Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
…..
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2021
NUMARASI …..
TALEP TARİHİ : 10/11/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2022
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası kapsamında ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz isteminin yargılaması sonunda ara kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir ve haciz isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’ın asıl borçlu, davalı …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı 15.09.2017 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı asıl borçluya 15.09.2017 ve 19.11.2019 tarihlerinde kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine borçlulara Beşiktaş 3. Noterliği’nin 14.01.2021 tarihli kat ihtarının keşide edildiğini, ancak borçlulara tebliğ olunan söz konusu kat ihtarına rağmen ödenmeyen kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek borçlu tarafından ilamsız icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesi istemiyle açılan davada takip toplamı olan 49.657,09 TL alacak miktarına yetecek kadar kısım için davalıya ait menkul, gayrimenkul ve 3. Kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz şerhi işlenmesine ve/veya mal varlığına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; somut uyuşmazlıkta, davacının talebi yargılamayı gerektirdiği, alacağın varlığı şu aşamada yaklaşık olarak ispat edilmediği, dosya kapsımında, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı hususunda delil bulunmadığı gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir ve haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 08.12.2021 tarihli delil dilekçesi ekindeki evrak incelendiğinde davalının müvekkili bankaya kefil sıfatıyla borçlu olduğunun anlaşılacağını, borçlunun kat ihtarnamesine itiraz etmediğini, ihtiyati haciz talebinin varlığının tespitinde tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatın arandığını, ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu, ihtiyati haciz taleplerinin kabul görmemesi halinde mevcut durumda meydana gelecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağını ve gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı hususunun işbu dosya kapsamındaki deliller ile sabit olduğundan ihtiyati tedbir taleplerinin de kabulü gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne, bu taleplerinin reddi halinde ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, itirazın iptali davası kapsamında davalı-müteselsil kefil aleyhine ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nın 257. maddesi ise, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermek mecburiyetindedir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26/02/2014 tarihli 2013/16354 esas 2014/3605 karar sayılı içtihadı emsal niteliktedir).
Somut olayda ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından, dava konusu ilamsız icra takibine dayalı olarak ihtiyati haciz isteminde bulunulmuştur.
Dava konusu Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2021/9040 Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlu ile dava dışı asıl borçlu … hakkında Beşiktaş 3. Noterliği’nin 14.01.2017 tarihli kat ihtarnamesi ile eki hesap özetine, 08.08.2017 tarihli genel kredi sözleşmesine, 15.09.2017 tarihli genel kredi sözleşmesine 29.09.2017 tarihli şirket kredi kartı başvuru formu ve sözleşmesine dayalı olarak 34.796,97 Tl asıl alacak, 14.036,08 TL temerrüt faizi ve BSMV ile 824,04 TL ihtarname bedeli olmak üzere toplam 49.657,09 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmış olup takip dayanağı olarak kat ihtarnamesi örneği ile kredi kartı başvuru formu ve sözleşmesi örneği, 08.08.2017 tarihli ve 200.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin bilgi formu ve iki sayfa örneği ile 15.09.2017 tarihli genel kredi sözleşmesine ait bilgi formu ile bu sözleşmenin iki sayfası ile davalının kefalet imzasının bulunduğu sayfa örneği takip dosyasına sunulmuştur. İhtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından, istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen 30.11.2021 tarihinden sonra 08.12.2021 tarihli dilekçe ile dava konusu ilamsız icra takibinde borcun sebebi olarak gösterilen genel kredi sözleşmeleri, kat ihtarnamesi tebliğ şerhi ve hesap ekstrelerinin ibraz edildiğine göre ihtiyati haciz talep tarihi itibarıyla esasen dosya kapsamı itibarıyla İİK’nın 258. Maddesinde aranan yaklaşık ispat ölçütü gerçekleşmemiştir. Bu durumda ilk derece mahkemesince yazılı şekilde ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Diğer taraftan istinafa başvuran davacı vekilinin ihtiyati tedbir istemine gelince;
Bilindiği üzere HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir. Bu durumda, HMK’nın 389/1. Maddesinde ifade edildiği üzere uyuşmazlık konusu davalı-borçlunun mal varlığı olmayıp, açılan itirazın iptali davasında davalı borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde talep olunan para alacağına vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkin olduğundan ilk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesi de yerindedir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından başlangıçta peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,4 TL bakiye karar harcının istinafa başvuran taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 22/01/2022
…..
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.