Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/207 E. 2022/1757 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/207 Esas 2022/1757 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/207
KARAR NO : 2022/1757

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ… BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2021
NUMARASI : 2021/509 Esas 2021/741 Karar
DAVACILAR :
VEKİLİ
DAVALI
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 01/07/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraflarca süresinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/137 esas sayılı dosyasından görülmekte olan ve dosyada davalı/karşı davacı…. Şti.’nin, 6 Şubat 2015 tarihinde yayınlanan … sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde … ticaret sicil nolu şirketin resen terk olunduğunun ilan edildiğini, Ankara Batı 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/137 esas sayılı dosyasından verilen ara karar ile davalı/karşı davacı şirketin ihyası için taraflarına süre verildiğini, bu nedenle resen terk edilen…. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, ihyası talep edilen şirketin Geçici 7’nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, “a) 24/6/1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış anonim şirketler ile limited şirketler.” kapsamında terkin edildiğini, dava konusu şirketin sermayesinin (eski Türk parası ile) 1.500.000.,000TL olduğunu, şirketin son sermayesini gösteren TTSG 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, Geçici 7’nci maddenin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca , “tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazıldığını, ihtarı 07.07.2014 tarih ve 8608 sayılı TTSG’de yayımlandığını, 03.07.2014 tarihinde şirketin son kayıtlı adresi olan “……” adresine tebligat gönderildiğini, 05.08.2014 tarihinde “tanınmıyor” notuyla iade edildiğini, şirketlerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 31’inci maddesi uyarınca, tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliği tescil ettirmesi gerektiğini, ancak şirketin adres değişikliğinin tescili zorunluluklarını yerine getirmediğini ve bu konudaki sorumluluğun şirket yetkililerine ait olduğunu, TTK Geçici madde 7/4/a’ya göre İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilanı tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, yapılmış sayılır ve 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceğini, şirket kendisine bildirilen 2 aylık sürede münfesih olmadığını belgeleyen hiçbir evrak ibraz etmediğinden 03.,02.2015’te resen terkin edildiğini ve bu hususun 06.02.2015 tarih … sayılı Ticaret Sicili Gazetesi’nde tescil ve ilan edildiğini, ilan yolunun bildirici niteliğinin olacağı ve 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı TK. Hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceğinin yasada açıkça belirtildiğini ve şirketin terkininin hukuka uygun olarak yapıldığını, re’sen kaydı silinen şirketin alacak ve boçları hakkında bilgi sahip olması beklenemeyeceği gibi, davanın açılmasında herhangi bir kusurundan bahsedilmesinin söz konusu olamayacağını beyanla, davaya ilişkin karar ve ihya istemi yönünden takdir mahkemeye ait olmak üzere zorunlu hasım olunması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalı … Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığından yapılan terkin işlemi bu nedenle de usul ve yasaya aykırı olduğunu, hal böyle olunca, davalı … sicil müdürlüğünün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re’sen terkin etmekle iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve hakkında dava olması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uygulanamayacağıda gözetilerek davalının yargılama giderleri ve harçtan sorumlu tutulması gerektiği, ancak davacının dava dilekçesinde; davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığı görüldüğünden, davacının davasının kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil sırasında kayıtlı … Şirketinin tüzel kişiliğinin ihyasına, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil sırasında kayıtlı … Şirketinin ihyasına ilişkin mahkeme kararının iş bu hükmü gereğince şirketin yeniden yapılacak sicil kaydının Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünce Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ankara Batı 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/137 Esas sayılı dosyasından verilen karar ile ara kararın ifası için dava açılmış ise de, dosya incelendiğinde görüleceği üzere ihyasına karar verilen şirketin resen terk olunduğu tarih 06 Şubat 2015 tarihi olduğunu, taraflarınca açılan davanın tarihinin ise karardan da anlaşılacağı üzere 07.10.2021 bulunduğunu, şirketin resen terk edildiği tarihin üzerinden 6 yıldan daha uzun bir süre geçtiğini, TTK’nun Geçici 7.maddenin 15.fıkrası gereğince ilk derece mahkemesince kanunun açık hükmü, yorumlarla genişletilmek sureti ile farklı bir sonuca varıldığını, bu sebeple şirketin ihyasına dair ilk derece mahkemesi kararının kanundaki açık düzenlemeye aykırılık teşkil ettiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müdürlüklerince yapılan terkin işleminin usulüne uygun olduğunu, müdürlüklerinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, ihyası istenen şirket yetkilisine usulüne uygun tebligat yapıldığı, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, yargılama giderinin davanın açılmasında yasal hasım olmaları nedeniyle davalı üzerinde bırakılamayacağını, ayrıca davanın kabulü halinde de tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 sayılı Kanunun Geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden re’sen terkin edilen … Şirketinin tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/667 Esas 2014/297 Karar sayılı ilamına göre davacılar … ve … tarafından davalı … Şirketi aleyhine tapu iptali tescil ve el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine yönelik dava açıldığı, mahkemece verilen kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 04/07/2018 tarihli kararıyla bozulduğu, dosyanın yeni esasının 2021/137 olduğu ve bu dosyada davacı yana şirketin ihyası için dava açmak üzere yetki verildiği görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Dava dışı şirketin 03/02/2015 tarihinde geçici 7. madde uyarınca re’sen ticaret sicil kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça dava dışı şirketin taraf olduğu Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/137 esas sayılı dosyasının derdest olduğundan bahisle şirketin ihyası istemine ilişkin olarak işbu dava açılmıştır. İlk derece mahkemesince davacıların dava açmakta hukuki yararı bulunduğundan ötürü şirketin ihyasına karar verilmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, davalı … Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen … Şirketinin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete yada temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği, Ticaret Sicil Müdürlüğünce şirket temsilcisine çıkartılan davetiye parçası ile terkine ilişkin ilanların örneklerinin gönderildiği, davalı sicil tarafından dava dışı ihyası istenen şirketin gönderilen ihtar ve yapılan yasal ilanlara rağmen tasfiye memuru bildirilmediğinden bahisle sicilden re’sen terkinine karar verilmiş ise de, ihyası istenen … Şirketi aleyhine dava açan davacı yanca şirketin taraf olduğu derdest Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/137 esas (Eski esası Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/667 Esas 2014/297 Karar) sayılı dosyasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu hale göre ilk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere ihyası istenen şirket hakkında açılmış ve derdest olan bir dava bulunduğundan 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin ihyası istenen şirket hakkında uygulanması da mümkün değildir. Bu nedenle dava konusu … Şirketi’nin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı da açıktır. Münfesih şirketin sermaye artırımı da gözetilerek ihyası istenen şirketin Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/137 esas (Eski esası Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/667 Esas 2014/297 Karar) sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru olarak şirketin son temsilcisi ve ortağı olan …’nın atanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/11/2017 tarih ve 2016/8629 esas 2017/6341 karar sayılı emsal içtihatı).
Öte yandan, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda yargılama giderinin davacı üzerinde bırakıldığı anlaşılmakla davalı yanın buna yönelik istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacılar vekilinin ve davalının istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulüne, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2021 tarih ve 2021/509 Esas 2021/741 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜNE,
3-Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne … sicil numarasıyla kayıtlı bulunan “… Şirketinin”nin Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/137 esas (Eski esası Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/667 Esas 2014/297 Karar) sayılı dava dosyası ve devamı işlemler yönünden sınırlı olmak üzere İHYASINA,
4-Şirketin ek tasfiye işlemlerinin yapılması için davalı şirkete tasfiye memuru olarak …’nın atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına, tasfiye memurunun değişikliği ve diğer işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına,
6-Alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcından peşin yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-İstinafa gelen tarafın sıfatı ve ilk derece mahkemesi gerekçesi ile istinaf sebepleri de gözetilerek davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Karar kesinleşince kullanılmayan gider avansı olması halinde ilgilisine iadesine,
B)1-Davacılarca istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın talep ve istek halinde davacılara iadesine,
2-Davalı … Sicil Müdürlüğü’nce istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın talep ve istek halinde davalı … Sicil Müdürlüğü’ne iadesine,
3-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından davacılar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi .28/12/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.