Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/176 E. 2022/671 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/176 Esas 2022/671 Karar
NKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/176
KARAR NO : 2022/671

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2017
NUMARASI : 2013/363 Esas-2017/429 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/05/2013
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı şirket yetkili ve davalı asil tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce karar verildiği, verilen kararın temyizi üzerine temyizi üzerine Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosya Dairemize gönderilmiş ve celse açılmak suretiyle gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yandan olan alacağın alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davaya konu takibin dayanağı 80.000 TL bedelli senedin davalı şirket tarafından düzenlenerek davacı şirkete verildiği, davalı …’in sözü edilen senedi kefil sıfatıyla imzaladığı, senedin arkasında “… Tic A.Ş’nin … Gıda ve Dış Tic Ltd Şti’ne bakiye borçlarına teminat olarak verilmiştir. Hiç bir şekilde 3.şahıslara devri, ciro, temlik edilemez” ibaresinin bulunduğu, esasen taraflar arasında bu senedin davalıların davacıya olan borçlarına karşılık teminat olarak verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacının davalıların borçlarını ödemediğini iddia ettiği, davalıların borçlarını ödediğini kanıtlayamadığı ve alacağın likit olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar istinaf dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senelerine mahsus haciz yoluyla icra takibinin borçlunun itirazı ile durmayacağını, borçlunun takip konusu senedin teminat amacıyla verildiğini ispat yükümlülüğünün bulunduğunu, davacının ilamsız icra takibi yaptığını, takibin devamı için alacağın varlığını ve muacceli yetini ispat ile yükümlü olduğunu, bilirkişi raporunda davacı ile davalı şirket arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığının tespit edildiğini, davacının davasını ispat edemediğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davalılardan olan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 17.İcra Müdürlüğünün 2012/15105 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılara karşı ödeme emrinde takip dayanağına ilişkin herhangi bir açıkama yapılmaksızın 80.000,00 TL asıl alacak 867,95 TL işlemiş faiz alacak olmak üzere 80.867,95 TL’nin tahsiline yönelik ilamsız takip başlatıldığı, takip dosyasına tanzim tarihi bulunmayan 30/06/2012 ödeme tarihli 80.000,00 TL bedelli davacı şirketin alacaklı, davalıların borçlu olduğu belgenin sunulduğu, davalı …’ün kendi adına asaleten davalı şirkete vekaleten takibe konu evrakın teminat niteliğinde olduğu, taraflar arasında kesinleşmiş bir borç mutabakatı bulunmadığı gerekçesiyle ilamsız takibe süresinde itiraz ettikleri, takibin durması üzerine işbu davanın İİK’nın 67.maddesine öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
28/03/2016 tarihli bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğuna, dava ve takip konusu senedin ticari ilişki çerçevesinde düzenlendiğine dair herhangi bir kaydın tespit edilemediği, davacı şirket kayıtlarının incelenmesinde, taraflar arasında ortaklık ilişkisi nedeniyle para alışverişinin bulunduğu, ancak kaydın dayanağı belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle davacı kayıtlarında yer alan alacakların denetlenemediği bildirilmiştir.
Dava ve takip konusu senedin incelenmesinde; tanzim tarihinin bulunmadığı, 30/06/2012 ödeme tarihli ve 80.000,00 TL bedelli olduğu, davalıların borçlu, davacının alacaklı sıfatıyla yer aldığı, senedin arka kısmında “… Dış. Tic. A.Ş’nin … Taşımacılık Gıda ve Dış. Tic. Ltd.’ne bakiye borçlarına teminat olarak verilmiştir. Hiçbir şekilde 3.şahıslara devir, ciro, temlik edilemez. 10/11/2012” yazılı olduğu, davalı şirket kaşesi ile iki adet imzanın bulunduğu görülmüştür.
Davacı şirket vekili 29/04/2014 tarihli celsede; “davalı …’un hisse devri ile ilgili 30.000,00 TL’lik ödemediği borç takip dayanağı senet kapsamında değildir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde takip dayanağı 80.000,00 TL’lik senet ile 22/03/2013 tarihli muavin defter bilgisayar çıktılarını alacağın dayanağı olarak ibraz etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine; Dairemizin 28/02/2019 tarih ve 2018/936 Esas 2019/238 Karar sayılı kararı ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine yönelik olarak verilen karara karşı davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine Dairemiz kararı ;
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 09/12/2021 tarih 2021/3266 Esas 2021/6995 Karar sayılı ilamı ile; “…Dava, 80.000,00 TL bedelli adi senede dayalı başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalıların dava konusu senet üzerinde bulunan imzalara yönelik bir itirazları bulunmamakta olup senedin arkasında “…Dış Tic. A.Ş.’nin … Taşımacılık Gıda ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne bakiye borçlarına teminat olarak verilmiştir. Hiçbir şekilde 3. şahıslara devri, ciro, temlik edilemez” ibaresi bulunmaktadır. Anılan bu ibare bağlamında davalılar, dava konusu senede bağlanan alacağın ödendiğini usulüne uygun delillerle ispat etmekle yükümlüdürler. İlk Derece Mahkemesi’nce ispat yükünün davalılara ait olduğunun kabulü yerindedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. ….” gerekçesiyle bozularak dosya Dairemize gönderilmiş olup, Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda somut olaya gelince, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere ispat yükü davalı yana ait olup, davalı yanca bu yönde bir delil sunulmadığından ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 356/2. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 5.464,80 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.366,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.098,16 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında açılan duruşma bozma ilamı gereği olduğundan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/03/2021 tarih ve 2021/2-96 Esas 2021/205 Karar sayılı emsal içtihatı da gözetilerek taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davalı … ve davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 361. maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/05/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.