Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1901 E. 2022/1778 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1901 Esas 2022/1778 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1901
KARAR NO : 2022/1778

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 29/06/2022
NUMARASI : 2022/324 Esas 2022/511 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/ 05/2022
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … … sicil sayılı dosyada …. Şti. ‘ne ait işyerinde çalışan … isimli işçiye geçirdiği iş kazası sonucu bağlanan peşin sermaye değerli gelir ile ödenen geçici iş göremezlik ödemesi ve tedavi masraflarının rücuan tahsili için Ankara 17.İş Mahkemesi’nin E:2020/221 sayılı dosyasında, davalı …. Şti.’ne karşı dava açıldığını, yargılama sırasında şirketin Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünce Türk Ticaret Kanununun Geçici 7.maddesi uyarınca 23.01.2014 tarihinde ticaret sicilinde re’sen silindiğinin tescil edildiğinin anlaşılması üzerine Ankara 17.İş Mahkemesince 14.04.2022 tarihli ara karar ile ihya prosedürünün işletilmesi için taraflarına yetki verildiğini, söz konusu davada taraf teşkili sağlamak ve yargılamaya devam edebilmek için şirketin tüzel kişiliğinin TTK’nın ilgili hükümleri gereğince ihyası gerektiğini iddia ederek …. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Şirketi’nin terkin işleminin usulüne uygun olduğunu, davanın 5 yıllık süre içerisinde açılmadığını belirterek davanın süre yönünden reddine karar verilmesine, müdürlüğün açılan davada yasal hasım olduğundan tarafları aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; iş kazası sonucu yaralanma nedeniyle dava dışı sigortalı için ödenenin tazmini amacıyla ihyası istenen şirket aleyhine dava açıldığı, iş bu davanın yürüyebilmesi ve dava sonucunda alacağın tahsili yönünde karar verilmesi halinde bu kararın gereğinin yerine getirilebilmesi için sicilden kaydı silinen şirketin ihyası gerektiğinden davacının iş bu davayı açmakta hukuki menfaatinin olduğu, tasfiye memuru atanması gerektiği, davanın açılmasına davalı sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği gerekçeleriyle davanın kabulü ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nun 7. Maddesine göre sicilden kaydı silinen …. Şti.’nin Ankara 17. İş Mahkemesinin 2020/221 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına ve Ticaret Siciline Tesciline, tasfiye memuru olarak Mali Müşavir …’ın (TC No:…) atanmasına, tasfiye ücretinin ihyasına karar verilen şirketten alınmasına davalı yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirketin ihyası kararı yerinde olmakla birlikte tasfiye memuru atanması hatalı olduğunu, atanacaksa da şirketin son temsilcisinin atanmasının gerektiğini, terkin usulsüz olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulması gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nın geçici 7. maddesi gereği ticaret sicilinden re’sen terkin olunan şirket tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup, anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen… Şirketi’nin .’nin 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7.maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete yada temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği, Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerde ise sadece ihyası istenen şirkete tebligat yapıldığı, yapılan tebligatın bila ikmal edildiği, ayrıca sicil özetinin gönderildiği, şirket temsilcisine herhangi bir tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davalı … ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığı halde sicilden ihyası istenen şirketin terkin edilmesi TTK’nun Geçici 7.maddesine aykırı olup, normlar hiyerarşisine göre tebliğ ile eklenen bu hususun geçerli bir hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Bu durumda dava dışı şirketin ihyası herhangi bir süreye tabi olmaksızın istenebilecektir. Geçici 7.maddedeki süreler anılan madde kapsamına giren hallere ilişkin olduğundan ve somut olayda uygulanmasına imkan bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir (Emsal mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2022 tarih ve 2022/5850 esas 2022/6837 karar sayılı emsal içtihatı).
Ayrıca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7/4.a maddesi gereğince terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilerine tebliğ edilmesi gerekmekte olup, davalı sicil müdürlüğünce 27/11/2013 tarihinde şirket adresine davetiye gönderildiği, taşınmış olduğundan bahisle tebligatın iade edildiğinin şerh düşüldüğü, şirket temsilcisine çıkartılmış herhangi bir tebligatın söz konusu yazıda yer almadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla … Şirketi’ ‘ne veya şirket yetkililerine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesindeki ilan suretiyle yapılan ihtar usulüne aykırı olup, dava konusu … Şirketi’nin terkin işlemi hukuka uygun değildir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince, ihyası istenen şirketin TTK’nın Geçici 7.maddesi uyarınca usulüne uygun terkin edilmediğinden tasfiye memuru atanmaksızın ihyası yerine yazılı şekilde, ihyası istenen şirketin Ankara 17. İş Mahkemesinin 2020/221 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/11/2017 tarih ve 2016/8629 esas 2017/6341 karar sayılı emsal içtihatı).
Öte yandan istinaf dilekçesine ekli yazıya göre, davalı … ihyası istenen şirketin oda kaydından ötürü re’sen sicilden terkin edilmesi sebebi ise, kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığı gibi (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 24/09/2018 tarih ve 2018/2834 esas 2018/5605 karar sayılı emsal içtihatı) davalı … 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re’sen terkin etmekle iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından ilk derece mahkemesince davalının yargılama giderleri ve harçtan sorumlu tutulması gerekirken davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetli görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/06/2022 tarih ve 2022/324 Esas 2022/511 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜNE,
3-… … … sicil numarasına kayıtlı … Şirketi’nin İHYASINA,
4-Karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına,
5- Alınması gerekli olan 80,70 TL harç yatırılmadığından harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından peşin harç ile başvurma harcı yatırılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından posta ve tebligat gideri olarak yapılan 60,75 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
8- Yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihindeki AAÜT hükümleri gözetilerek takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleşince kullanılmayan gider avansı olması halinde ilgilisine iadesine,

B)1-Davacı … istinaf başvurusu sırasında harç yatırılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2- Davacı tarafından yapılan 75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/12/2022

Başkan- Üye – Üye Zabıt Katib

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.