Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/200 E. 2022/292 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2021
NUMARASI :……
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2022

Taraflar arasındaki genel kurulunun 9 no’lu gündem maddesinde ki yönetim kurulunun seçimine ilişkin kararın yürütmesinin tedbiren durdurulması istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı tedbir talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 2020 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısının 30/09/2021 günü yapıldığını, 17 adet gündem maddesinin görüşüldüğünü, müvekkilinin A grubu paylarına sahip iki paydaşından birisi ve en büyük B grubu pay sahiplerinden olduğunu, dava konusu genel kurul toplantısının gündemi çağrı işlemleri davalı şirketin 10/08/2020 tarihli genel kurul toplantısında seçilen yönetim kurulu tarafından yapıldığını, anılan genel kurulun yokluğuna, butlanına ve iptaline ilişkin Ankara Asliye 10. Ticaret Mahkemesinin 2020/432 esasına kayıtla dava açıldığını, dava konusu 30/09/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 9 numaralı kararın yönetim kurulu üye tam sayısının belirlenmesine ve yönetim kurulu üyelerinin seçilmesine ilişkin olduğunu, yönetim kurulunun oluşmadığını, üye tam sayısı 9 olarak belirlendiği halde 5 üye seçildiğini, kalan 4 üyenin ise seçilmediğini, 9 kişiden oluşması kararlaştırılan yönetim kuruluna 5 üye seçilmesi nedeniyle yönetim kurulunun oluşmadığını, şirketin organsız kaldığını, bağımsız üye sayısı en az 3 olması gerekirken 2 üye seçildiğini, yönetim kurulunun seçimine ilişkin 9 numaralı kararın esas sözleşmenin emredici nitelikteki 7/6 madde hükmüne aykırı olduğunu, toplantının 3,4,5,6,13,14,16 numaralı kararlarının da hükümsüz olduğunu belirterek davalı şirketin 30/09/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların öncelikle yoklukla malul olduğuna, mahkeme aksi kanaatte olur ise butlan ile batıl olduğuna, mahkeme yine aksi kanaatte olur ise iptaline ve 30/09/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan yönetim kurulunun seçimine ilişkin 9 numaralı kararının yürütmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dosya kapsamı, alınan beyanlar nazara alınarak; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yeterli nitelikte görülemediği, davanın niteliği, tedbir talebinin içeriği de nazara alınarak HMK. 389 maddesindeki koşulların oluşmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin, davalı şirketin 30/09/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan yönetim kurulu seçimine ilişkin 9 no’lu kararın yürütmesinin tedbiren durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Genel kurulda Yönetim Kurulu’nun oluşmadığını, üye tam sayısının 9 olarak belirlendiği halde, 5 üye seçildiğini, bu durumda şirketin organsız kaldığını,
Bağımsız üye sayısının en az 3 olması gerektiği halde 2 bağımsız üye seçildiğini,
Yönetim kurulunun seçimine ilişkin 9 numaralı kararın, esas sözleşmenin emredici nitelikteki m.7/6 hükmüne aykırı olup, bu esas sözleşme hükmüne göre, yönetim kurulu üye tam sayısı 9 olduğu takdirde, tedbir talebine konu seçim kararın bu esas sözleşme hükmüne aykırı olduğunu, davalı şirketin, A grubu pay sahibi olan iki paydaşı bulunmakta olup, müvekkili … ve davalı şirket Yönetim Kurulu Başkanı … olduğunu, mezkûr iki kişinin sahip oluğu payların … 1.500.000,0 (A) + 1.273.166,0 (B), … 1.500.000,0 (A), bu üyelerin 4’ünün A grubu pay sahiplerinin çoğunluğunun göstereceği adaylar arasından seçilmesi gerektiğini, iki paydaşın adaylar üzerinde anlaşamaması halindeyse, … (A) grubu paylara ilaveten 1.273.166 (B) grubu paya da sahip olduğundan, söz konusu 3 üyenin …’nun göstereceği adaylar arasından seçilmesi gerektiğini,
9 üye tam sayılı yönetim kuruluna seçilen 5 üyenin 2’si hakkında, 23/12/2021 tarihli SPK KAP Bildirimine göre, … Piyasası Kurulu tarafından Piyasa Dolandırıcılığı sebebiyle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına ve borsada iki yıl işlem yapmalarının yasaklanmasına karar verildiğini, tedbiren durdurulmasını istedikleri 9 nolu genel kurul kararı ile, 9 üye tam sayılı yönetim kuruluna … (Bağımsız üye), …, … (Bağımsız üye), … ve …’in seçildiğini, bu isimlerden, … ve … hakkında, … Piyasası Kurulu tarafından Piyasa Dolandırıcılığı sebebiyle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına ve borsada iki yıl işlem yapmalarının yasaklanmasına karar verildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin 15/12/2021 tarihli ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; 30/09/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 9 no’lu gündem maddesindeki yönetim kurulu seçilmesine ilişkin kararın yürütülmesinin geri bırakılması istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun kararın yürütülmesinin geri bırakılması başlıklı 449. maddesinde; genel kurul kararları aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilecektir. Bu hükme göre yapılacak değerlendirmede HMK’nun 389/1 maddesinde düzenlenen mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde, yaklaşık ispat koşulu da gözetilerek uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği kıstası da gözetilecektir.
Öte yandan kanun koyucu TTK’nun 449. maddesi ile şirketler hukukunda genel kurul kararlarına karşı ayrı bir prosedür öngörmekle tedbir koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilirken şirketler hukukunun kendisine özgü yapısının gözetilmesi gerektiğine işaret etmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında somut olaya gelindiğinde, davacı tarafından davalı şirketin 30/09/2021 tarihli genel kurulunda alınan kararların öncelikle yoklukla malul olduğunun tespiti, mahkeme aksi kanaatte olması halinde iptali ile 30/09/2021 tarihli genel kurulunda alınan 9 no’lu gündem maddesindeki yönetim kurulu seçilmesine ilişkin kararın yürütülmesinin durdurulmasına yönelik olarak dava açılmıştır. İlk derece mahkemesince 15/12/2021 tarihli ara karar ile bu aşamada tedbir uygulanmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş olup, HMK’nın 389. maddesindeki yaklaşık ispata ilişkin koşulların bu aşamada gerçekleşmediği de anlaşılmakla mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddi kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın ihtiyati tedbir talep eden davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09/03/2022

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.