Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/219 E. 2022/269 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ …..
DAVA TARİHİ : 19/08/2021
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03 /03/2022

Taraflar arasındaki hisse devri sözleşmesinin iptali ve hissenin iadesi ile alacak istemleriyle açılan davada ihtiyati tedbir isteminin yargılaması sonunda ara kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi temsilen müvekkili şirketin hakim ortağı ve yönetim kurulu başkanı olan … ile davalı arasında 16.03.2016 tarihinde 20.09.2016-20.09.2036 tarihleri arasını kapsayan özel sözleşme başlığı altında imzalanan sözleşmede kararlaştırılan pediatri alanında … ve eğitim kitaplarının yazılması ve 20 yıl boyunca müvekkili şirketin ülkenin değişik şehirlerinde oluşturacağı kursiyer gruplarına pediatri konusunda anlatımda bulunma ve eğitmenlik yapma karşılığında müvekkili şirketin davalıya 507.200,00 TL ödediği ve müvekkili şirketin binde 3 (%03) hissesini devrettiği halde davalının sözleşmenin 3. Maddesinde belirlenen kesin vadeler içinde hazırlayıp mali haklarını müvekkiline devretmeyi borçlandığı eserleri yeni süre verilmesine rağmen yazıp müvekkiline teslim etmediği gibi pediatri dersi anlatımlarına da son verdiğini, müvekkili şirketin Ankara 17. Noterliği’nin 05.01.2021 tarihli ihtarnamesiyle yapılan ödemelerin muhasebeleştirilmesi ve ana sözleşmenin 4. Maddesi gereği imzalanması gereken … bildirgenin imzalanması için şirket merkezine davet edilen davalının davete icabet etmediğini, ayrıca davalıya gönderilen Ankara 17. Noterliği’nin 11.03.2021 tarihli ihtarnamesiyle de davalının sözleşmenin 3. Maddesi gereği hazırlanması ve mali haklarının devredilmesi gereken eserlerin 15 gün içinde müvekkiline teslim edilmesinin bildirildiğini, davalının ihtarnameye rağmen borcunu yerine getirmediğini ve yerine getireceğine ilişkin yeni bir takvim de bildirmediği gibi müvekkiline karşı Ankara 5. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/24 D. İş dosyasında müvekkili tarafından ders anlatım videolarının kullanıldığının belirlenmesine yönelik delil tespiti talebinde bulunduğunu, oysa müvekkilinin davalının ders anlatımlarını yaptığı videolar ve içerikleri üzerindeki tüm yasal hakları sözleşmelerle edindiğini, Ankara 17. Noterliği’nin 20.05.2021 tarihli ihtarnamesiyle sözleşme gereği 2021 yılı YDUS eğitiminde ders vermesi için uygunluk bildiriminde bulunulmasının istendiğini, ancak davalı tarafından keşide olunan Beyoğlu 28. Noterliği’nin 04.06.2021 tarihli ihtarnamesiyle 16.03.2016 tarihli sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini bildirdiğini, bu ihtarnameden sonra da müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet gösteren başka bir şirkette eğitmenlik yapacağına ilişkin tanıtımlar yayımlandığını, davalının tek taraflı olarak sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu ileri sürerek müvekkili …-… …. A.Ş.’nin senede bağlanmayan (Çıplak Pay) %03 (Binde 3) hissesinin davalıya bedelsiz olarak hissesinin devrine ilişkin sözleşmenin iptaline ve davacıya iadesi, müvekkili şirket tarafından sözleşme gereği davalıya kitap yazımı için ödenmiş olan 338.133,00-TL’nin şimdilik 1.000,00-TL’sinin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ve davacı şirket tarafından sözleşme gereği davalıya pediatri ders anlatımı nedeniyle ödenmiş olan 169.066,00 TL alacağın şimdilik 1.000,00-TL’sinin sözleşme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi istemleriyle açılan davada davalı … … … … …. A.Ş. Pay defterinde kayıtlı %0 3 hissesini 3. kişilere devretmesinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; davacı tarafça davacı … ile davalı … … arasında akdedilen … – …. A.Ş.’nin senede bağlanmayan %03 hissesinin davalıya bedelsiz olarak devrine ilişkin sözleşmenin iptali ile davacıya iadesine karar verilmesi istemli olarak açılan davada söz konusu hissenin 3. kişiye devir ve ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesinin istendiği, davacının mevcut dosya kapsamı ve delil durumuna göre iddiasını yukarıda belirtilen 390/3. Maddedeki hükme göre yaklaşık ispat kuralına uygun şekilde ispatlayamadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesini tekrar ederek ayrıca, müvekkili …-… AŞ’nin binde 3 (%03) hissesinin davalıya devredildiğinin özel sözleşmenin 1. Maddesinin ikinci cümlesinde açıkça belirtildiğini, bu hususun dosyadaki delillerle de ispatlandığını, dolayısıyla davalının yargılama sırasında dava konusu …-… AŞ hissesini 3. Kişilere devretmek suretiyle davayı uzatması ve hükmün etkinliğini ortadan kaldırmasının önüne geçmek amacıyla … AŞ’nin binde 3 (%03 hissesini) 3. Kişilere devretmesinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine karar verilmesi gerekirken bu taleplerinin reddine dair kararın ciddi zararlara yol açacağını ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, davacı anonim şirket hisse devri ve … için pediatri alanında soru ve eğitim kitapları hazırlanması ve eğitim seminerleri verilmesine ilişkin sözleşmeden doğan doğan edimlerin davalı tarafından yerine getirilmediği iddiasıyla sözleşme sebebiyle ödenen bedelin ve hisse devrinin iptali ile davacı şirkete iadesi davası kapsamında HMK’nın 389. Vd. Maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir talep eden davacı taraf, davalı ile imzalanan 16.03.2016 tarihli özel sözleşme ile kararlaştırıldığı üzere davalı tarafından taahhüt edilen pediatri alanında … hazırlık kitaplarının hazırlanmadığını ve eğitimlerin verilmediğini ileri sürerek davalıya bu edimleri karşılığında ödenen paranın iadesi ile devredilen davacı anonim şirketin binde 3 (%03) hissesinin iadesini talep ettiğine göre davalıya devrolunan anonim şirketin binde 3 (%03) hissesi esasen uyuşmazlık konusudur. İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili ise davalıya sözleşme ile devrolunan bu hisselerin 3. kişiye devrinin önüne geçmek için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına ve özellikle ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin dosya kapsamı itibarıyla HMK’nın 390/3. Maddesi hükmü uyarınca davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edememiş bulunmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 03/03/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.