Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1772 Esas 2023/1155 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1772
KARAR NO : 2023/1155
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/07/2022
NUMARASI : 2021/807 Esas 2022/410 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2021
KARAR TARİHİ : 19/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2023
Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının icra takibine itirazının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hesap kat ihtarnamesi müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin sözleşmede müteselsil kefil olduğunu, asıl borçlu hakkında konkordato tasdik talebinin kabul edildiğini, davacının banka kayıtları dayanak olarak alınmak suretiyle alacağının tespit edildiğini, davacı tarafından da bu miktarın kabul edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının 37.259,81 TL asıl alacak, 4.198,91 TL işlemiş faiz, 38,76 TL BSMV, 42,49 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 41.539,97 TL’ye yönelik itirazın iptaline, bu miktar yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükolunan miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı asıl borçlu şirketin konkordato talep ettiğini, konkordato tasdik talebinin mahkemece kabul edildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduğunu, usulüne uygun olarak temerrüte düşürülmediğini, konkordato mühleti içerisinde adi alacaklara faiz işletilemeyeceğini, kefile asıl borçlunun konkordato ilan ettiğinin bildirilmediğini, reddedilen miktar yönünden müvekkili lehine AAÜT’de belirtilen tutarların altında vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2019/10642 sayılı icra takip dosyası, genel kredi sözleşmesi sureti, ticari kart sözleşmesi sureti, hesap kat ihtarı, yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan 06/04/2022 tarihli rapor dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava konusu Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2019/10642 sayılı icra takip dosyası ile, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine toplam 41.711,15 TL alacağın tahsili istemi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 09/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde olacak şekilde 15/08/2019 tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, işbu itirazın iptali davasının itiraz dilekçesinin alacaklı yana tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 31/12/2021 tarihinde açıldığı dosya içeriği ile sabittir.
Davacı banka ile dava dışı …. … Ltd. Şti. arasında 19/09/2014 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının 19/09/2014 tarihli 1.100.000,00 TL limitli, kefalet türü müteselsil olan kefaletname imzaladığı görülmüştür.
Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yukarıda özetlendiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya davalı vekilinin istinaf başvurusu ile Dairemize geldikten sonra davacı vekili 22/03/2023 tarihli e-imzalı dilekçesi ile dosya borcunun ödendiğini, davanın konusuz kaldığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin anılan dilekçesi kapsamında dava konusu icra takibine ilişkin borcun davalı tarafından ödendiği anlaşıldığından, icra takibine konu borç ödenmekle itirazın iptali davası konusuz kalmıştır.
Konusuz kalan davada dava tarihi itibarıyla haklılık durumunun tespiti gerekir. Dava tarihinden sonra davalı icra takibine konu borcu ödediğinden açılan işbu itirazın iptali davasında davacı dava açmakta haklıdır. Bir başka anlatımla yargılama gideri, vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılması gerekir. Davacı vekili ise 26/04/2023 tarihli e-imzalı dilekçesi ile, borçlu ile yapılan anlaşma kapsamında yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirmiştir. Davacı vekilinin dosya içerisinde yer alan yetki belgesine dayanak Beyoğlu 48. Noterliğinin 11/11/2015 tarih 146289 yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragat yetkilerinin bulunduğu görülmüştür. Çoğun içinde az da bulunduğundan anılan feragat yetkisinin davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderinden feragat yetkisini de kapsadığı kabul edilmiştir. Davacı vekilinin masraf, vekalet ücreti talebi bulunmamaktadır.
Arabuluculuk ücretine gelindiğinde, anılan ücret yargılama giderlerinden ise de, hazineden karşılandığından taraflarca yapılan yargılama gideri niteliğinde değildir. Arabuluculuk ücretine ilişkin yargılama gideri hüküm altına alınırken taraf vekillerinin karşılıklı yargılama gideri taleplerinin olmadığına yönelik beyanları kapsamında değerlendirme yapılmayıp davada haksız çıkan aleyhine yargılama gideri olan arabuluculuk ücretinin hüküm altına alınması gerekmektedir.
Hal böyle olunca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, karar tarihinden sonra davanın konusuz kaldığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin talebi gözetilerek davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına, arabuluculuk ücretinin davada haksız çıktığı anlaşılan davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun istinaf aşamasında icra takibine konu borcun ödendiği gözetilerek KABULÜNE,
2-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/07/2022 tarih 2021/807 Esas 2022/410 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gereken 269,85 TL karar ilam harcının peşin alınan 712,33 TL harç ile 208,56 TL icra peşin harcından mahsubu ile fazla alınan 651,04 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı vekilinin talebi gözetilerek davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davacı vekilinin talebi gözetilerek davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B)1-Davalı tarafından yatırılan 709,40 TL nispi istinaf karar harcı ile 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 19/09/2023
Başkan- Üye – Üye Zabıt Katibi
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.