Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1758 E. 2022/1594 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1758 Esas 2022/1594 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1758
KARAR NO : 2022/1594

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2022
NUMARASI : 2022/129 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN DAVACI : .
ALEYHİNE TEDBİR
TALEP EDİLEN
DAVALI :
VEKİLİ :
FERİ MÜDAHİLLER :
VEKİLİ :
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2022

Taraflar arasındaki yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkin davada mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
Talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; 30/03/2022 tarihinde dava dosyasına Av. … tarafından Ankara 40. Noterliği’nin 29/03/2022 tarih, … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekaletname sunulduğunu, yine aynı tarihte anılan vekaletnameye istinaden Av. … tarafından da davalı şirkete vekaleten olduğundan bahisle süre uzatım dilekçesi sunulduğunu, Av. … ve Av. … tarafından dosyaya sunulan vekaletnamenin dayanağının işbu dava ile hükümsüzlüğünün tespiti ile iptali talep olunan Yönetim Kurulu Karar Defteri’ne işli olan ve yine işbu dava ile batıl olduğunun tespitine karar verilmesi talep olunan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 11/02/2022 tarih, … sayılı nüshasının 610. Sayfasında tescil ve ilan olunduğu belirtilen 08/02/2022 tarih ve 2022/1 sayılı yönetim kurulu kararı olduğunu, işbu davanın ve Ankara Cumhuriyet başsavcılığı’nın 2022/11896 soruşturma sayılı dosyası üzerinden hakkında soruşturması devam eden yönetim kurulu karar defteri veya yönetim kurulu kararına istinaden bahsi geçen yargılama ve soruşturmalar sona ermeden davalı şirketin vekaleten veya temsilci sıfatıyla asaleten temsil olunabilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davalı şirket adına Av. … tarafından sunulan 24/03/2022 tarihli dilekçede “dava konusu edilen yönetim kurulu karar veya defterinin şirket uhdesinde bulunmadığı”na dair beyanları ile yaklaşık ispat koşulunun da gerçekleştiğini, sonuç olarak yargılamanın kesin hükme bağlanacağı tarihe kadar gerek müvekkilinin gerekse davalı şirketin telafisi imkansız zararlara uğramasının engellenebilmesi adına ihtiyati tedbir mahiyetinde T.T.S.G’nin 11/02/2022 tarih ve … sayılı nüshasının 610. Sayfasında tescil ve ilan olunduğu belirtilen 08/02/2022 tarih ve 2022/1 sayılı yönetim kurulu kararının icrasının durdurulmasını ve bu yönde verilen ihtiyati tedbir kararınınTürkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilana çıkmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; iptali talep edilen yönetim kurulu kararlarının uygulanmaya devam edilmesi halinde hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale geleceği veya önemli ölçüde zorlaşacağı ve talep tarihi itibariyle davanın esası bakımından haklı olunduğuna dair yaklaşık ispat koşulu mevcut olmadığı, geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verilirken kural olarak asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar verilemeyeceği anlaşılmakla koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; mevcut karar defteri zayi olmadığı halde 2. Yönetim kurulu karar defteri oluşturulduğunu, müvekkilinin yönetim kurulu başkanlığından doğan haklarını kullanmasının tamamen imkansız hale geldiğinin ispat edildiğini, yönetim kurulu üyelerinin artık şirket mal varlığını kendi inisiyatif ve menfaatlerine uygun dilediği gibi tasarruf eder hale geldiğini, şirketin yönetim kurulu karar defterinin zayi olmadığı ve müvekkilinin yedinde bulunduğunun tüm tarafların kabulünde olduğunu, davalı şirketin yönetim kurulu karar defterinin zayi olduğuna ilişkin mahkeme kararı sunmadığı gibi böyle bir halinde bulunmadığını, toplanacak yazılı delil kalmadığını, davanın yaklaşık ispatından öte davanın kabulü şartları oluştuğu halde ilk derece mahkemesinin davada karar veremeyerek davalı tanıklarının dinlenmesi için duruşma tayin ettiğini, bu nedenlerle 08/02/2022 tarih, 2022/1 sayılı yönetim kurul kararının icrasının durdurulması talebinin reddine dair verdiği ara kararın kaldırılarak taleplerin de olduğu gibi Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 11.02.2022 Tarih ve … Sayılı Nüshası’nın 610. Sayfasında tescil ve ilan olunduğu belirtilen 08.02.2022 Tarih ve 2022/1 Sayılı Yönetim Kurulu Kararı’nın icrasının durdurulmasını ve bu yöndeki ihtiyati tedbir kararının Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
6100 Sayılı HMK’nın 390/1. maddesinde, ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edileceği, aynı yasanın 390/3. fıkrasında ise, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu,
6100 Sayılı HMK’nın 390/3. maddesinde ise; tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır. Somut olayda İlk Derece Mahkemesi’nce iptali talep edilen yönetim kurulu kararlarının uygulanmaya devam edilmesi halinde hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale geleceği veya önemli ölçüde zorlaşacağı ve talep tarihi itibariyle davanın esası bakımından haklı olunduğuna dair yaklaşık ispat koşulu mevcut olmadığı gerekçesiyle koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ara kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep edenden alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.14/12/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.