Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1997 E. 2023/889 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1997
KARAR NO : 2023/889

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE … MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2022
NUMARASI

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 18/07/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2023

Taraflar arasındaki Şirketin İhyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri …’nin bir aracının trafik kaydını öğrenmek için trafiğe gittiklerinde aracın sahibinin bu şirket gözüktüğünü öğrenmeleri üzerine şirketin yetkilileri konusunda belge almak için … siciline gittiklerinde de bu şirketin kaydının terkin edildiğinin öğrendiklerini, yaptıkları araştırmada şirket muhasebecisinin üst üste üç yıl süre ile beyanname vermediğini ve sermaye artırımı için gerekli işlemleri yapmadığı için şirketin Ankara … sicilindeki kaydının resen kapatılmış olduğunu öğrendiklerini, şimdi ise aracın bu şekilde parkta kaldığını, işbu davada ihyasını istedikleri …. adlı şirketin … sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresinin … müdürlüğünün ilgililere, yani şirketi temsil ve ilzam edenlere, bu terkin kararını veya ondan önceki kararı yani sermayenin yükseltilmesi kararını tebliğ etmediği ve elden kişilere ihtar etmediğinden Yargıtay’ın hatalı işlem olarak değerlendirdiğini ve zamanaşımının işlememekte olduğunu içtihadı ile öngördüğünü, ihyasını istedikleri şirketin … sicilinde resen terkin edildiğinden ötürü bu davada husumeti sadece … sicil müdürlüğüne yönelttiklerini, mahkemece ihyasını talep ettikleri işbu davada kabul kararı verilmesi halinde emsal nitelikteki Yargıtay hükmünde de değinildiği üzere somut olayda şirket terkin edilmeden önce herhangi bir tasfiye kararı verilip tasfiye memuru da tayin edilmediğini, şirketin tasfiye edilmeden sermaye artırımı gerekçesi ile resen kaydının terkin edildiğini, ancak eğer müvekkillerinin haberi olmadan tasfiye memuru atanıp şirket tasfiyeye sokulmuş ve o nedenle kaydı terkin edilmiş ise ortada şirketin bir malvarlığı olduğunu, bunun da tasfiyeye dahil edilmesi için şirketin tasfiye/ek tasfiyesi için karar vererek şirketle ile ilgili işlemlerin yapılabilmesi için yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan edilmesini sayın mahkemeden talep etmek gerektiğini, eğer daha önce tasfiye memuru seçilmemiş ve resmen tasfiyeye sokulmamış ise doğrudan şirketin ihyasını karar verilmesine, 6335 sayılı kanun ile 6102 sayılı … … Kanununa eklenen geçici 7. madde gereğince işbu davayı ikame etme gereği hasıl olduğunu iddia ederek, Ankara … … Müdürlüğünde kayıtlı 06.02.2015 tarihinde resen terkin edilen…unvanlı şirket tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müdürlükleri nezdinde 194879 sicil numarası ile kayıtlı bulunan … … ve … …. Şirketi’nin 13/09/2004 tarihinde müdürlüklerinde kurulduğunu, dava konusu şirketin, geçici 10. maddesi kapsamında şirket sermayesini 10.000,00-TL’ye çıkarmadığı için Geçici 7. maddenin b bendindeki usule uygun olarak resen terkin edildiğini, şirketin kayıtlı son sermayesinin 5.000,00-TL (eski sistemde: 5.000.000.000-TL ) olduğunu ve bu hususun 16/09/2004 tarih ve 6137 sayılı TTSG’de ilan edildiğini, TTK Geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının a bendinde tebliğ şeklinin belirtildiğini, … … ve … … Şirketi’nin müdürlüklerine bildirilen son adresinin … …/ Ankara olduğunu, şirket adresine kapatılma nedenine ilişkin TTK’nin Geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının a bendi uyarınca 03/07/2014 tarihinde çıkarılan tebligatın, “ilade taşınmış” notuyla iade olduğunu, ihtarın ayrıca 07/07/2014 tarih ve 8606 sayılı … … … Gazetelerinde ilan edildiğini, 6102 sayılı Türk … Kanununun 18’inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, ayrıca şirketlerin 6102 sayılı TTK’nin 31’nci maddesi uyarınca, tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliği tescil ettirmesinin gerektiğini, ancak şirketin adres değişikliğinin tescili zorunluluklarını yerine getirmediğini ve bu konudaki sorumluluğun şirket yetkililerine ait olduğunu, 6102 sayılı Türk … Kanununun geçici 7’nci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi gereğince ilan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, yapılmış sayılacağını ve 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceğini, söz konusu TTK’ nin Geçici 7’nci maddesindeki tebligata dair hükümlerin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’na göre hem özel hüküm hem de sonraki hüküm niteliğinde olduğundan, TTK Geçici 7’nci madde hükümlerinin uygulanması gerektiğini, şirketin son adresine tebligat yapıldığından, tebligat ulaşmasa dahi yapılan ilanın Tebligat Kanunu uyarınca yapılmış bir tebligat sayılacağından yapılan ihtarın hukuka uygun olduğunu, 2 ay içinde bildirimde bulunmadığı takdirde münfesih sayılacağı ilanen bildirilen şirketin, süresi içinde başvuruda bulunulmadığı için 06.02.2015 tarih ve 8753 sayılı TTSG’de yapılan ilan ile sicilden re’sen terkin edildiğini, mahkeme şirketin TTK’nin Geçici 7. maddesindeki düzenlemeye göre terkin edilmemesi gerektiğine kanaat getirir ise şirketin ihyasına karar verilmesinin gerektiğini, bu durumda ek tasfiyeye karar verilmeyip şirketin ihyasının gerektiğini, resen terkinin hukuka uygun olduğuna kanaat getiriliyorsa, TTK’nin 547.maddesi uyarınca ek tasfiyeye karar verilmesi ve TTK’nin 547/2.maddesi gereğince tasfiye memuru atanması gerektiğini, … … Müdürlüğünün tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olduğunu, davada taraf gösterilmesinin gerekçesinin de bu olduğunu, bu nedenle yapılacak yargılama sonucu zorunlu hasım olmaları davanın açılmasında kusurları bulunmaması nedeniyle taraflarına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini beyan ederek, davanın süre yönünden usulden reddine karar verilmesine, ek tasfiyeye karar verilmesi halinde TTK’nin 547/2. maddesi uyarınca tasfiye memuru atanmasına, Müdürlüklerine açılan bu davada yasal hasım olduğundan taraflarına aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı … Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere … sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmamaktadır. Bu nedenle sicilden terkin işlemi hatalıdır ancak davacılar tarafından her ne kadar şirketin tam olarak ihyası talep edilmiş ise de, münfesihliğe sebebiyet veren sermayenin artırılmaması ve münfesihlik durumunun ortadan kalkmamış olması nazara alındığında, davacıların şirketin tam ihya talebinin yerinde olmadığı ve bu taleplerinin reddinin gerektiği, fakat çoğun içerisinde az da bulunur kuralı gereği terkinden itibaren 10 yıllık sürenin de geçmediği (mevcut olayda ihyası istenen şirketin mal varlığı bulunduğundan 10 yıllık hak düşürücü süre uygulanır) hususu gözönüne alındığında, TTK. 547/2. maddesi gereği sadece şirketin üzerine kayıtlı olan araç ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına, tasfiye memuru olarak ihyası istenen şirketin en son yetkili temsilcisi olan ve aynı zamanda davacı konumunda bulunan …. T.C. kimlik numaralı …’ın atanmasına karar vermek gerektiği, yine mevcut davada davalı … her ne kadar yasal hasım olsa da terkin işlemi usulsüz olduğundan yargılama giderlerinden red kabul oranına göre sorumlu tutulması gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, …nün …. sicil numarası ile kayıtlı bulunan … … ve … …….. üzerine kayıtlı … plakalı araç ile ilgili sınırlı olmak üzere ihyasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, TTK. 547/2. maddesi gereğince ihya edilen şirkete … T.C. kimlik numaralı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, İhya kararının … siciline tesciline ve … sicil gazetesinde ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihyası istenen şirketin re’sen terkin edildiği tarihten itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra işbu davanın açıldığını, şirketin TTK’nın geçici 7. Maddesi gereği usulüne uygun olarak terkin edildiğini, yasal hasım olan müvekkili aleyhine yargılama giderine hükmedilmesinin de doğru olmadığını bildirerek ilkederece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, … sicilinden TTK’nın geçici 7/2. Maddesi gereği re’sen terkin edilen … şirketin ihyası istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekirkse, ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 03.02.2015 tarihinden itibaren 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesinde belirtilen 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 18.07.2022 tarihinde açılmıştır. Şu halde davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca dava açma süresi dolmuştur. Ne var ki terkin işlemi TTK’nın geçici 7. Maddesinde belirtilen prosedüre uygun olarak yapılmadığından usulsüz terkin işlemi sebebiyle ve dava dışı şirket üzerine kayıtlı araç bulunması sebebiyle dava tarihi itibarıyla 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gözetilmemiştir. Şöyle ki;
Bilindiği üzere 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde anonim ve … şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve … şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre … şirketler, 559 Sayılı Türk … Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için … sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Anılan maddenin 4. fıkrasına göre; … sicil müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin … sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere … … … Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise … sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut olaya gelince, ihyası istenen … … ve … Ltd. Şti.’nin davalı … Müdürlüğünce 6102 sayılı Türk … Kanunu uyarınca sermayesini 14.02.2014 tarihine kadar 10.000 TL’ye artırmayarak şirketin münfesih duruma düştüğüne dair ihtarnamenin … … …. Gazetesi’nin 07/10/2013 tarih 8420 sayısında ilan ettirilerek 6102 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinde belirtilen sürede sermayesini asgari tutara yükseltmediğinden bahisle 03.02.2015 tarihinde kaydının … sicilinden re’sen silindiği, davalı şirket üzerine kayıtlı araç bulunması nedeniyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 4 fıkrasında; “Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin … sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere … … … Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili … ve … odası veya …, … ya da deniz … odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.
… … müdürlüklerince; 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre … … kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılacağı” hükmü yer almaktadır.
Davalı … Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere … sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmamaktadır. İhyası istenen şirketin adresine çıkarılan tebligat ise tebliğ edilemeyip “taşınmış” olması sebebiyle iade edilmiştir. Ancak 559 sayılı Türk … Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen geçici 10. maddesi gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde arttırmadığından münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilebilir.
Bu durumda mahkemece, davalı … müdürlüğünün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde ve 559 sayılı KHK’da öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi … sicilinden re’sen terkin ettiği, dolayısıyla usulsüz terkin işlemi sebebiyle anılan maddenin 15. Fıkrasında belirtilen 5 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılma şartının artık somut olayda aranmayacağı gözetilerek davalı … hakkında açılan davanın ilk derece mahkemesince kabulü ile sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü kaydı silinen şirketin, şirket üzerine kayıtlı … plakalı araç ile ilgili işlemler yönünden ihyasına ve tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan yukarıda açıklandığı üzere usulsüz terkin ile dava açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine HMK’nın 312. maddesindeki koşulların da oluşmadığı dikkate alınarak HMK’nın 326. maddesi gereği yargılama giderlerine hükmedilmesine karar verilmesi de yerindedir. O halde davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … temsilcisinin istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/06/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.