/11/2021
NUMARASI :2021/193 Esas 2021/799 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 16. İş Mahkemesinin 2021/67 Esas Sayılı dosyasının (1) numaralı celsesinde kurulan (3) numaralı ara karar gereğince, tasfiye halindeki şirketin ihyası için 1 ay kesin süre ve yetki verildiğini, Ankara 16. İş Mahkemesinin 2021/67 Esas sayılı dosyasının 25.07.2014 tarihinde açılmış olduğunu, derdest dava varken sicilden terkin işleminin hatalı olduğunu iddia ederek …. Ltd. Şti’nin ihyasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK’nın Geçici 7/15. maddesi gereği işbu davanın açıldığı 29/03/2021 tarihi itibarıyla 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, şirket, Geçici 10.maddesi kapsamında şirket sermayesini 10.000 TL’ye çıkarmadığı için, Geçici 7.maddenin b bendinde “Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olan limited şirketler” kapsamında Geçici 7.maddedeki usule uygun olarak Şirket adresine kapatılma nedenine ilişkin TTK’nin Geçici 7.maddesinin 4 fıkrasının a bendi uyarınca 03/07/2014 tarihinde çıkarılan tebligatın usulünce teslim ve tebliğ edildiğini , ayrıca, 07/07/2014 tarih … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği, şirketin son adresine tebligat yapıldığından ve ihtarın ilanı gerçekleştirildiğinden yapılan ihtarın hukuka uygun olduğunu, herhangi bir bildirimde bulunulmaması üzerine 03/02/2015 tarihinde sicilden re’sen terkin olunarak Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 06/02/2015 tarih ve … sayılı gazete örneğinde yayımlandığını, sicil müdürlüğünün davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, terkin işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, yasal hasım konumunda bulunan davalı aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini bildirerek davanın reddine, aksi kanaatte olunması halinde TTK’nın 547/2. Maddesi gereğince ek tasfiyeye ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; … Ticaret Limited Şirketi’ nin 19/08/2015 tarihinde geçici 7. maddesi uyarınca resen ticaret sicil kaydının silindiği, ihyası istenilen şirketin hizmet tespiti davasında taraf olduğu, hizmet tespiti davasının dava tarihinin ve davanın dayanağının silinmeden önceye ilişkin olduğu, böylece davacının açmış olduğu dava varken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesinin TTK Geçici 7/2 maddesi uyarınca yerinde olmadığı, dolayısıyla davalının usulüne aykırı olarak terkin ettiği, şirket yönünden zamanaşımı süresinin işlemesinin de mümkün olmadığı, dava açılmasına kanunun açık hükmüne aykırı olarak işlem yapan davalının sebebiyet verdiği gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı …Ticaret Limited Şirketinin ihyasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; şirketin derdest davalarının … tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkilinin bu davalarda yasal hasım konumunda bulunduğunu, bu durum gözetilmeksizin ilk derece mahkemesince müvekkili aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin kanuna açıkça aykırı olduğu, TTK’nın 547. maddesi gereği ek tasfiye memuru atanması gerektiğini bildirerek açıklanan ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, TTK’nın Geçici 7. maddesi gereği ticaret sicilinden re’sen terkin olunan şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ticaret sicil kayıtları, Ankara 16. İş Mahkemesinin 2021/67 Esas sayılı dosyası vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Dosya kapsamından, dava konusu …. Ltd. Şti’nin TTK’nın Geçici 7. Madde kapsamında 03/02/2015 tarihinde ticaret sicilinden belirlenen sürede sermayesini asgari tutara yükseltmemesi nedeniyle re’sen silindiği, davacı tarafından istenen …. Ltd. Şti’nin karşı Ankara 16. İş Mahkemesi’nde 25/07/2014 tarihinde alacak davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekirki, ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 03/02/2015 tarihinden itibaren 6102 Sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesinde belirtilen 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 29/03/2021 tarihinde açılmıştır. Şu halde davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca dava açma süresi dolmuştur. Ne var ki terkin işlemi TTK’nın Geçici 7. maddesinde belirtilen prosedüre uygun olarak yapılmadığından usulsüz terkin işlemi sebebiyle dava tarihi itibarıyla 5 yıllık hak düşürücü süre şartının aranmayacağı anlaşılmıştır. Şöyle ki;
Bilindiği üzere 6102 Sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesinde anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler, 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Anılan maddenin 4. fıkrasına göre; Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut olaya gelince, davalı …, ihyası istenen …. Ltd. Şti’nin sermayesini 24/06/1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayesinin anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış olması nedeniyle 07/10/2013 tarih … sayılı ve 07/07/2014 tarih … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilamlar ile 6552 sayılı Kanunun 134. maddesi ile 6102 sayılı kanunun Geçici 10. maddesinde belirlenen sürede sermayesini asgari tutara yükseltmediği gerekçesiyle ihyası istenen şirketin 03/02/2015 tarihinde kaydının ticaret sicilinden re’sen silindiğinin tescil edildiği ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 06/02/2015 tarihli … sayısında ilan edildiği, davacı tarafından alacak istemiyle Ankara 16. İş Mahkemesi’nde 25/07/2014 tarihinde 2021/67 Esas sayılı davanın açıldığı ve davanın derdest olduğu, yargılama sırasında şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın Geçici 7.maddesinin 4 fıkrasında; “Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.
Ticaret sicili müdürlüklerince; 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılacağı” hükmü yer almaktadır.
Davalı … ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ticaret sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmamaktadır. İhyası istenen şirketin adresine çıkarılan tebligat ise tebliğ edilemeyip “adres yetersiz” olması sebebiyle iade edilmiştir. Ancak 559 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen Geçici 10. maddesi gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde arttırmadığından münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilebilir.
Kaldı ki, ihyası istenen limited şirketin sicilden terkin edildiği 03.02.2015 tarihinden önce hakkında davalı sıfatıyla, davacı tarafından Ankara 16. İş Mahkemesinde 25/07/2014 tarihinde açılan derdest alacak davası bulunduğundan anılan şirketin Geçici 7. maddesinin 2. fıkrasına aykırı bir şekilde sicilden terkin işlemi gerçekleştirilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davalı ticaret sicil müdürlüğünün 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesinde ve 559 sayılı KHK’da öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re’sen terkin ettiği, dolayısıyla usulsüz terkin işlemi sebebiyle anılan maddenin 15. Fıkrasında belirtilen 5 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılma şartının artık somut olayda aranmayacağı gözetilerek davalı … hakkında açılan davanın ilk derece mahkemesince kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ne var ki davacının ihyası istenen şirket aleyhine açtığı Ankara 16. İş Mahkemesinin 2021/67 Esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere istem konusu limited şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin;
Bununla birlikte sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği dikkate alınarak TTK’nun 547/2. maddesi gereğince ek tasfiye kararı ile ihya ve tasfiye işlemlerinin yapılması için mahkemece ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tasfiye memuru atanmaması usul ve yasaya aykırı olmakla davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmüştür.
Ancak yukarıda açıklandığı üzere usulsüz terkin ile dava açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine, HMK’nın 312. maddesindeki koşulların da oluşmadığı dikkate alınarak, HMK’nın 326. maddesi gereği yargılama giderlerine hükmedilmesine karar verilmesi yerinde olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı sicil müdürlüğünün istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereği kaldırılarak dava konusu …. Ltd. Şti”nin derdest Ankara 16. İş Mahkemesinin 2021/67 Esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere TTK’nın 547/2. Maddesi gereği ek tasfiye amacıyla ihyasına ve şirketin son temsilcisi olan …’un tasfiye memuru olarak atanmasına dair davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/11/2021 tarih ve 2021/193 Esas 2021/799 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KABULÜNE,
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil sırasında kayıtlı iken terkin edilen davaya konu …Ticaret Limited Şirketinin Ankara 16. İş Mahkemesinin 2021/67 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere tüzel kişiliğinin İHYASINA, bu hususun Ankara Ticaret Sicili’ne tescili ile Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilanına,
2-Şirketin İhya işlemlerinin yapılması için …TC kimlik numaralı …’un tasfiye memuru olarak tayin, tescil ve ilanına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcı ile 59,30 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Yargılama sırasında vekili ile temsil olunan davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereği belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 64,80 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereği varsa kullanılmayan gider avansı karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
C)1-Davalı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcı ile 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,
2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 40,00 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
3-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/10/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.