Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/196 E. 2022/765 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

…..
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :…..
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/07/2017
KARAR TARİHİ : 08/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile …. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını ve genel kredi sözleşmesi gereğince kredinin geri ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve müşterek-müteselsil kefillere Ankara 2. Noterliğinin 05/12/2016 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesap özetini de gösterir ve hesabın kat edildiğini bildirir ihtarnamenin keşide edildiğini ve ihtarnameninin boçlulara tebliğ olduğunu, söz konusu ihtarnameye rağmen kredinin ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve müşterek-müteselsil kefiller hakkında Ankara 12 Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/458 D.iş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 216/23753 Esas sayılı dosyası ile 12/12/2017 tarihinde icra takibine geçildiğini, davalı borçlu tarafından 13/01/2017 tarihinde müvekkili bankaya borçlarının bulunmadıkları gerekçesiyle borca ve ferilerine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiklerini ve icra takibinin 16/01/2017 tarihinde durduğunu belirterek davalı borçluların itarazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, takibi sürüncemede bırakma kastıyla yapılan hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile 13.314.097,11 TL asıl alacak, 296,00 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere nakdi risk 13.314.393,71 TL ve 30.690,00 TL gayrinakdi risk olmak üzere toplam 13.345.083,71 TL üzerinden takibin devamına ve davalı borçlular hakkında %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davalılardan …. hakkında Ankara 9 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/717 sayılı dosyasında 20/03/2018 tarihinde iflas kararı verildiğini ve bu müvekkili yönünden vekillik görevlerinin son bulduğunu ve bu nedenle davaya cevap veremediklerini, davacı bankanın müvekkilleri aleyhinde Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2016/23753 esas sayılı dosyasında başlattığı ilamsız icra takibine yönelik itirazlarının kaldırılmasını talep etmiş ise de, davacı bankaca Ankara 2. Noterliğinin 05/12/2016 tarihli ve …. yevmiye numaralı ihtarnameyi tüm krediyi kat ettiğini ihtar ettiğini, müvekkillerine tebliğ edilen ihtarnamede borcun ödenmesi için 1 gün süre verildiğini, bu sürenin makul olarak kabul edilmediğini, keza hesap ekstresi hesap özeti olarak denetime elverişsiz olarak gönderildiğini, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE EK KARARI
Mahkemece, davacı banka ile borçlu …. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi gereğince şirkete kredi kullandırıldığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiği, davalıların müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla borçtan sorumlu oldukları, davacının 13.314.097,11 TL asıl alacak, 296,60 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 13.314.393,71 TL nakdi alacağının ve 30.690,00 TL gayri nakdi bulunduğu,bu miktardan 05/12/2016 tarihinde yapılan tahsilat tutarı olan 64.611,58 TL ‘nin mahsubu sonucunda davacının takip tarihinde nakdi alacak miktarının 13.249.782,13 TL kaldığı, nakdi alacak yönünden bu miktarla gayri nakdi alacak yönünden tamamı yönünden davalıların ödeme emrine yaptıkları itirazında haksız oldukları kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne, Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2016/23753 esas sayılı dosyasında davalılar tarafından ödeme emrine yapılan itirazın 13.249.782,13 TL miktar üzerinden iptali ile Ankara 27. İcra müdürlüğünün 2016/23857 esas sayılı dosyasındaki taleple tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile bu miktar üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin isteğinin reddine, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si olan 2.649.956,42 TL icra inkar tazminatının davalılardan müşterekken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının gayrinakdi kredi yönünden talebinin kabulü ile; Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2016/23753 esas sayılı dosyasında ödeme emrine yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Hükme esas teşkil eden 20.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda borçludan tahsil edilen 64.611,58 TL’lik tutarın banka alacağından düşülmesi gerektiğine yönelik tespiti yerinde olmadığını, söz konusu tahsilatın, hesap kat tarihinden önce müşterinin 352 hesabında mevcut olduğunu ve bu tutarın kat tarihinde kredi riskine mahsup edilmesinden kaynaklandığı ortadayken bilirkişi tarafından doğrudan ihtarname tutarından mahsuba konu edilmiş olduğu hususunun ilk derece mahkemesince nazara alınmayarak tahsil edilen tutar yönünden hatalı değerlendirmeye dayalı bilirkişi raporunun esas alınarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu tahsilat ile davanın kabul edilmeyen kısmı üzerinden taksir edilen karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının ve hükmedilen vekalet ücretinin yüksek hesaplanmış olmasının da hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davalılar vekilince ilk derece mahkemesi kararının istinaf edildiği, adli yardım talebinde bulunulduğu, adli yardım talebinin Dairemizin 21/11/2020 tarihli kararıyla adli yardım talebinin reddine karar verildiği, itiraz üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince davalılar vekilinin adli yardım talebinin reddine yönelik itirazının da kesin olarak 09/12/2020 tarihinde reddine karar verildiği, davalılarca verilen kesin süre içerisinde istinaf harcının yatırılmaması üzerine ilk derece mahkemesince 08/04/2021 tarihli ek karar ile nispi istinaf karar harcının ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının verilen kesin süre içerisinde ikmaline ilişkin işlem muhtırasının davalılar vekiline tebliğinden itibaren eksik harçların davalılar vekilince ikmal edilmediği gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair ek karar verildiği, ek kararın davalılar vekiline tebliğ edildiği, süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı görülmüştür.
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/717 Esas 2018/171 Karar sayılı dosyasında; asıl borçlu şirket olan ….’nin iflas erteleme isteminin reddi ile şirketin iflasına karar verildiği, şirketin iflası gereğince Ankara 21. İcra Müdürlüğünün 2018/5 esas sayılı dosyasında iflas işlemlerinin yürütüldüğü ve ikinci alacaklılar toplantısının yapılmadığından mahkemenin 12/02/2020 tarihli duruşmasının 1 no’lu ara kararı ile davalı şirket yönünden davanın tefrik edilerek dosyanın ayrı esasa kaydedildiği anlaşılmıştır.
Davacı banka ile …. arasında 26/09/2014 tarihli ve 18.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup, davalılar … ve … sözleşmeye müştereken ve müteselsilen kefil olduklarını,
Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2016/23753 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … A.Ş, borçlularının …., … ve … olup, 13.314.097,11 TL asıl alacak, 296,60 TL ihtarname masrafı ve vekalet ücreti olmak üzere toplamda 13.314.393,71 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Bankacı bilirkişi …’dan alınan raporda özetle; ….’ye kullandırılan kredi risklerinin tamamından asıl borçlunun müflis duruma düşmesi nedeniyle kefillerin müteselsilen sorumlu olduğu, kat ihtarnamesinde hesaplanan nakit krediler için talep edilen 13.314.097,11 TL’nin davalı borçluların nakit kredi risklerinin tutarı olduğu, 24 adet çek bedeli için talep edilen 30.690,00 TL depo bedelinin kanun ve sözleşmeye uygun olduğu, takip talep tutarından hesabın kat edildiği tarih itibariyle 05/12/2016 tarihinde borçludan tahsil edilen toplam 64.611,58 TL’nin düşülmesi gerektiği, sonuç olarak hesaplanan takip talep tutarının 13.249.782,13 TL olduğu, uygulanacak temerrüt faiz oranı olan %44,24’ün sözleşmeye ve yasaya uygun olduğu, temerrüt başlangıç tarihinin davalılar için 11/01/2017 tarihinden itibaren uygulanabileceği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; Davacı banka ile dava dışı …. arasında 26/09/2014 tarihli ve 18.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, her iki davalının da aynı limitle genel kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olduğu, dava dışı şirkete kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bankacı bilirkişinin raporuna göre davacı banka tarafından hesabın kat edildiği tarih olan 05/12/2016 tarihinde borca istinaden toplam 64.611,58 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemenin asıl alacaktan düşülmesi gerektiği belirtilerek takip tarihi itibariyle davalıların davacı bankaya 13.249.782,13 TL borçlu bulunduğu anlaşıldığından açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.08/06/2022

……
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.