Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/190 E. 2022/140 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2021 (Ara Karar)
NUMARASI …TALEP TARİHİ : 06/12/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2022

Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir talebine ilişkin reddine yönelik olarak verilen karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin …nin %51’lik hisse sahibi olduğunu, … 9 yıldır yönetim kurulu toplantısı dahi yapılamadığını, herhangi bildirimde bulunulmadığından vergi dairesince re’sen terk kararı verildiğini, hal böyle iken müvekkilim aleyhine 20/10/2021 tarihinde vergi dairesi başkanlığınca düzenlenmiş ödeme emri gönderildiğini, müvekkilimin ortağı olduğu …nin genel müdürü olan …’ın 2017 yılında müvekkilinin izni ve haberi olmadan genel kurul kararı aldığını, 20/10/2017 tarih 2017-1 genel kurul kararı ile şirketin merkez adresi…. şeklinde değiştirildiğini, 25/10/2017 tarih 2017-2 genel kurul kararı ile taşınır taşınmaz almaya, ipotek yapmaya, hesap açmaya, kapatmaya, kredi talep etmeye, ihalelere katılmaya çek senet tazmin etmeye ve bütün yetkileri tek imza ile temsil ve ilzama yetkili kılınmasına ve bu hususta sirküler tanzim ettirilmesine şeklinde olağanüstü yetki ile usulsüz bir şekilde şirket müdürü …’ın yetkili kılındığını, ilgili genel kurul toplantılarında çağrı usulüne riayet edilmediğini, müvekkilinin imzası taklit edilerek karar alındığını, ilgili kararlara yok hükmünde olduğundan zamanaşımına tabi olmadığını, ilgili kararlarda müvekkilinin imzasının taklit edildiğini, alınan genel kurul kararlarının usulsüzlüğüne İlişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 2021/238142 Soruşturma sayılı dosya kapsamında suç duyurusunda bulunulduğunu bildirerek 20/10/2017 tarihli 2017-1 sayılı genel kurul kararı ile 25/10/2017 tarihli 2017/2 sayılı genel kurul kararlarının iptali ile usulsüz yetki kullanımının önlenmesi için tedbir kararı verilmesini, davalının şirket müdürlüğünün ve yetkilerinin tedbiren kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının dava dilekçesindeki iddialarını, ihtiyati tedbir verilmesini gerektirecek şekilde yaklaşık olarak ispatlayamadığı, davacının haklılığının yaklaşık olarak ispatının yargılamayı ve delil toplanmasını gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde, müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin 20/10/2017 tarihli 2017/1, 25/10/2017 tarihli 2017/2 sayılı genel kurulda alınan kararlara davacı ortağın haberi olmadan yapılmakla bu kararların iptali ile şirket yetkilisi …’ın yetki kullanımının önlenmesi için tedbir kararı verilmesinin istendiğini, ilgili kararların Yenimahalle 5. Noterliğince onaylandığını ve ardından ….Yayınlandığı belirtildiğini, alınan genel kurul kararlarının usulsüzlüğüne ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 2021/238142 Soruşturma sayılı dosya kapsamında suç duyurusunda bulunulduğunu, ilgili dosya kapsamında şirketin genel kurul karar defterleri ve imza sirkülerinin talep edildiğini, şirket yönetiminin, müvekkilinin haberdar edilmeden yaptığı işlemler dolaysıyla oluşan vergi borcu nedeniyle ödeme emrine maruz kaldığını, ilgili borçları şirket hissesi oranında …dairelerinde ödemek durumunda bırakıldığını ancak, mahkemenin bu belirtilen hususlardan noter kayıtları resen talep edilmeden, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/238142 Soruşturma numarasında toplanan deliller talep edilmeden taleplerinin reddine dair ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
6102 sayılı TTK’nın kararın yürütülmesinin geri bırakılması başlıklı 449. maddesinde; genel kurul kararları aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği, bu hükme göre yapılacak değerlendirmede HMK’nın 389/1 maddesindeki; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, yaklaşık ispat koşulu da gözetilerek uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği kıstası göze alınacaktır. Öte yandan kanun koyucu şirketler hukukunda genel kurul kararlarına karşı ayrı bir prosedür öngörmekle (TTK’nun 449. maddesi) tedbir koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilirken şirketler hukukunun kendisine özgü yapısının gözetilmesi gerektiğine işaret etmektedir.
Somut olaya gelince; davacı yanca davalı şirketin 20/10/2017 tarihinde 2017/1 sayılı ve 25/10/2017 tarihli 2017/2 sayılı genel kurulda alınan kararların iptali istemiyle işbu dava açılmış olup, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile yapılan davanın niteliği gözetildiğinde ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir verilmesini gerektirecek şekilde yaklaşık ispat kuralının gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.16/02/2022

….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.