Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1889 E. 2022/1583 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1889 Esas 2022/1583 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1889
KARAR NO : 2022/1583

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2022
NUMARASI : 2020/40 Esas 2022/536 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı … AŞ arasında imzalanan 17.09.2012 tarih, 3.500.000.-TL’lik; 30.10.2013 tarih, 6.000.000.-TL’lik; 25.11.2014 tarih, 10.000.000.-TL’lik kredi sözleşmelerine istinaden adı geçen firmaya kredi kullandırıldığını, davalı borçlunun ise bu kredi çerçeve sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, kredi sözleşme tarihleri itibarıyla …’un firma ortağı olduğunu, borçluların krediye ilişkin yükümlülüklerini zamanında yerine getirmemesi sebebiyle borçlulara Beyoğlu 47. Noterliği aracılığıyla 29.07.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, ihtarname borçluların sözleşmede belirttikleri adreslerine tebliğ edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, temerrüde düşen borçlular hakkında başlatılan ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durdurulduğunu iddia ederek davalı borçlunun Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2019/15224 esas sayılı dosyasında icra takibine yaptığı itirazlarının iptaline, takibin devamına, takip talebinde belirtilen gayrinakdi risklerin depo edilmesine, inkâr olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin hangi sıfatla yapıldığı, borçlu mu yoksa kefil mi olduğunun iddia edildiğinin icra takibinde belirsiz olduğunu, şayet icra takibi kendisine karşı “kefil” sıfatıyla yapılmışsa, “kefil” sıfatını kabul etmediğini, geçerli kefalet sözleşmesinin varlığını ispat külfetinin takip alacalısının üzerinde olduğunu, temerrüt olmadan işlemiş faiz talep edilemeyeceğini, ödeme emrindeki usul ve yasaya aykırı diğer taleplerin, işlemiş ve işleyecek faiz oranı olarak talep edilen %33 oranındaki temerrüt faizi talebinin ve sair fer’ilere ilişkin taleplerin de kabulünün mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini %20’den az olmamak üzere tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı bankanın asıl borçlu şirkete kullandırmış olduğu krediler nedeniyle takip tarihi itibarıyla 3.064.290,24 TL asıl alacak, 299.482,02 TL işlemiş temerrüt faizi, 14.974,10 TL BSMV, 12,54 TL masraf olmak üzere toplam 3.378.758,90 TL nakdi alacağı bulunduğu, dava açıldıktan sonra… no.lu 477.000,00 TL tutarlı DSİ 2.Bölge Müdürlüğü’ne hitaben düzenlenen Teminat Mektubu için 20/11/2020 tarihinde davacı banka tarafından ödenen 477.000,00 TL tutar nakdi alacağa dönüştüğü, müteselsil kefil olan davalı tarafın kefalet limiti dahilinde kalan borç tutarının tamamından asıl borçlu şirket ile birlikte sorumlu olduğu, davacı bankanın takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %33 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi talep edebileceği, davacı bankanın teminat mektubunun tazmini nedeniyle ödediği tutarı ödeme tarihinden itibaren %33 oranında işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep edebileceği, sözleşmelerde açık hüküm bulunmadığından davalının gayri nakdi alacağın depo edilmesinden sorumlu olmadığı, alacağın likit olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2019/15224 sayılı takip dosyasında davalının 3.064.290,24 TL asıl alacak, 299.482,02 TL işlemiş faiz, 14.974,10 TL BSMV, 12,54 TL masraf olmak üzere toplam 3.378.758,90 TL nakdi alacak tutarına itirazının iptaline, asıl alacak tutarı olan 3.064.290,24 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık %33 faiz yürütülmek ve faizin %5 BSMV si ile birlikte yukarıda belirtilen tutarların davalıdan tahsili için takibin devamına, nakdi alacakla ilgili fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, kabul edilen 3.378.758,90 TL nakdi alacak tutarı üzerinden %20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 20/11/2020 tarihinde teminat mektubunun paraya çevrilmesi nedeniyle davacı bankaca ödenen 477.000,00 TL nin ödeme tarihi olan 20/11/2021 tarihinden itibaren %33 oranında işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, gayri nakdi alacağa ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı vekili karardan sonra davalının 31/10/2022 tarihli dilekçesi ile icra takibine vaki itirazından vazgeçtiğini ve haksızlığının sabit olduğunu, bu nedenle davanın konusuz kaldığını bildirerek, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalı üzerinden bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Genel kredi sözleşmeleri, hesap kat ihtarı ve tebliğ belgeleri, teminat mektubu, hesap ekstreleri, faiz cetvelleri, bilirkişi raporu vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2019/15224 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı banka tarafından borçlular …. A.Ş.,…. Şti., … ve … aleyhine genel kredi sözleşmeleri, ihtarname ve hesap ekstresine dayalı olarak 3.223.848,99TL asıl alacak, 398.716,89 TL işlemiş faiz, 19.935,84 TL BSMV, 12,54 TL masraf olmak üzere toplam 3.642.513,93 TL nakdi alacağın tahsili, ayrıca teminat mektuplarından kaynaklanan 906.530,00 TL gayrinakdi alacağın depo edilmesi için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın borca ve ferilerine süresinde itirazı sonucu takibin davalı yönünden durduğu, eldeki itirazın iptali davasının İİK’nun 67. maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Somut olayda davacı tarafça, davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan davalı hakkında başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğu, davalının icra müdürlüğüne sunduğu 31/10/2022 havale tarihli dilekçesi ile icra dosyasına yaptığı itirazdan vazgeçtiğini bildirmesi nedeniyle işbu itirazın iptali davasının konusuz kaldığı, hal böyle olunca, davanın açılmasına davacı bankanın sebebiyet vermediği anlaşıldığından HMK’nun 331.maddesi gereğince yargılama giderlerinden davalı taraf sorumludur.
6100 sayılı HMK’nun 331/1.maddesinde ” Davanın konusuz kalması halinde davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini taktir ve hükmeder” Buna göre davanın konusuz kalması halinde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır. Davanın konusuz kalması halinde mahkemenin yargılamaya devam ederek davanın açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumu ile dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama giderlerine mahkum etmesi gereklidir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6/1.maddesinde ise ” Ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar davanın konusuz kalması halinde tarifede belirlenen ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra konusuz kalması halinde ise tamamına hükmolunacağı” belirtilmiştir.
Eldeki davada mahkemece ön inceleme duruşması 26/11/2020 tarihinde yapılmış davalı ise ön inceleme tutanağının imzalanmasından sonra 31/10/2022 tarihinde itirazından vazgeçmiştir. Bu durumda AAÜT’nin 6/1.maddesi gereğince, dava ön inceleme duruşmasından sonra konusuz kaldığından davacı tarafın talebi de gözetilerek ilk derece mahkemesince davacı yararına tarife ile belirlenen ücretin tamamı tutarında vekalet ücretine hükmedilmesi ve takip konusu alacak likit (belirlenip bilinebilir belirlenebilir) olduğundan hükmolunan alacağın %20’si olduğundan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi gereklidir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin icra takibine itirazdan vazgeçme nedeniyle istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/06/2022 tarih ve 2020/40 Esas 2022/536 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
B)1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Hükmolunan 3.378.758,90 TL nakdi alacağın %20’si oranında hesaplanan 675.751,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 65,97 peşin harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 263.847,37‬ TL harcın mahsubu ile fazla alınan 263.832,64‬ TL harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı yargılamada kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6.maddesi gereğince hesaplanan 122.412,59 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HUAK’nun 18/A-13. maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davalılar tarafından masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile istinaf aşamasında yapılan 318,93 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 417,03 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/12/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.