Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1812 E. 2022/1515 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022//1812 Esas 2022/1515 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1812
KARAR NO : 2022/1515

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2022
NUMARASI : 2022/231 Esas 2022/614 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin Feshi/Tasfiyesi
DAVA TARİHİ : 03/03/2022
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2022

Taraflar arasındaki anonim şirketin fesih ve tasfiyesi istemiyle açılan davada davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine dair verilen ve kesinleşen mahkeme kararına karşı ilgili kişi vekilinin istinaf isteminin kararda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ilgili kişi vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
… vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin kefil sıfatıyla fesih ve tasfiyesi istenilen …. Şti’nin 150.000,00 ve 250.000,00 TL tutarındaki borcunu ödediğini, fesih ve tasfiyesine karar verilen şirketin adına kayıtlı dükkan niteliğinde 111 adet bağımsız bölüm bulunduğunun öğrenildiğini, şirketin borcunu ödeyen müvekkilinin işbu alacağını şirketten rücuan tahsili için başlatmış olduğu icra takibinin kesinleştiğini, 18.05.2022 tarihli dilekçesi ile davaya müdahale talebinde bulunduğunu ancak mahkemece bu talebinin reddine karar verildiğini ve dosyanın karara çıktığını öğrendiğini, gerekçeli kararın ve müdahale talebinin reddine dair kararın kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek müdahale istemli dilekçelerinin ve istinaf başvuru dilekçelerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ön inceleme duruşmasında müdahale talebinde bulunulduğu ancak müdahale taleplerinin reddine karar verilerek, davalı şirketin tasfiyesine kararı verildiği, bu aşamadan sonra müdahale talep eden alacaklıların tasfiye memurluğuna müracaat etmeleri gerektiği, taraf sıfatı bulunmayan …’in istinaf talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından, müdahale talep eden … vekilinin istinaf başvurusunun reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
… vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ekte sunulan; 11 şubat 2022 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinin 199. Sayfasında yayınlandığı üzere; (hiçbir KHK da adı yer almayan ve kamu kurumlarınca sehven kapatıldığı sonradan anlaşılan) bu şirket; … ihya edildiğini, Ankara Valiliği İl KHK Komisyonu tarafından adı geçen …. Şti’den alacaklı olan tüm kişi ve kurumlara resmi yazı ile Sincan Ticaret Mahkemesinin 2022/231 sayılı dosyasına müdahillik başvurusu yapmasını ve derneğin tüm mal varlığı iade edildiği için dernek malvarlığından borçlarının ödeneceğinin bildirildiğini, müvekkilinin şirketin bankalara ödemiş olduğu tutarın tahsili için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2022/29442 Esas sayılı dosyasında başlattığı icra takibinin kesinleştiğini, Ankara Valiliği İl KHK Komisyonu’nun; adı geçen …. Şti ´den alacaklı olan tüm kişi ve kurumlara resmi yazı ile Sincan Ticaret Mahkemesinin 2022/231 sayılı dosyasına müdahillik başvurusu yapmasını ve derneğin tüm mal varlığı iade edildiği ve dernek malvarlığından borçlarının ödeneceği bildirdiği için diğer müdahillik talep eden alacaklılarla beraber müdahillik talebinde bulunduklarını, 18.05.2022 tarihinde saat 15:28 de mahkeme dosyasına müdahale talebi dilekçesinin sunulduğunu, dosyada müdahale taleplerinin olmasına rağmen duruşma gününe ilşkin tebligatın gönderilmediğini, yokluklarında duruşma yapılarak müdahale taleplerinin reddine karar verildiğini, bu kararın da kendilerine tebliğ edilmediğini, dosyada taraf olmadıklarından bahisle karardan bir suretin de verilmediğini, bu yönde yapılan ve müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesine ilişkin istemlerinin ilk derece mahkemesince ek kararla reddedildiğini, müdahale talebinin reddine ilişkin ne 22.06.2022 tarihli kararda; ne de 10.10.2022 tarihli ek karar kararda; yasada düzenlendiği şekilde bir gerekçe bulunmadığını, red kararının müvekkilinin alacağını zorlaştırdığını, ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ek kararın kaldırılmasını, istinaf başvurularının kabulü ile müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, davalı limited şirketin feshi ve tasfiyesi istemiyle açılan davada, davaya müdahale talebi reddedilen ve davada taraf olmadığından gerekçeli karar da tebliğ edilmeyen ilgili kişi tarafından hüküm kesinleştikten sonra istinaf istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine dair ek karar verilmiştir.
Bilindiği ve 6100 sayılı HMK. nun 65. maddesinde düzenlendiği üzere “Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir.Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır”. Diğer bir deyişle iki kişi arasında belli bir şey veya hak konu edilerek açılmış ve derdest bir dava mevcut iken, üçüncü bir kişinin, dava konusu üzerinde hak sahibi olduğunu iddia edip aynı mahkemede harç yatırmak suretiyle dava açması halinde ortada asli bir müdahale talebinin (davasının) bulunduğundan söz edilmek gerekir. Böyle bir durumda, asli müdahale davasının ilk davadan bağımsız ve ayrı bir dava olduğu, davalıların ise ilk açılan davanın tarafları, bir başka deyimle davacı ve davalıları olduğu ve asli müdahale davası hakkında ayrıca bir karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Aynı Yasa’nın 66. Ve devamı maddelerinde düzenlenen fer’i müdahalede; üçüncü kişi hukuki yararı olduğu gerekçesiyle görülmekte olan davaya ancak, taraflardan birinin yanında ve onun yardımcısı olarak katılır. Bu nedenle, fer’i müdahale, bir davanın davalılar aleyhine sonuçlanması halinde, kendi hukuksal durumu dolaylı şekilde etkilenecek olan üçüncü kişinin başvuracağı bir yoldur ve genellikle amaç, açılmış davanın davalı yararına sonuçlanmasını (reddedilmesini) sağlamaktır.
Mahkeme, fer’i müdahale dilekçesi üzerine müdahale talebinin kabulüne veya reddine karar verir. Fer’i müdahil, müdahale talebinin reddine ilişkin kararı, asıl hüküm verildikten sonra lehine müdahale etmek istediği taraf aleyhine verilmiş olan hükme karşı temyiz yoluna başvurarak, temyiz edebilir ve hükmün, müdahale talebinin haksız olarak reddedilmiş olması nedeniyle bozulmasını isteyebilir. Müdahale talebinin kabulü halinde ise fer’i müdahil, lehine katıldığı tarafla birlikte hareket ederek davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip eder. Hüküm, lehine müdahale edilen taraf hakkında verilir. Müdahil hakkında karar verilemez. Müdahil hükmü ancak, lehine katıldığı tarafla birlikte temyiz edebilir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.09.2012 tarihli ve E:2012/1-330, K:2012/558 sayılı ilamı). Müdahil, hakkında hüküm verilmiş olması halinde ancak tek başına kararı temyiz edebilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirilecek olursa; Somut olayda … vekili tarafından müvekkili Kuruma devredilen Kültür Değerlerimizi Yaşatma ve Eğitime Hizmet Derneğinin, 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılarak tüm malvarlığının Hazineye devredildiği, %99,99 hissesinin 677 sayılı KHK ile kapatılan Kültür Değerlerimizi Yaşatma ve Eğitime Hizmet Derneğine, %…,01 hissesinin ise …’a ait olan …. Şti’nin Türk Ticaret Kanununun (TTK) 636 maddesi gereğince feshine karar verilerek tasfiyesinin yapılması istemiyle anılan limited şirket davalı olarak gösterilmek suretiyle açılan davada … vekili tarafından fesih ve tasfiyesi istenen şirketten kesinleşen icra takibi ile müvekkilinin alacaklı olduğu belirtilerek 18.05.2022 e-imzalı dilekçe ile davaya müdahale talebinde bulunulduğu, 22.06.2022 tarihli celsede ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra, tahkikat aşamasında davanın niteliği gözetilerek tüm müdahale taleplerinin reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesince yargılama sonunda davanın kabulü ile TTK’nın 636/3. Maddesi uyarınca haklı sebeple davalı limited şirketin fesih ve tasfiyesine, mali müşavir …’nin tasfiye memuru olarak atanmasına dair 22.06.2022 tarihli ve 2022/231 Esas-614 Karar sayılı gerekçeli kararın davacı … ve davalı şirketine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve taraflarca istinaf edilmeksizin hükmün 09.09.2022 tarihinde kesinleştiği, müdahale talebinde bulunan … vekili tarafından 28.09.2022 tarihli e-imzalı dilekçe ile karara karşı istinaf isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davaya müdahale talebinde bulunmak isteyen … vekilinin müdahale istemli e-imzalı 18.05.2022 tarihli dilekçesinin içeriği gözetildiğinde HMK’nın 65. Maddesi anlamında eldeki davanın taraflarına dava açılmadığına göre müdahale talebinin davaya asli müdahale talebi olarak değerlendirilemeyeceği açık olduğu gibi esasen davalı limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemiyle açılan işbu davada müdahale talebinde bulunanın asli müdahale talebinde bulunmakta da hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde müdahale talebinde bulunanın müdahale talebinin HMK’nın 66. Ve devamı maddelerde düzenlenen fer’i müdahale talebi olarak değerlendirildiğinde, müdahale isteminde bulunan dilekçesinde açıkça kimin yanında davaya katıldığını bildirmemiş ise de müdahale dilekçesi ve eki belgelerden fesih ve tasfiyesi istenen davalı limited şirketten alacaklı olduğu anlaşılmış olmakla, davacı yanında davaya müdahale talebinde bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Ne var ki ilk derece mahkemesince müdahale talebinde bulunmak isteyen tarafın yokluğunda davaya müdahale talebinde bulunanların tamamının davanın niteliği gözetilerek ilk derece mahkemesince reddine karar verilmiş, hükme karşı da davacı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır.
Öncelikle belirtilmelidir ki, ilk derece mahkemesince hakkında hüküm kurulmayan, dolayısıyla gerekçeli kararın tebliğ edilmediği fer’i müdahalede bulunmayan isteyen ilgili kişinin istinaf başvurusu isteminin, istinaf kanun yoluna başvuru koşullarının bulunup bulunmadığını değerlendirmek görevli olan Dairemizce yapılması gerekirken, ilk derece mahkemesince bu şekilde ek karar ile reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden Dairemizce kaldırılmasına karar verilmiş, bu sebeple ilgili kişinin ek karara karşı istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
Öte yandan, şayet fer’i müdahale talebinin kabulüne karar verilmiş olsaydı dahi, davada taraf olmayan ve aleyhine hüküm kurulmadığı anlaşılan … HMK’nın 66. maddesi anlamında tek başına hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurma hakkı bulunmayıp ancak davada yanına katıldığı taraf ile birlikte hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurabileceği dikkate alındığında fer’i müdahale talebinde bulunmak isteyen ilgili kişinin istinaf kanun yoluna başvurmakta hukuki yararının bulunmadığının kabulü ile istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; ilgili kişinin ilk derece mahkemesince istinaf başvurusunun reddine dair ek karara karşı istinaf başvurusunun kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin ilk derece mahkemesince verilen ek kararın kaldırılmasına, fer’i müdahale talebinde bulunmak isteyen ilgili kişinin istinaf kanun yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmadığından istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-İstinafa başvuran ilgili kişinin ek karara karşı istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/10/2022 tarihli ve 2022/231 Esas-2022/614 sayılı Ek Kararının KALDIRILMASINA,
B) 1-İlgili kişi … vekilinin istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-İstinafa başvuran taraftan başlangıçta peşin alınan 80,70 TL istinaf maktu karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf aşamasında yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/12/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.