Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1976 E. 2022/1710 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1976 Esas 2022/1710 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1976
KARAR NO : 2022/1710

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2022
NUMARASI : 2022/619 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN DAVACILAR :
ALEYHİNE TEDBİR
TALEP EDİLEN
DAVALI :
VEKİLİ :
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2022

Taraflar arasındaki menfi tespit davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacılarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacılar dava dilekçesinde özetle; …A.Ş. ile …. Ltd. Şti. arasında 16.05.2008 Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, davacıların kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğunu, 16.05.2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin akdi sonrasında ise; …… Şubesi tarafından Yenimahalle 3.Noterliği’nin 21.10.2014 tarihli … yevmiye no’lu ihtarnamesi düzenlenerek …. Şti.’ne tebliğ edildiğini, ihtarnamede belirtilen çek yapraklarının bir kısmı, ihtarnamenin keşide tarihinden önce iade edildiğini, iade edilmeyen çek yaprakları ise ihtarnamenin keşide tarihi sonrasında iade edildiğini, riskin ortadan kalktığını, 12.200,00 TL bedelin depo edilmesi yükümlülüğünün de iade tarihi itibari ile sona erdiğini, ihtarnameye dayanarak; …A.Ş. tarafından, …. Şti. ve davacı aleyhine Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2015/3135 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, toplam 44.771,72 TL bedelin tahsili talep ettiklerini, dosyanın derdest olduğunu, icra dosyasına konu Ticari Taksitli Kredi Hesabı ve çek yapraklarından doğan sorumluluk kapsamında hamillerine ödenen tutar bakımından 27.830,87 TL asıl alacak ile çek yapraklarından kaynaklanan risk kapsamında 12.200,00 TL gayri nakdi kredi bedeli icra takibine konu edildiğini, çek risk bedeli ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığını, kayıtlarında olmasına rağmen ödemelerin alacaklı tarafından icra dosyasına bildirilmediğini, ödenen borçlardan kalan miktar icra dosyası borcuna istinaden taksitler halinde ödeme yapıldığını, icra müdürlüğünün yapılan ödemelere de faiz işletildiğini, davacı adına kayıtlı “… no’lu bağımsız bölümde” yer alan taşınmaz kaydına haciz konulduğunu ve söz konusu taşınmaz Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin 2021/2554 Esas sayılı dosyası satışa çıkartıldığını, icra satış dosyası derdest olduğunu, davacının borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini belirterek Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin 2021/2554 Esas sayılı dosyasına ilişkin olarak yargılama sonuçlanıncaya kadar taşınmaz satış işlemlerinin durdurulması amacı ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; İİK’nun 72.maddesi kapsamında açılan menfi tespit davasında satışın durdurulmasına ilişkin tedbir öngörülmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacılar istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin reddi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2015/3531 Esas sayılı dosyasında borca ilişkin olarak yapılan ödemelerin dosyaya yansıtılmadığını, bu dosya kapsamında borcun bulunmadığı halde tedbire konu taşınmazın Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2021/2554 Esas sayılı takip dosyasından satışa çıkartıldığını, söz konusu taşınmazın satışı halinde açılan menfi tespit davasının konusu ve anlamıyla bağdaşmayacağını, verilen ret kararının gerekçesinin bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
İİİK ‘nın 72/3. maddesi hükmüne göre “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir”, düzenlemeleri yer almaktadır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için yaklaşık ispat yeterlidir yani çekişmeli vakıanın gerçeğe yakın bir derecede kanıtlanması esastır. Mahkeme mevcut delillere göre tedbir isteyenin hakkını muhtemel görmeli ve tedbir verilmesini icap ettiren sebeplerinde varit görülmesi gerekir.
Somut olayda, ilk derece mahkemesinin ara karar gerekçesinde de belirtildiği üzere, icra takiplerinden sonra İİK’nın 72. maddesine dayalı olarak açılan işbu menfi tespit davasında aynı maddenin 72/3 fıkrası gereğince ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyecektir. Ancak, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilecek olup, davacıların bu yönde herhangi bir talebi bulunmadığından ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacıların istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 161,40 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.21/12/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.