Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1855 E. 2022/1549 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1855 Esas 2022/1549 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1855
KARAR NO : 2022/1549

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/323 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF DAVALI :
VEKİLLERİ :
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 15/06/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/01/2023

Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir istemine ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin avukatlık mesleği ile uğraştığı, davalı tarafından haciz işlemi uygulanan hesabın Uyap’a tanımlı olarak mesleğiyle ilgili iş ve işlemler için kullanıldığını, davalının hesabın havuz hesabı niteliğinde olduğu, şahsi ve mesleki hesapların birbirine karıştırıldığı yönündeki itirazların gerçeğe aykırı nitelikte bulunduğunu, davalı tarafından dava dışı şirkete ait kredi sözleşmesi nedeniyle müvekkilinin hesabına bloke konulduğunu, müvekkilinin hissedar ve kefil olması nedeniyle hesabına bloke konulmuş ise de, borcun sorumluluğunun dava dışı şirkete ait olduğunu, davalının kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığını, şahsi ve mesleki işlerin ayrımı yapılmadan bloke konulmasının doğru olmadığını belirterek müvekkilinin hesabı üzerine konulan blokenin öncelikle teminatsız, mümkün olmadığı takdirde teminat karşılığı kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, ihtiyati tedbir talep eden davacının dava dilekçesindeki iddialarını ihtiyati tedbir verilmesini gerektirecek şekilde yaklaşık olarak ispatlayamadığı, davacının haklılığının yaklaşık olarak ispatının da yargılamayı ve delil toplanmasını gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin avukat olduğunu, Uyap sistemine kayıtlı davalı banka nezdinde hesabı bulunduğunu, bu hesaba müvekkilinin hissedarı olduğu şirketin kredi borcu nedeniyle davalı tarafından bloke konulduğunu, hesabın avukatlık hesabı olarak kullanıldığını, kendisine ait olmayan paraya ilişkin konulan blokenin müvekkilini mesleğini yapamaz hale getirdiğini, yapılan ödemelere ilişkin reddiyat makbuzları göz önüne alınarak ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi gerektiğini, müvekkilinin hesabına yapılan ödemelerin tümünün icra ve resmi kurumlardan geldiği ve müvekkilinin vekilliğini yürüttüğü dosyalar nedeniyle bu ödemelerin yapıldığını, teminat karşılığı blokenin kaldırılmasının istendiğini, hesap üzerindeki blokenin kaldırılması karşılığında hesaptaki para kadar teminat istenildiği ve işbu teminatın dosyaya sunulduğu takdirde davalının da alacağının garanti altında olacağını, teminat karşılığı hesaplardaki blokenin kaldırılması talebinin reddinin yasaya aykırı olduğunu, hesaba icra dairesince ve belediyelerce ödeme yapılmaya devam edildiğini, haksız bloke yüzünden hesaba gelen paraların müvekkillere aktarılamadığını, müvekkilinin mağduriyetinin devam ettiğini, müvekkilinin mesleki itibarının zedeleneceğini belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, müvekkilinin hesabı üzerine konulan blokenin teminatsız, mümkün olmadığı takdirde teminat karşılığı kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir talep eden davacı yan davalı bankada bulunan avukatlık hesabı üzerine, dava dışı şirketin kredi borçları nedeniyle bloke konulduğunu iddia ederek hesap üzerindeki blokenin kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, karşı taraf davalı yan dava dışı… … A.Ş. ile banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davacı avukatın asıl borçlu şirketin ortağı olduğu gibi, genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmediğini, bankanın davacının hesabı üzerine rehin, takas, mahsup hakkına dayalı olarak bloke koyma hakkı bulunduğunu savunmuştur.
İhtiyati tedbir talep eden davacının davalı bankaya yaptığı başvuru dilekçesi, ihtiyati tedbir talep eden davacının hesabına gelen bedellere ilişkin işlem dekontları, ipotekli taşınmazlara ait tapu kayıtları, davacının banka hesap hareketleri, yargılama aşamasında iki kişilik bankacı bilirkişi heyetinden alınan 12/10/2022 tarihli ön rapor dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacının dosya içerisinde yer alan banka hesap hareketlerinden ortağı olduğu ileri sürülen dava dışı… … A.Ş.’nin vergi borcu, başka bir şirkete ait vergi borcu tahsilatlarının davacının dava konusu hesabından yapılmış olduğu görülmüştür.
Anılan bilgi ve belgeler dışında ihtiyati tedbir talep eden davacının işbu davada haklılığını yaklaşık ispata dair başkaca bir delil sunulmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediği gözetilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde hesabın işleyişindeki tutarların bu aşamada ayrıştırılması işlemi yapılamadığı gözetildiğinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 08/12/2022

Başkan – Üye Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.